English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yakaladık onu

Yakaladık onu translate Portuguese

840 parallel translation
Sarhoşmuş. Yakaladık onu.
Ele está bêbado!
- Suçüstü yakaladık onu.
- Venha cá! - Apanhámo-lo em flagrante!
- Yakaladık onu şerif.
- Apanhámo-lo, xerife.
Yakaladık onu, tatlı çocuk!
Agora, não nos foges, meu lindo!
Yakaladık onu.
Nós a pegamos.
Yakaladık onu.
Apanhámo-lo.
Bomba onu yakaladık!
Bomba, apanhámo-lo!
Onu iki kez yakaladık.
Prendemos ele duas vezes.
Onu et dükkanının önünde Dr. Lehman'ın çalıntı arabasının içinde yakaladık.
- Qual é a acusação? Apanhámo-lo em frente ao talho no carro roubado do Dr. Lehman.
Onu yakaladık.
Pegamos!
Onu Beyaz Saray'da yakaladık.
Apanhámo-lo na Casa Branca.
Elbette onu ertesi gün yakaladık.
"É claro que o apanhámos, no dia seguinte."
- Onu dışarıda yakaladık.
- Encontrámo-la lá fora.
Onu para çalarken yakaladık.
Apanhámo-lo a roubar dinheiro.
Onu neredeyse yakaladığımda, aynı böyleydi, ve aynı kılıcı taşıyordu.
A última vez que quase o capturei, parecia o mesmo e carregava a mesma espada.
Sanırım onu yakaladık.
Acho que o encontrámos. Sim.
- Bu defa onu yakaladık, Bay Sımii.
Desta vez apanhamo-los, Sr. Smee.
Onu yakaladık.
Apanhámo-lo.
Onu yakaladık!
Apanhámo-lo!
Evet, efendim. Onu yakaladık.
Todos morreremos, dependemos de você.
Ve onu sokakta bununla yakaladık. Memur Rand onu bana havale etti.
... e quando o apanhámos no beco, o Agente Rand passou-me a arma.
Oh, onu yakaladık.
Oh, nós apanhámo-lo.
Sonunda onu yakaladık!
Finalmente, o apanhámos!
Onu yakaladık!
Conseguimos!
Onu kıskıvrak yakaladık.
Nós apanhamo-lo de certeza.
Onu yakaladık.
Esperem.
İmdat çıkışını açtım, yukarı uzandım onu kuyruğundan yakaladım ve alaşağı ettim.
Abri a escotilha de emergência, agarrei-o pela cauda e puxei-o para baixo.
- Onu hırsızlık yaparken mi yakaladın?
- Apanhaste-o a roubar?
O zaman, Bay Ballon, eve geldiniz... Migueli Maria Gambrelli ile yakaladınız... ve kıskançlık içinde onu öldürdünüz.
Então afirmo, lnspector Ballon, que chegou a casa, encontrou o Miguel com a Maria Gambrelli, e o matou num ataque de furia de legumes.
- Şans olsun olmasın onu yakaladık. - Evet.
Com sorte ou não, apanhámo-lo.
Onu Anna'nın odasında yakaladık.
Apanhámo-lo no quarto da Anna.
Şimdi onu yakaladık.
Já o apanhamos.
Onu yakaladık.
Já os apanhámos.
Onu suçüstü yakaladık.
O apanhámos em flagrante.
Onu yakaladık!
Já o temos!
Onu neredeyse yakaladık.
Estamos quase a apanhá-los.
Ama sonunda onu yakaladık.
Mas finalmente apanhamo-lo.
Bu fanatik hırsızlar, Mao Tse-Tung denen kişi liderliğinde, Bayan Johnson'ı kısa ama ölümcül bir an için savunmasız yakaladılar ve onu ortadan kaldırdılar.
Sim, esses ladrões fanáticos, sob a liderança do dito Mao Tse-tung, tinham apanhado Ms. Johnson desprevenida por um momento breve mas fatal e destruíram-na, tal como estão prontos para o fazer a qualquer altura,
- Onu yakaladık.
Apanhámo-lo, Menina Farnsworth.
Onu yakaladık.
Já o apanhámos.
Onu dün akşam yakaladık.
Prendêmo-Io ontem à noite.
Onu hafıza korteksinin başında uğraşırken yakaladık.
Encontrámo-lo a adulterar o mecanismo no córtex cerebral,
Onu yakaladık!
Já a temos!
- Onu yakaladık! - Gidin.
Já o apanhámos.
Bu defa onu kesin yakaladık.
Agora, apanhámo-lo de certeza!
Onu yakaladık.
Nós agarramo-lo.
Onu, bir kızı kullanarak yakaladık.
Prendemo-lo graças a uma rapariga.
- Onu nerede yakaladık?
- Onde é que o temos?
Onu yakaladık...
Vamos agarrá-lo...
Onu alt katta yakaladık.
Ela está lá em baixo.
Onu sıkı yakaladım. Beni ısıramaz.
Veja só, menina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]