English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ V ] / Vã

translate Portuguese

116 parallel translation
Bu yüzden tüm çabaları kendini kandırmaktır aslında.
Pois todo o esforço humano É uma vã ilusão
Alabildiği her şeyi almasının nedeni aldıklarından birinin ona ebedi hayatı getirebileceğine dair içinde taşıdığı o imkansız ve delice umuttur.
Vai comprando e adquirindo coisas, na esperança vã de que uma delas lhe conceda a imortalidade. Mas é impossível.
Aptallıktan öte, beyhude!
E ainda pior, é vã!
Anlamsız hayatını bir gölge gibi yaşayan bir adam için,... neyin iyi olduğunu kim bilebilir,?
Quem sabe o que é bom para o homem na sua vida, na sua vida vã, onde vive como uma sombra?
Bugünlerde kimseye güvenilmiyor. Git haydi.
Não se pode confiar em ninguém nos dias que correm, Vã lã,
Bunları laboratuara ulaştır. Bu gecelik bu kadar.
Isso que vã já para o laboratório, E por hoje, ficamos por aqui,
Canı cehenneme!
Ele que vã para o diabo!
Bulduğum not boş bir uyarı değildi.
A nota não era uma ameaça vã.
"Kendini beğenmişliğin ateşinde yanma."
"Não te deixes arder no fogo de uma vã contemplação"!
Avare beyinlerin. çocukları olan düşlerden konuşurum. boş fanteziden başka birşey olmayan.
Falo de sonhos, que são fruto de um cérebro ocioso, gerados apenas por fantasia vã,
Ne yazık ki uzak bir ümit.
Isso é uma esperança vã.
Sizi temin ederim, böbürlenilecek bir şey değildi.
Promessa vã, asseguro-lhes.
Belki de çok gizli. Yeni bir takip.
Imagine que é ultra-secreta, Mais outra corrida vã,
İşi olmayan herkes acil durum ekipmanını takıp yatsın.
Mà ¡ scaras de emergência para quem nà £ o estiver a trabalhar. Os outros và £ o para os beliches.
Bu defa bizi yakalayamayacaklar.
Nà £ o và £ o apanhar-nos desta vez.
Hinrich, yarın Noel arifesi.
amanhã £ serà ¡ và © spera de Natal, Hinrich.
Kanunlar da insanın, namus ilkelerini oturtmak için gösterdiği zayıf bir çabadan ibarettir.
E a lei é a vã tentativa do Homem Estabelecer os princípios da decência.
Ama boşuna. Madam, bu yavru minimini bir Herkül.
vã tentativa, este... recém-nascido, senhora, é um pequeno Hércules.
Boş bir söz değil.
Não é apenas uma promessa vã.
Bu işe seksi olmak için yararsız denemelerini açıklıyor.
Isso explica a tentativa vã de parecer sensual.
Bu adamın geçmişine bakınca, boş bir tehdit olmadığı ortada.
... não pode ser visto como uma ameaça vã.
Çünkü gerçek dünyada, kimse mazeret veya boş nutuk dinlemek istemez.
Porque, no mundo real, ninguém quer ouvir desculpas ou retórica vã.
Ben sadece- - Diğerleriyle git işte. Seni burada istemiyorum.
Vã-se embora com as outras.
Herhangi bir türün nasıl böyle verimsiz bir hayat sürdüğünü kavrayamadık.
Não percebíamos como poderia uma espécie ter uma existência tão vã.
Söz ettiğim düşler, Çocuklarıdır avare beyinlerin, Boş bir tasarımın ürünüdürler.
Falo de sonhos, que são a prole de mente ociosa, criada tão só de vã fantasia ;
Teminatınızın şu anda pek bir etkisi yok.
Essa garantia parece-me vã neste momento.
Kaşlarını düzeltip, durumu anlamak için yararsız bir teşebbüsde bulunurlar.
Franziam o sobrolho numa tentativa vã de perceber.
Hadi ama, yaşlıyı bekletmeyin.
Vã lá, não faça os idosos esperar.
Hadi.Hayır!
Vã lá. Não!
Kesinlikle kendini beğenmiş.
É certamente vã.
Görünüşünü değiştirmişsin. Hiç tehditkar olmamışsın.
Will, mudar de visual não é uma ameaça vã para ti.
Pekala, boş bir tehdit, sen bir hayaletsin ve zaten ölüsün.
Certo, ameaça vã, sendo tu um fantasma e já morto e assim.
Ve Nathan Herrero'nun ölümü faili meçhul kalmayacak.
E a morte de Nathan não terá sido em vã.
Birdenbire hayatım anlamsız değil artık
A minha vida, de repente não parece assim tão vã
- Hayatım anlamsız değil. Seninki gibi "herkese açık bir sefahat" değil. Boş bir bayağı, fiziksel, cinsel ilişkiler dizişi değil.
A minha vida não é absurda, ao contrário da tua... um festival hedonista, uma sucessão vã... de encontros sexuais banais, ou como queiras chamar-lhes.
"Cennette ve dünyada dünya görüşünüz ile... hayal ettiğinizden çok daha fazla şey var."
"Há mais coisas entre o Céu e a Terra do que sonha a tua vã filosofia."
Hemen çık buradan.
Vã embora!
Şöhret uğruna didinmek değersizdir! Haddini bilmez!
A sua busca de glória é vã, arrogante.
Onun yaşadığına dair boş bir umuda tutunuyorum.
A esperança vã de que, algures, ela possa estar viva.
Teklifin, yaratıcı olduğu kadar boş ve anlamsız, eğer Angela yarışmayı birinci bitirmezse?
A tua proposta, por muito criativa que seja, é nula e vã, no caso de a Angela acabar num lugar abaixo de, digamos primeiro?
Durumun çok kötü olmadığına dair muğlak bir inanışa tutunuyorlar. ( HAMİLE KISRAK İDRARI, YANİ "PREMARIN" )
Mesmo assim, apegam-se à crença vã de que não pode ser tão mau, ou o governo e as organizações de proteção dos animais já teriam intervindo.
Ama beyefendi, buluşmanıza bir saatten az bir süre kaldı. Gitmiyorum.
Meu caro sr. mas nem sequer falta uma hora que a vã conhecer.
Ben Japonları yendiğiniz gün kraker ararken öptüğün kızın silik anısıyım.
Sou uma vã memória da miúda que beijou no dia em que o Japão se rendeu e ando à procura dos aperitivos de queijo.
Ortalığı daha da karıştırma diye, ama ne fayda.
Numa esperança vã de te impedir de tornar as coisas piores.
Ertesi sabah, bütün söylediklerimizin gerçek olabileceğini umarak.
Em desespero, numa vã esperança... Que na manhã seguinte, tudo será verdade.
Öldürdüğüm adamın ailesine git.Onlarla arkadaş olmaya çalış, ama kim olduğunu söyleme
Vã até os pais do homem que matei. Ache uma maneira de ficar amigo deles. Mas não diga quem é você.
- -Belki uyanık kalırım umuduyla muzu ameliyat ediyorum.
- O que estás a fazer? - A coser uma banana na esperança vã de que acorde o meu cérebro.
Sadece inanılmaz derecede sığ, kendine güvensiz bir kadın güzel görünen ve rahat bir ayakkabı giymeyi bütün gün acı çekmeye tercih eder. Ve benim de hiç istemediğim bir tiptir.
Só uma mulher vã e insegura preferia sofrer o dia inteiro a levar sapatos confortáveis e é justamente o que não quero aqui.
Sezar'a saldırıp onu Mars'ın önünde öldürmeliyiz. Yoksa zafer anlamsız olur.
Temos de atacar César e matá-lo sob o olhar de Marte, senão, a nossa vitória será vã.
11 Mart 1985'teki sonuçsuz kalan ev aramasından ve "Marta" nın kaza sonucu ölümünden dolayı "Lazlo" operasyonu sona erdirildi.
Após a vã busca à casa a 11 de Março de 1985, e o acidente fatal da informadora'Marta', a Operação'Lazlo'foi dada por concluída.
Yea, her şeyi sileceğim aklımdaki defterden...
De minha memória apagarei qualquer lembrança trivial e vã.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]