Unutun translate Portuguese
1,126 parallel translation
Rusları unutun.
Esqueçam os russos.
Unutun beyler! Dört saat 15 martini kadar geç kaldınız!
Esqueçam, estão 4 horas e 15 martinis atrasados.
Size sorduğumu bile unutun.
Se é assim que querem, acabou.
Neyse unutun gitsin.
Parem. Não se incomodem.
Herşeyi Unutun, Artık Oyun Bitti..
Esquece tudo. Não estás no teu meio, agora.
- Aynen. Macerayı unutun. Sizi dışarı bırakırsam, ceza yerim.
Esquece as aventuras, se te deixo sair a mãe não me deixa sair com a Andy.
Önemli olan o adamları durdurmak. Unutun bunu.
A única coisa importante agora é parar aqueles homens.
"Kaptan" ı unutun artık.
Não me chamem capitão!
- Parayı unutun.
- Esqueçam o dinheiro.
Unutun beyler.
Esqueçam. Não o podemos fazer.
[Frank] Bahsi unutun.
- Esqueçam as apostas.
Tyler'ı unutun.
Deixa o Tyler!
Şu onur saçmalığını unutun.
Esqueça essa treta da honra.
" Öğrencilerin son birkaç haftadır yaptığı hataları unutun.
" Esqueçam os erros que eles cometeram nas últimas semanas.
Geri dönmeyi unutun dedim.
Eu digo se esqueça de voltar.
Programımızı unutun.
Esquece a nossa agenda.
Unutun bunu.
- Esqueçam. - Exacto.
Unutun.
Esquece.
Vietkong saçmalığını unutun.
Esqueçam esses deficientes dos Viet-Cong.
Diğer her şeyi unutun.
Desliguem tudo o resto.
Lassard'ın abartılı fikirlerini unutun.
Podem esquecer a propaganda do Lassard.
İş referansı isterseniz unutun gitsin!
Se querem referências para arranjar emprego esqueçam!
Partimi unutun.
Esqueçam a minha festa.
Unutun gitsin.
Deixem estar.
- Dert olacaksa, unutun gitsin.
- Se dá muito incómodo, esqueça!
- Wall Street'i unutun.
- Wall Street é para esquecer.
Bir hataydı. Unutun gitsin.
Foi um passo em falso.
Yardım etmek istiyorsanız, gördüklerinizi ve duyduklarınızı unutun.
Se quer mesmo ajudar, então esqueça tudo o que viu e ouviu.
Olağandışı bir yazgısı olan bu parlak adamı unutun.
Esqueça a própria existência desse homem brilhante, extraordinário... do destino.
Oh hadi, saklı gölü unutun.
Esquece isso.
- Onu unutun.
Esqueça-o!
Bildiğinizi sandığınız her şeyi unutun...
Eequecam-se de tu o que sabem... ou pensam saber...
Tamam, ateşi unutun.
Esqueçam a fogueira.
Kayıp şehirleri, egzotik yolculukları ve her yeri kazmayı unutun.
Esqueçam as cidades perdidas, as viagens exóticas, as escavações.
Size yardım edemem. Unutun bunu.
Não posso ajudar-vos.
Unutun bunu, tamam mı?
Esqueçam isso, está bem?
Aklınızdakini unutun.
Esqueça isso que está a pensar.
Her neyse, söylediğimi unutun.
Vão pensando no caso.
Unutun bunu.
Deixa para lá.
Unutun parayı.
Esqueça o dinheiro!
Unutun gitsin. Aradığımız şeye hiç benzemiyor.
Esquece... obviamente não é o que procuramos.
Kökenlerini unutun mu?
Não preencheste isso.
Gündelik sesleri bir bir unutun.
Esquecei, um por um, os sons diários.
Bu cam - ve- metal çevreyi unutun.
Esquecei esse ambiente de vidro e de metal.
Bizi her gün daha hızlı daha ileriye sürükleyen, bu asfaltı unutun.
Esquecei esse asfalto que a cada dia leva-nos mais rápido, mais longe.
Sayısız jenerasyonumuza dair anılarımızı bir bir unutun.
Esquecei, uma por uma, as lembranças das nossas múltiplas gerações.
Bildiğiniz her şeyi unutun.
Esquecei tudo que sabeis.
Unutun gitsin.
Esquece.
Söylediğimi bile unutun.
Está bem, esquece o que disse.
- Doktor, işini unutun.
- Obrigado, Doutor.
- Onları unutun.
- Esqueça-as.