English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yağmur başladı

Yağmur başladı translate Portuguese

172 parallel translation
Bir yıl kadar önce şu ağacı kesiyordum ki birden yağmur başladı.
Há cerca de um ano eu estava a cortar aquela árvore quando de repente comecou a chover.
Yağmur başladı.
Começou a chover.
Parkta yürüyorduk ve birdenbire yağmur başladı.
Bem, nós estávamos a caminhar no parque, e começou a chover.
Sonra da yağmur başladı.
E desatou a chover...
Yağmur başladı.
- Está a chover!
Sevgili dinleyiciler, yağmur başladığı için tekrar kontrol odasına sığındık.
Abrigamo-nos novamente no autocarro porque a chuva voltou a cair mais forte.
Yağmur başladı.
Chuva!
Yağmur başladığından bu yana tur başına üç dört saniyeyle farkı açıyor.
desde que a chuva começou, ele aumentou a diferença em 3 ou 4 segundos por volta.
Sonra yağmur başladı. Son iki binadan koşarak geldim.
Como começou a chover, dei uma corrida até aqui.
Ayrıca yağmur başladı ve harika bir lda Lupino filmi var.
Além do mais, começou a chover e vai dar um bom filme da ida Lupino.
İşe bak, bir de yağmur başladı.
Ouves? Está a começar a chover. è só o que nos faltava.
Anneciğim, yine yağmur başladı!
Mamma mia, está "chovendo" outra vez.
Maalesef yine yağmur başladı.
Parece que começou a chover.
Yağmur başladı, dikkate almalıydın.
Está a chover lá fora, caso não tenhas reparado.
Bir süre sonra yağmur başladı.
"Depois começou a chover."
Yağmur başladığında dışarıda kum ve çimentoya bulanmış halde olmak istemem.
Não vou espalhar a areia e o cimento para depois ficar tudo molhado!
İyi Tanrı o gün Kütük'ü gözetiyordu. Ama sonra, o ay yağmur başladı.
O bom Deus protegia o Maneta naquele dia, mas depois pôs-se a chover naquele mês.
Yağmur başladı mı şakır şakır yağar.
Quando acha que está ruim, fica pior.
Bir gün yağmur başladı ve dört ay boyunca dinmedi.
Um dia começou a chover, e não parou durante quatro meses.
Buraya geliyordum. Birden yağmur başladı.
Eu vinha pra cá, e começou a chover.
Yağmur başladığından beri böyle.
Está assim desde que a chuva começou.
Süper. Yağmur başladı.
Fantástico, começou a chover...
Yağmur başladı.
Está a começar a chover.
- Yağmur başladığında.
- Desde que começou a chover.
Mahsulü kutsamıştı. Sonra yağmur başladı.
Ele abençoou as colkeitas e começou a ckover.
Sonra yağmur başladı.
E começou a chover.
İlk yağmur atıştırmaya başladığında nerede olacağım?
Onde vou estar quando a primeira chuva cair?
Yağmur taneleri düşmeye başladığında
Da chuva Dos ventos
Yağmur yağmaya başladığından beri dokumacılara merak saldım.
Desde que a chuvas chegaram, tornei-me absorvido pelos tecelões.
Ve yağmur yağmaya başladı... Anladım ki, ben de aileden biriydim.
E a chuva veio... e eu soube.
Birden bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı, aynı bunun gibi.
E começou a chover a cântaros, assim como agora.
Sonra yağmur yağmağa başladı. Melrose Dörtlüsü, yıldız gösterisi, geri bırakıldı.
Começou a chover e no Quarteto Melrose, a banda convidada, houve uma apendicite.
Yağmur yağmaya başladı.
Começou a chover.
Üzerine beş senedir... yağmur damlası düşmemiş vahşi bir hayvan gibi... kokmaya başladım.
Estou a cheirar como um animal selvagem que não vê chuva há cinco anos.
Hava tahmininde denildiği gibi, yağmur düşmeye başladı.
Como previsto, temos a primeira chuva.
- Burada yağmur bir başladı mı dinmez.
- Quando chove aqui, não pára. - Sim.
Sonra, yağmur başladı.
Depois, começou a chover.
Hem zaten yağmur da başladı.
E agora está a chover muito.
Erkekler ayaklarıyla toprağı eşeler. Çünkü tohum dansın başladığını bilmeli... ve ağızlarını açıp cennetten yağmur içerler.
Os homens batem na terra com os pés... porque as sementes, devem perceber, que a dança começou.
Yağmur, o topa vurduktan sonra başladı.
Não começou a chover até depois dele ter batido na bola.
Yağmur yağmaya başladı. Soğuk, sevimsiz bir yağmur.
Depois começou a chover, uma chuva fria, miudinha...
Sonra, evde yalnızdım ama yağmur yağmaya başladı.
Então, eu estava sozinha em casa e começou a chover.
Hiç bu denli şiddetli bir yağmur görmemiştim. Sular aşağıdaki odalara gelmeye başladı. Ve Sofia suları sağa sola sıçratıyor.
Nunca vi uma chuva tão forte. e a Sofia está a chapinhar nela.
Yağmur yağmaya başladı Her yer çamurlaşacak, çamurlaşacak
A chuva começou a cair e tudo ficou enlameado
Ama şarkı o kadar ihtiraslıymış ki fark etmemişler. Yağmur yağmaya başladığı halde durmamışlar.
Mas estavam tão absortos na música que não repararam, nem pararam quando a chuva começou a cair.
Yağmur saat kaçta başladı?
A que horas é que começou a chover esta noite?
Yağmur ne zaman başladı?
Quando é que começou a chover?
Şemsiye al, yağmur yağmaya başladı. Beni duyuyor musun?
Pega num guarda-chuva, que estão gotas a cair.
Hava durumuna göre bu gece yağmur yağacak. Rayburn vuruş yapmak üzere gelirken yağmur çiselemeye başladı.
A previsão é de chuva e cai uma neblina, enquanto Rayburn se dirige para a zona de batimento.
Yağmur yağmaya başladı ama bunun için ben suçlanamam, değil mi?
Bem, está a começar a chover. Mas não me pode culpar por isso, pode?
Yağmur yağmaya başladı. Dönüp ceketini almak ister misin?
Quer o seu casaco de volta por estar a chover?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]