English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yakaladım onu

Yakaladım onu translate Portuguese

1,275 parallel translation
Aslında bir kez bir kadınla yakaladım onu. Kadın evli birisiydi sanırım.
Bom, uma vez apanhei-o com uma mulher, quanto a mim, casada.
Evet, yakaladım onu Yzma.
Eu apanho-a, Yzma.
Yakaladım onu.
Apanhei-a.
Yakaladım onu!
Não se preocupe.
Bungee ipiyle yakaladım onu!
Prendi-o com um cabo de bungee!
Onu yakaladım- - bir skipper füzesi... rotasını Tiger Claw'a yönlendirmiş.
Apanhei - um míssil furtivo... em rota de colisão com a Tiger Claw.
Kasadan bir şey almıştı. Onu bir şey ararken yakaladım.
Eu voltei ao escritório e ele lá andava a mexer no cofre.
Onu uyurken yakaladım.
Encontrei-o a dormir.
Onu yakaladım.
Apanhei-o.
- Yani onu da Komodolar mı yakaladı sence?
Está a dizer que os dragões a apanharam?
Onu yakaladım. Ve ikimiz kavga etmeye başladık.
Então eu alcanço-o, e começamos a lutar.
Binbaşılık yaptığınız birimde onu suçüstü yakaladığımızı söylesem ne dersiniz?
E você é um Major do ISI. Apanhámo-los em flagrante.
Onu, cebimi çarparken yakaladım.
Desde os 4 anos que vive nas ruas.
Parkta onu hareket halinde yakaladım, Trudeau.
Vi-a em acção no parque, Trudeau.
İnsanlarından birisini yakaladığımız bilsinler, ve onu gemi hapisanesine alın.
Avise-os que encontramos um dos seus e leve-o para a prisão.
Onun görüş kabiliyetinin alt rutinlerini yakaladım. Şimdi o ne görüyorsa bizde onu görebiliyoruz. Yönetim kurulunda bir ajan sahibi olmak gibi.
Instalei-me em suas sub-rotinas cognitivas e podemos monitorar tudo que ele vê é com ter um agente a bordo.
Bu sefer onu yakaladım.
Desta vez apanhei-o.
- Herkes beklesin, onu yakaladım.
- Esperem, percebi.
Onu yakaladığımızda bundan kurtulmaya çalışıyordu.
Tentava livrar-se disto quando o capturámos.
Daha 12 yaşında. Onu geçen hafta iki defa Malik'in ayak işlerini yaparken yakaladım.
Mas tem 12 anos e apanhei-o duas vezes a fazer recados ao Malik.
- Onu yakaladım.
- Apanhei-a!
Onu yatak odasında tohum serperken yakaladım, ne dediğimi anlıyor musunuz.
Apanhei-o a espalhar fertilizante no quarto, se me entende.
Ben o pezevengi ucuz kostümünden yakaladım ve.. Onu duvara yapıştırıp..
Então, eu agarrei o bastardo pela sua fantasia barata e o empurrei contra a parede e disse a ele :
Onu arkasından yakaladım.
Agarrei-a pelo maiô.
Onu yakaladınız mı?
Apanharam-no?
Onu Cafe Sanborn'da işerken yakaladım.
O peguei enquanto mijava.
Onu bununla yakaladım.
Eu o peguei com isto.
Bana onu yakaladığını söyleyeceğini sanmıştım.
Pensei que me vinha dizer que o apanhou.
- Onu yakaladın mı?
- Apanhaste-a?
Onu omuzlarından yakaladım, sarsıp kendine getirmek istedim.
Agarrei-a pelos ombros. Queria meter-Ihe algum juízo à força.
Alfonso'nun peşinden gittim, onu merdivende yakaladım.
Corri atrás do Alfonso e apanhei-o a meio das escadas.
Onu yakaladım, tatlım!
Está comigo.
Önceki gün beni yakaladığında Ray'in olduğunu söylemek zorunda kaldım, çünkü... Hayır, onu sana aldım Robert.
Isto é para o Raymond.
Onu gözleri kapalı bir şekilde öpüşürken yakaladım.
Acabo de vê-la beijando um tonto... de olhos fechados.
Onu yakaladın mı?
Acertou-lhe?
Onu altı mikrogram adrenalin ile yakaladım.
Eu apanhei-o com seis micro-organismos de adrenalina.
Onu yakaladım, ama kaybettim.
Não, eu tinha-o, mas perdi-o.
Onu yakaladım!
Apanhei-o!
Onu 95'de yakaladım. Bu olamaz.
Medi-o agora a 155 km / h. Não pode ser.
Onu yakaladım.
Apanhei-a.
Fakat radarımız onu Atlantik üzerinde bir yerde yakaladı.
Mas o radar já o localizou Ele está em algum ponto do Atlântico.
- Onu yakaladım!
- Apanhei-o!
Greenwood işini yapmıştı ve geri dönüyordu ve ben onu yakaladım.
Ela tinha ido fazer o assalto aos Greenwood e estava a chegar quando a apanhei.
Onu yakaladım tamam!
Ela está bem!
Görevden döndüğü zaman, onu yakaladım ve
Cada vez que regressava de uma viagem tinha vontade de perguntar-lhe :
Onu senin için yakaladım.
Apanhei-a para si.
Onu denerken yakaladım ve bana geri ver dedim ve üzerinde iken kavga etmeye başladık, bilirsiniz işte, mücadelenin etkisiyle.
Eu apanhei-a a experimenta-la e disse "Devolve-ma", e começamos a brigar, você sabe, cabo-de-guerra.
X5-656 onu ilk yakaladığımızda genetik bozukluk taşıdığı için, deneysel tedavi ile onu kurtarmaya çalışıyorduk.
X5 656 estava sendo submetida a um tratamento experimental para uma anomalia genética que foi diagnosticada quando nós a recapturamos.
Onu evde elinde el feneriyle onu ararken yakaladım.
Sim. Me encontrei dando isso voltas pela casa com sua lanterna... -... procurando-a.
- Onu yakaladınız mı? - Piedmont, 823'te ateş edilmiş.
- Tiroteio em 823 Piedmont.
- Onu yakaladın mı?
- Apanhou-o? - Não exactamente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]