Yanılmıyorsam translate Portuguese
788 parallel translation
Yanılmıyorsam geldiğiniz yerde buna kaçak içki deniyor.
Creio que de onde vocês vieram chamam isso de O Luar.
Yanılmıyorsam şuan üç ayrı cinayet davası için.. .. aranmakta olan saygıdeğer konuşmacı, -
O meu douto colega que acabou de falar... que, se não me engano, é procurado pela polícia por três acusações de homicídio...
Yanılmıyorsam kısa süre sonra Paris'teki konforlu evinizi özlersiniz.
Se não me engano, em breve desejará estar na sua casa confortável em Paris.
Balayından döndüğünüzde, eğer yanılmıyorsam... bankada seni bekleyen bir masan olacak.
Quando voltarem da lua-de-mel, se não estou enganado, haverá um gabinete à sua espera no banco.
- Yanılmıyorsam, Bay Crawley'le beraber çiftliğe gitti.
- Na fazenda com o Sr. Crawley.
Ve yanılmıyorsam... Sergis Bauer'in Prag'da yaşayan bir karısı var.
A menos que eu esteja mais enganado do que jamais estive na vida... o homem chamado Sergis Bauer tem uma esposa em Praga.
Yanılmıyorsam, Perşembe günü.
Quinta feira, se não estou errado.
Manş Denizi'ne yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.
Arrisco dizer que estamos algures perto do canal.
Yanılmıyorsam sinirleri çok bozuldu.
A menos que eu esteja errado... ela está quasi a quebrar.
Yanılmıyorsam Lyons'tan gelmiş.
Acho que é de Lião.
Yanılmıyorsam, Bay Drake'le de bir aşk söz konusuydu.
Se não me engano, também tinha a chama acesa pelo Sr. Drake.
- Eğer yanılmıyorsam...
Se eu não estou errado...
Yanılmıyorsam siz şekerli içiyordunuz Bay Allnutt.
- Aceita açúcar, Sr. Allnut?
Yanılmıyorsam "Holy Holy" yi...
- Santo, santo, acho.
Yanılmıyorsam, kırk iki ya da kırk üç.
42 ou 43, acho.
Bunu kestirmek çok zor, yanılmıyorsam Diablo'da bir sevgilisi vardı.
Isso será um pouco difícil, mas ele costumava ter uma garota em Diablo. Poderia encontrá-lo lá.
Yanılmıyorsam bir ara Bayan Lord'la evli değil miydiniz?
- E não esteve casado com ela? - Culpado de ambas as acusações.
Eğer bu bilgiler doğruysa ve hesaplarımda da yanılmıyorsam...
Se estes dados dizerem a verdade e os meus cálculos não estiverem errados.
Ve yanılmıyorsam o da buna dönüşmüş olmalı.
Acho que ela se parecerá com ele.
Tozluk Colombo, eğer yanılmıyorsam.
Olhem só se não é o Spats Colombo.
Yanılmıyorsam, çoktan ölmüş olmalılar.
A não ser que eu esteja muito enganado, eles já estão mortos.
Yanılmıyorsam bir anlaşma yapmıştık.
Se não me engano, fizemos um acordo.
Şu uzun saçlı adam... Yanılmıyorsam bir yerli.
O que não tem bigode, é índio ou não?
Eğer yanılmıyorsam nişanlımla duygusal bir ilişki düşünüyorsunuz.
Está a tentar ter um romance com a minha noiva?
Yanılmıyorsam, sen Baxterların haydutlarıyla tanıştın.
Pois, se não me engano já conheceste os homens dos Baxter, não é?
Yanılmıyorsam, Sakura olduğunu söylemişti.
Acredito que disse, Sakura
Yanılmıyorsam 150 ışık yılı önce 150, 200 karınca toplumunda sanatçılar yaşardı.
Provavelmente há 150 anos luz... - 150 - 150, 200... Havia artistas na sociedade das formigas.
- Eğer yanılmıyorsam. - Öyle mi?
- A não ser que eu esteja errado.
Yanılmıyorsam biri şarabımı çalıyor.
Se não me engano, alguém anda a roubar-me o vinho.
- Yanılmıyorsam şarkıcısınız.
- É artista, creio eu.
Pekala, eğer yanılmıyorsam, biri hala dışarda dolanıyor.
Bem, se não me engano ainda anda um por aí. Acontece que ele está em Puerta del Fuego.
Yanılmıyorsam, üçüncü sınıf bir silahşörle konuşuyorum.
A não ser que esteja enganado, devo estar a falar com um... pistoleiro de terceira categoria.
Evet. yanılmıyorsam, potasyum nitrat olmalı.
Sim. A não ser que esteja errado, é nitrato de potássio.
Yanılmıyorsam, diğer zaman ve boyutlara giriş sağlayan geçit.
Para outros tempos e dimensões, se estou correcto.
Mr. Spock, eğer yanılmıyorsam...
Se não me engano, Sr. Spock...
Yanılmıyorsam altı yedi taneler.
- Cerca de seis ou sete.
Yanılmıyorsam mendillere bakıyorsun, değil mi?
Estás a olhar para os lenços de bolso?
Yanılmıyorsam, sen altının % 5O'sini istiyorsun.
Se não me egano, quer 50 % do ouro!
Yanılmıyorsam binbaşım, şurada bir kışla var.
Se não me engano, Major, aquilo são casernas do exército.
Yanılmıyorsam, bir yere gidiyorsunuz.
Bem, se eu fizesse uma suposição,... diria que ia a algum lado.
- Ve eğer yanılmıyorsam bu gri karınlı (!
Se não me angano, é um pássaro carpinteiro sulista.
Tahminimde yanılmıyorsam Yüzbaşı üniformalı değilsiniz.
A não ser que me engane, Capitão, não está fardado.
Evet. Yanılmıyorsam zıplıyorlar.
Saltam, não é?
Yanılmıyorsam Gen. Smith, efendim.
Creio que foi o Gen. Smith.
Yanılmıyorsam açları doyur da diyor, öyle değil mi?
Se não me engano, também diz para alimentar quem tem fome, certo?
Dr Hasslein, yanılmıyorsam, erkek maymuna nereden geldiklerini sorduğunuzda...
Dr. Hasslein, quando perguntou ao macho de onde vinham,
Pek iyi. Büyük bir şeref ya da değil... ama belirtmeliyim ki, finalistlerden sadece birisiniz. - Yanılmıyorsam, bu şey olmalı...
Nada melhor do que "gloire énorme" ou o que valha... mas devo apontar que você é apenas um dos finalistas e, se não me engano, este deve ser o Sr. Larrabee.
Yanılmıyorsam o Hristiyan Seipel'di, ve oğulları, örgücüler ve mekanik dokumacılar.
Era Seipel, o cristão, se eu não estiver enganado, e seus filhos. Carenagem e tecedores mecânicas.
Yanılmıyorsam, sizinki Albert.
E o Senhor, é Albert que chama?
Hiç bir şey... Tamamen yanılmıyorsam sahip olduklarımın en iyisi!
A não ser que esteja completamente enganado a melhor ideia que tive até hoje!
- Yanılmıyorsam, bilgileriniz yanlış. - Yok...
Se não me engano, você está enganado.
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33