Thornton translate Portuguese
476 parallel translation
Bay Thornton'un şu güzel yüzüne neredeyse son kez bakıyorsunuz.
Estão prestes a ver pela última vez... o belo sorriso do Sr. Thornton.
hepinizden bara biraz yaklaşıp onunla bir içki içmenizi istiyor!
O Sr. Thornton quer que todos se dirijam ao balcão e bebam com ele.
Nasılsınız, Bay Thornton? Zengin olunca eski dostlarınıza hiç pas vermiyorsunuz?
Sr. Thornton, já não fala com os seus velhos amigos?
Şimdi biraz durun, Bay Thornton.
Espere um minuto, Sr. Thornton.
Ateşe biraz daha odun atabilir misiniz, Bay Thornton?
Poderia pôr mais lenha na fogueira, Sr. Thornton?
Sağ olun, Bay Thornton.
Obrigado, Sr. Thornton.
Oh, sağ olun, Bay Thornton.
"Oh, obrigado, Sr. Thornton"
Eğer ortak bir aklınız olsaydı, Bay. Thornton, neyin hatalı olduğunu farketmeliydiniz?
Se tivesse bom senso, Sr. Thornton... perceberia que está errado.
Pekala, sen kazandın, Bay Thornton, bir hanımefendi için buralara gelmek aptallıkmış.
Venceu, Sr. Thornton. Foi estupidez minha vir aqui.
Çok yakışıklı oldunuz Bay Thornton.
Foram muito gentis, Sr. Thornton.
Pekala, Bay Thornton, Şimdi bana bir daha anlatabilirsin...
Certo, Sr. Thornton, agora diga-me...
Thornton çıldırmış!
Thornton, está louco!
Bir evin bütün konforuna sahip gibisin Bay Thornton...
Parece ter todo o conforto de uma casa, Sr. Thornton.
Bay Thornton'un kanosunuyla nehirden geri dönüyoruz, Kali,
Regressaremos pelo rio, na canoa do Sr. Thornton.
Ben he zaman dürüst tekliflere açığım, Bay Thornton.
Estou sempre aberto a uma proposta honesta, Sr. Thornton.
Bay Thornton, altınları nasıl olsa çarçur edecekti.
O Sr. Thornton apenas desperdiçaria o ouro.
Espri anlayışınızı takdir etmek zorundayım, Mr. Thornton.
Devo felicitá-lo pelo seu sentido de humor, Sr. Thornton.
Kolunu bir sıyır bakalım Bay Thornton.
Arregace-a, Sr. Thornton.
Bay Thornton ile konuşmak istiyorum.
Quero falar com o Sr. Thornton.
Good-bye, Thornton.
Adeus, Thornton.
Thornton Meydanı'ndaki çiçeklerime her sabah "Günaydın" derim.
Eu digo "bom dia" às minhas flores na praça Thornton todos os dias.
- Thornton Meydanı mı?
- Praça Thornton?
- Thornton Meydanı'nı biliyorum.
- Conheço a praça Thornton.
Thornton Meydanı, 9 numara.
Praça Thornton, número 9.
Ne olduğunu bilmiyorum, ama bu gece saat 3 gibi... Thornton Meydanı'nın köşesinde dikilmiş her iki yöne bakıyordum... ve birdenbire dostumuzun geldiğini gördüm.
Eu não sei o que significa, mas esta manhã, por volta das 3 : 00... eu estava na esquina da praça, olhando para ambos os lados.
Afedersiniz. Bu bir Thornton Pickard değil mi? Evet.
Desculpe, isso não é uma Thornton Pickard?
Tatlım, bu bay Mazzini. Bir Thornton Pickard'ı var.
Tem uma Thornton Pickard.
Çünkü ben Sean Thornton'um ve oradaki küçük kulübede doğdum.
Porque eu sou Sean Thornton, e nasci nessa humilde choça.
Seaneen Thornton.
Seaneen Thornton...
Burada, Inisfree'de doğdu ve Amerika'dan evine döndü.
Este é Sean Thornton, nascido em Innisfree, que volta para casa vindo da América.
Cesur ve günahkar bir adamsın Sean Thornton.
É um herege, um pecador, Sean Thornton.
Bütün Thornton'lar orada doğmuş, tam yedi kuşaktır.
Todos os Thorntons nasceram aqui, sete gerações.
Peki düşünceniz nedir Bay Thornton,..
E quais são seus projectos, Sr. Thornton?
Belki de rehberli turlar için ziyaretlerden yüzde alacaksınız. Ve tüm insanlar Thornton'ların doğduğu yeri görebilecek.
Poderia cobrar dois "pence" por cada visita guiada aonde os Thorntons nasceram.
Inisfree cennet olmaktan çok uzaktır Bay Thornton.
Innisfree está longe de ser um paraíso, Sr. Thornton.
- Bay Thornton, Amerika'dan.
- Sr. Thornton, da América.
Araziyi 600 paunda alabilirsiniz Bay Thornton.
Pode ficar com a terra, Sr. Thornton, por 600 libras.
Mike Thornton, bir öküzünki gibi omuzları varmış.
Mike Thornton. Tinha uns ombros, largos como um boi.
Şu ismi yaz, Sean Thornton.
Anota um nome... Sean Thornton.
Bu onun için. Sean Thornton...
Isso é para ele, Sean Thornton...
Thornton.
Thornton.
Sean Thornton.
Sean Thornton.
Michael Thornton.
Michael Thornton.
O zaman büyükbaban da ihtiyar Sean Thornton'du.
Então seu avô era o velho Sean Thornton.
Sean Thornton, Inisfree halkı sana evine hoş geldin diyor.
Sean Thornton, os homens de Innisfree dão-lhe as boas-vindas.
Sandığının yarısı kadar adam olsaydın Thornton'un doğum yerini satın almasına engel olmazdın.
Se você fosse a metade do homem que pensa que é... não invejaria Thornton pelo direito à casa que o viu nascer.
- Orası Thornton toprağı değil mi?
É a terra dos Thornton, ou não?
Sean Thornton, büyükbabası o kadar büyük bir adamdı ki, onu Avustralya'da astılar.
Sean Thornton... Seu avô, um grande homem, foi enforcado na Austrália.
- Günaydın, Bay Thornton.
- Bom dia, Sr. Thornton.
İçeri gel.
Thornton.
Peder, inanabiliyor musunuz, bu Sean Thornton.
Padre... pode crer?