Yasal translate Portuguese
7,121 parallel translation
Yaptığımız iş yasal, bu nedenle de etik.
O que fazemos é legal, portanto, não é pouco ético.
Ve bu tamamen yasal.
E é completamente legal.
Ama bir çözüm olmalı bir yasal boşluk...
Sim, mas tem de haver alguma coisa. Alguma saída...
Efendim, bu pek sağlam bir yasal yaklaşım değil.
Senhor, essa não é uma abordagem legal sã.
Yasal, gerekli ve doğruydu.
Foi legal, necessário e correcto.
Yasal taciz.
Serviços jurídicos.
İçeride müvekkillerim var. Benimle görüşmek yasal hakları.
Estão aqui clientes meus e eles têm o direito de se encontrarem comigo.
- Tamam o zaman, her şey yasal.
Muito bem, é tudo legal.
Camdan içeri bakınca onları gördüm ve o zaman biliyordum ki bu durum Illinois ehliyetli bir araç için yasal değildi.
Continuo a dizer até hoje que os vidros fumados nas janelas não eram legais no estado do Illinois.
Hayır, hiçbiri tam olarak yasal değil ve gümrük vergileri de inanılmaz değerlerde.
Nada disso foi legal, pois não? As taxas de importação teriam sido estrondosas.
Yasal olarak ailenin ve tüm mülklerimizin... -... kontrolü bende.
E, agora, controlo legalmente a família e todas as nossas posses.
Yasal yemin etmedik ama kendi versiyonumuz vardı.
Não fizemos votos legais, mas tínhamos a nossa versão.
Bu... bu yasal bir görev mi?
Isso é uma acusação legal?
Bizi buraya getiren arama izni kadar yasal.
Tão legal quanto o mandado que nos trouxe aqui.
Tamam, yasal torbasına koyduğun saati yasal yollardan aldığını varsııyorum.
Ok, presumo que por estar num saco de evidências, que o conseguiste legalmente.
Hırsızlık için yasal haklarını oku. Tamam.
Considere-se informado dos seus direitos por roubo.
Tony'i belaya sokan o çocuk yasal mı, değil mi?
Aquele idiota que meteu o Tony em apuros... É cidadão ou imigrante ilegal?
Gwen, asla bir onay formu imzalamadı, bu yüzden yasal olarak mesajlarına bakamayız.
A Gwen não assinou um termo de consentimento. Então... legalmente, não podemos ver os e-mails dela.
Bu bir yasal işlem.
É aquilo que foi prescrito.
Hâlâ yasal toprak sahibiyim.
Ainda sou o dono legal da terra.
Sınıra ilerlerlerse İspanya'nın yasal bir savaş nedeni olur.
Se eles marcharem para a fronteira, Espanha terá um pretexto legítimo para a guerra..
Yasal olmayan bir RSPCA gibiyiz.
Somos tipo uma Sociedade Protectora dos Animais não oficial.
Yasal boşlukları anlat.
- Fale-lhe dos buracos na lei. - Eu também...
O zaman yasal boşluklar geldi aklına.
E isso pô-lo a pensar nos buracos da lei.
Irk ıslahı, bana göre gayet yasal ve gerekli bir çalışma.
Na minha opinião, a eugenia é um estudo muito legítimo e necessário.
Ben sadece bilimsel ve mantıklı bir tartışma başlattım saygıdeğer ve bilgili insanlar fikirlerime katıldılar çünkü ister beğen ister beğenme ama bu çalışma alanı yasal ve kalıcı.
Eu fiz apenas uma argumentação lógica e científica e homens respeitáveis e estudiosos concordaram comigo. Porque, quer tu gostes ou não, esta área de estudo é legítima. E não vai desaparecer.
Bu da herhangi bir yasal suçlamadan bizi koruyacak.
E isso, para qualquer objetivo prático, ilibar-nos-á de qualquer responsabilidade legal.
Onlar benim. Babalarıymışım gibi yasal vârisi olduğumu söyleyen belgelerim var.
Tenho documentos que dizem que sou o tutor legal delas, como se fosse o pai.
Davanın baş dedektifi, kıdemli cinayet masası dedektifi Harry Bosch şu sıralar kendi yasal sorunlarıyla meşgul.
O inspector-chefe, veterano detective de Homicídios, Henry Bosch, teve os seus próprios problemas com a lei recentemente.
- Çoğu yasal olmayan yollarla işe alınıyor.
- A maior parte contrata ilegais.
Bazı yasal sorunlarla karşılaşmış, bu yüzden ona yardım ediyorum.
Teve uns problemas legais, por isso, estou a ajudá-lo.
Evet, zaten ilişkimiz Lakewood Belediye Yasası'na göre yasal bile değildi.
Pois, a nossa relação nem sequer era legal segundo o regulamento do código municipal de Lakewood.
Bunun yasal olmasının imkânı yok.
De maneira nenhuma isto é legal.
Bu nasıl yasal olabilir?
Como é que isto é legal?
Arama iznimiz var ve engel olursanız yasal yükümlülükler çerçevesinde tutuklanıp yargılanacaksınız.
Tenho um mandato de busca. Se interferir, será presa e julgada em conformidade com a lei.
Bu yüzden, sorun yaşadığınız başka yasal konular varsa, bu ofise ulaşmanızı öneririm, ve biz onları tam olarak anlayacağınız şekilde size açıklamaya çalışırız.
Então, se existirem outros problemas legais que não está a entender, encorajo-a a procurar este escritório. E tentar-lhe-emos explicar para que compreenda perfeitamente.
Kardeşim yasal süreci hak ediyor.
O meu irmão merece um processo judicial justo.
Sizin yararınıza olduğunu sanıyorum. Mirasçının yasal koruyucusunuz.
Bem, imagino que seja uma vantagem, agora que é a guardiã do herdeiro.
Hadi ama. Yasal bir Warrant. Arkadaşına da iyilik yapacaksın.
Vá lá, é um mandado legítimo e um favor a uma amiga.
Şirketin daha önce yasal olmayan sürgünler yaptığını sen de biliyorsun.
A Organização gosta de mostrar aos exilados ilegais como as coisas são.
Şimdi rotadan sapmadan mecburuz yoksa şirket yasal açıdan zor duruma düşecek.
Agora, somos forçados a sair do rumo ou a empresa fica legalmente comprometida.
Onlar yasal Kuşak sakinleri, biz ise Dünya şirketiyiz.
São residentes legais do Cinturão. Somos uma Corporação Terrestre.
Oradaki kahramanın yasal yaşın altındaki kişiye tecavüz ettiğini düşünüyoruz.
Achamos que o herói ali é culpado de violação de menor.
Bu anlaşma gereğince bu işletmeye bağlı şirketin avukatları hakkınızda yasal girişimde bulunmayacak.
Com a execução deste acordo, os interesses corporativos existentes renunciam a qualquer ação legal contra si.
Müşterilerimin size saldıran kişiyle bir bağlantısı olduklarını ya da yaptıkları hakkında yasal sorumluluk almayı reddettikleri gibi size hayatınızı baştan kurma şansını tanımak için bağlayıcı olmayan ahlaki bir vazife hissediyorlar.
Embora os meus clientes não reconheçam qualquer elo com essa pessoa nem lhe exijam qualquer responsabilidade pelos seus atos, sentem ser obrigação moral deles dar-lhe a oportunidade de reconstruir a sua vida.
Kansas şehri, çoğu malını Cincinnati'deki Yasal Kamyonculuk denilen bir teçhizattan geçiriyor.
Kansas City trata dos negócios de droga através de uma firma chamada Legit Truckin, nos arredores de Cincinnati.
Üzgünüm dostum ama evlatlık bir çocuk böyle bir şey yaptığında aile hizmetlerine haber vermemiz yasal zorunluluğumuz.
Desculpa, parceiro, mas quando um filho adotivo faz algo parecido com isso, somos obrigados por lei para contar aos serviços de família.
- Evet efendim. Sizi uyarayım, yasal bir karar bile sorunlarınızı ortadan kaldırmayacak. Bu davanın şöhretine bakılınca da size öfke beseleyen kişiler olacaktır.
Devo avisá-la que nem mesmo um apuramento jurídico dos factos a livrará dos seus problemas e que devido à notoriedade deste caso, poderá haver indivíduos com ressentimentos contra si.
Evet ama... Yasal olduğunu düşünmüyorum.
Sim, eu... não acho que ele esteja legal.
Lakin işyeriniz yasal olsaydı...
Mas, se o seu negócio fosse legal...
Bu yasal mı?
Isto é legal?