Uygun translate Portuguese
23,174 parallel translation
Sarin gazı kapsüllerine uygun olarak oymuşlar.
São ocos por dentro para colocarem as botijas de sarin.
Pekala, bu bilekliği ona uygun hale getireceğiz.
Vamos pôr-lhe aquele pulseira.
Tüm soruşturmanın kanuna uygun şekilde yapılacağına emin olabilirsiniz.
Vim assegurar que corra tudo dentro dos conformes.
Bay Castle, belediye başkanı ile olan arkadaşlığınızın farkındayım, hak etmemenize rağmen ona uygun davranacağım.
Sr. Castle, eu sei da sua amizade com o presidente da câmara, então, mesmo sem merecer, vou deixa-lo ir embora.
Chloe sana uygun bir kız değil.
A Chloe não é a rapariga certa para ti.
Uygun destekle kendin için çok iyi bir kariyer yapabilirsin.
Com o apoio adequado, podes construir uma óptima carreira.
Kadınlar ve çocuklar uygun olan ilk gemiyle memlekete dönüyor.
As mulheres e as crianças vão para casa no primeiro navio disponível.
Çalışmalarına çok da uygun olacağını düşünüyorum.
E... Pensa como será conveniente para o teu trabalho.
En iyi adam diyerek kimseyi sıkıntıya sokmak istemediğim için sadece uygun adamlar diyeceğim.
Bem, não quero envergonhar ninguém ao dizer os seus melhores homens, por isso direi simplesmente os seus homens disponíveis.
Gördüğünüz üzere eşyaları nakil işlemine uygun olarak paketler paketlemez yolluyoruz.
Sabe, estamos a enviar objectos assim que são devidamente embalados para serem transportados.
Sonra uygun gördüğünüz diğer gazetelere hikâyeyi dağıtırsınız.
E depois pode distribuir a história aos outros jornais como achar melhor.
Uygun olmayacağını söyleyerek beni başından atmaya çalıştı.
Ele tentou afastar-me, disse que era inapropriado.
Piyasada uygun bir stant edinip gösterime sunabilirsin.
Podias ter uma banca como deve ser no mercado. Montavas uma exposição.
Buradaki hiçbir şey uygun şekilde güvenceye alınmış değil.
Nada do que está aqui está devidamente protegido.
Tarihi eserler bölümü Vadi'deki tüm kazıları yönetecek ve bir kazı yanlış bir şekilde yürütüldüğünde devreye girecek. - Bu benim kazım. - Kazıyı uygun gördüğüm şekilde yürütürüm.
O Serviço de Antiguidades supervisiona todas as escavações no Vale quando são mal conduzidas.
Ancak Bay Carter'ın dahil olmasını hiç uygun bulmuyorum.
Mas não posso permitir um novo envolvimento do Sr. Carter.
Belki bana bu işe uygun uzmanların listesini verirsiniz.
Talvez possa fornecer-me uma lista de peritos capazes?
Bu işe uygun bir tek adam olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Acho que ambos sabemos que só existe um homem.
Zavallı şeyi harap genci oynamak için hiç uygun durumda değildi.
A pobre coitada não estava em condições de representar uma adolescente devastada.
Evet, o tam manasıyla şey olabiliyordu, sanırım şu kelime uygun...
Sim, ele podia ser um verdadeiro... Creio que a palavra é...
Hem yalıtımlı hem modaya uygun.
- Conserva e está na moda.
- Uygun anı yakalarsa çok tehlikeli olabilir.
Em certas circunstâncias, acho que ela pode ser perigosa.
Şu an pek uygun değilim, Cosima.
- Não é boa altura, Cosima.
Seni kopyalamanın uygun bir yolu bulunamadı ama yine de önemli bir gelişme.
Não foi a forma mais viável de te replicar, mas mesmo assim foi importante. Saiam!
Bu değişiklikte Rachel'in Leda'yı temsil etmesinin uygun olacağını düşündüm.
Pareceu-me adequado a Rachel representar o Leda na transição.
Eminim buna tanık olan çocuklar iyi olacaklardır uygun tedaviyi gördükleri takdirde elbette.
Tenho a certeza de que as crianças que o presenciaram vão ficar bem com o devido acompanhamento.
Tum silahlari iceride bulacak miyiz yoksa uygun an icin sakladiginiz birkac tane daha var mi?
Ou se talvez tenhas apenas algumas à espera para o momento.
Tabii sen de uygun görürsen.
Claro, se concordares.
Buraya gel ve sana uygun bir pozisyon bulalım...
Vamos encontrar uma posição adequada para ti,
Beni ziyaret etmen için uygun bir zaman değil.
Só acho que não é a altura certa para a tua visita.
Bak, misafirperverliğin için minnettarız... Fakat benimkilerle nasıl uygun görürsem öyle toplantı yaparım.
Olha, agradecemos a tua hospitalidade... mas vou ter reuniões com a minha gente quando eu assim o entender.
Uygun bir donör bulacaklarına eminim.
De certeza que eles encontrarão um dador válido.
Niyetimiz seni şirkette daha uygun bir pozisyona koymak. Günlük işleyişin üzerinde daha az denetimin olduğu bir pozisyona.
Queremos dar-lhe um papel mais apropriado na empresa, com menos impacto no dia-a-dia.
Asıl olay, herkesin Pied Piper'ı ölüm sarmalı içinde görmesi. Histerik şakama gülünmesi uygun kaçmazdı.
Todos pensam que a Pied Piper está a morrer, seria inapropriado rirem-se.
"Ölü" pek de uygun bir kelime değil gerçi, değil mi?
"Mortos" não é bem a palavra certa.
Labirent sana uygun değil.
O labirinto não é para ti.
Mühendis ekibi, ortağım ve ben konuklar parka adım atmadan üç yıl boyunca parkta yaşayıp ince eleyip sık dokuyarak ev sahiplerini uygun hale getirdik.
Durante três anos, vivemos aqui no parque, refinando os anfitriões antes que um hóspede aqui metesse o pé. Eu, uma equipa de engenheiros, e o meu parceiro.
Ama bir vadinin içinde, yani kablosuz bağlantı çok uygun değil.
Mas é num vale, por isso a rede sem fio não é a ideal.
Birbirimize hiç uygun değiliz.
Não combinamos. Passa bem.
Neyse ki Alexis en uygun bebek hediyesini aldı.
Felizmente, A Alexis comprou o presente perfeito para o chá de bebé.
Nasıl dersiniz? İşler için uygun olmaz.
Porque o Cônsul Geral não cancelou a festa?
- Labirent sana uygun değildi.
O labirinto não foi feito para ti.
Labirentin sana uygun olmadığını anlatmaya çalıştım.
Tentei dizer-lhe que o labirinto não era para si.
Bu Hıristiyanlığa uygun değil miydi?
Foi uma frase pouco cristã, não foi?
Yas dönemine uygun davranacağım.
Eu cumprirei o período de luto.
Yas dönemine uygun davranacağı konusunda ona güvenilebilir mi?
E acha que podemos confiar nele no período de luto?
Önemli olan tanıdığım ve güvendiğim birinin adaleti amacımıza uygun olarak herkese ulaştırmasıdır.
É importante para mim ter alguém que conheço e em quem confio a assegurar-se que a justiça é aplicada, de uma forma coerente com os nossos ideais.
Eşimin kişisel eşyaları uygun bir zamanda açılabilir.
Os bens da minha mulher podem ser descarregados mais tarde.
Potansiyel taliplerimi uygun seremoniyle ağırlayabilecek kadar büyük saraylarına sahiplik etmek zorunda kalacaklar.
Terão de ter uma grande corte onde eu possa receber potenciais pretendentes com a etiqueta adequada.
Bir tane bile uygun kişi yok.
Não há nenhum suspeito viável na piscina.
Şimdi bunun için uygun bir zaman.
Agora seria uma boa altura, se quiseres.