Utandırıyorsun translate Portuguese
376 parallel translation
Beni utandırıyorsun.
Estás a envergonhar-me.
Beni utandırıyorsun.
Estou escandalizada.
Beni utandırıyorsun.
Não me faça corar.
- Beni utandırıyorsun.
- Estás a embaraçar-me.
Neden beni böyle utandırıyorsun?
Porque me envergonhas assim?
Beni utandırıyorsun Mel.
Deixa-me envergonhada, Mel.
Şerifin önünde beni utandırıyorsun.
Não gostei do que disse. Só um imbecil se julga Deus só porque tem uma pistola.
Sally, tatlım, yeter. Beni utandırıyorsun!
Sally, querido, pára - estás-me a fazer corar!
Şimdi beni utandırıyorsun!
Agora, fazes-me sentir envergonhado!
Aldo bizi çok utandırıyorsun.
Aldo você nos deixa envergonhados.
Öyle bakma! Beni utandırıyorsun.
Não me olhe assim.
Andre'yi utandırıyorsun!
- Estás a embaraçar o André.
- Hayır, beni utandırıyorsun. Herkesin önünde, kardeşinin önünde.
- Estás a envergonhar-me em frente de toda a gente, em frente da tua irmã.
Evet, lütfen çok kız. Beni utandırıyorsun!
Sim, se podes vencê-lo, vai lá acabar com ele e para de me envergonhar.
Beni utandırıyorsun.
O senhor envergonha-me.
- Beni utandırıyorsun.
- A envergonhar-me.
Beni herkesin önünde utandırıyorsun.
Estás a envergonhar-me à frente de toda a gente.
- Sen daha hoşsun. - Beni utandırıyorsun.
Aí você me embaraça.
Beni utandırıyorsun.
Estás a embaraçar-me.
Beni utandırıyorsun. Defol şimdi!
Estás a envergonhar-me.
Beni utandırıyorsun. Buraya ait değilmişim gibi hissediyorum.
Sinto-me completamente deslocada aqui.
Onlara hakaret ediyor ve beni utandırıyorsun.
Está a insultá-los, e a envergonhar-me.
Beni utandırıyorsun.
Vais ofender-me.
Beni ve bütün aileyi doğduğun günden beri utandırıyorsun.
Tens sido uma vergonha para mim e toda a família desde que nasceste.
Joey bazen beni o kadar utandırıyorsun ki.
Joey, às vezes, envergonhas-me tanto.
Babanı neden utandırıyorsun?
Como te atreves a insultar o teu pai?
Beni utandırıyorsun ama.
Estás-me a embaraçar.
Beni utandırıyorsun.
Não me envergonhes.
Balığımızı utandırıyorsun. - O, seksin vücut bulmuş hali.
Ela exala sexo!
Andy, beni utandırıyorsun.
Andy, deixas-me envergonhada!
- Beni utandırıyorsun.
- Pare, está a embaraçar-me.
Beni utandırıyorsun!
Estás a envergonhar-me!
Beni utandırıyorsun.
Está a testar a minha modéstia.
Sally arkadaşımın önünde beni utandırıyorsun.
Estás a embaraçar-me em frente do meu amigo. Vamos falar.
Konuşalım. Hayır, sen beni arkadaşımın önünde utandırıyorsun.
Não, tu estás a embaraçar-me à frente do meu namorado.
Beni utandırıyorsun.
Estás é a envergonhar-me.
Hathaway, bu şirketi utandırıyorsun.
Está a embaraçar esta instituição. Isto é um carnaval.
Onu utandırıyorsun.
Está causando constrangimento.
Ozzie, beni utandırıyorsun. Hadi gel benimle.
isto é embaraçoso anda comigo
Beni utandırıyorsun.
E estás a envergonhar-me.
Beni utandırıyorsun.
Você está me envergonhando!
Sen beni utandırıyorsun.
Está me envergonhando.
- Beni utandırıyorsun.
- Estou a ficar constrangido.
Beni utandırıyorsun.
Está a envergonhar-me.
Baba, lütfen şu suç mahali fotoğraflarını göstermeyi. bırakabilir misin? Beni utandırıyorsun.
Pára de mostrar fotos de cenas de crimes.
Beni utandırıyorsun.
estás a deixar-me embaraçado.
Beni başkalarının önünde utandırıyorsun!
Estás a envergonhar-me diante de terceiros!
Luce, lütfen. Beni utandırıyorsun.
Luce, por favor.
Sen kendini utandırıyorsun.
Tenha o senhor vergonha.
Taeko'yu utandırıyorsun.
Está a envergonhá-la.
Birincisi, beni utandırıyorsun.
Tens calma?