English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yel

Yel translate Portuguese

229 parallel translation
Neden bütün günlerini, içinde banyo, yemek, içecek ve onun dönmesini bekleyen güzel bir kız olan evi dururken eski yıkık bir yel değirmeninde geçiriyor?
Por que é que ele se vai meter num velho moinho arruinado quando tem uma casa decente, com banho, boa comida e bebida, e uma rapariga bonita à espera dele? Explicavam-me porquê?
Nerede Blanche Meydanı'ndaki yel değirmenim
Onde está o meu moinho de vento no Place Blanche
Sakın yel değirmeni konusunda özür dilemeye geldiğinizi söylemeyin.
Não me digam que estão aqui para pedir desculpa acerca do moinho.
Yel değirmenleri ve laleler falan.
Moinhos de vento e tulipas.
Tek ilgilendiğin şey yel değirmenleri ve otel banyoları ile dalga geçmek.
Só está interessado em... em divertir-se com moinhos de vento e casas de banho de hotéis.
- Ağzından yel alsın, kadın!
- Vira essa boca para lá!
Ve böylece yel değirmeninin inşaatı başladı.
E assim o Moinho de Vento foi finalmente posto a funcionar.
Yel değirmenlerine ne diyorsun?
Então e o moínho de vento deles?
Ama yel değirmeni hala bitmemişti, ve Boksör'ün yaralı ayağı gün geçtikçe kötüleşiyordu.
Todavia o moínho de vento não estava acabado, e o pé ferido de'Boxer'piorou em vez de melhorar.
Ertesi gün yel değirmen işi olağan devam etti ama Boksör katılmamıştı.
No dia seguinte o trabalho no moínho de vento decorreu como de costume... mas agora sem'Boxer'.
Tamamlanan yel değirmeni yapanların kaderinin ve fedakârlığının abidesi gibi duruyordu.
O moínho de vento reparado manteve-se como um monumento... ao destino e sacrifício dos seus contrutores.
Bütün elleri, kolları... Rüzgarlı havadaki yel değirmeni gibiydi.
Todo mãos e braços, igualzinho a uma roda de um moinho de vento.
Burada ne şato ne de yel değirmeni var, Yoyneh sözü.
Pela saúde de Yoyneh, não existe por aqui nada maior que um moinho.
Yakınlarda bildiğiniz yel değirmeni var mı?
Alguém conhece algum moinho por aqui perto?
Şato da yok, yel değirmeni de.
Nem castelo, nem moinho.
Ağzından yel alsın.
Deus me livre!
Ne cılız,.. ... yel vurmuş, uysal, pörsümüş, camgöz,.. ... çolak, eli kolu sarkık bir adam olacağını hiç düşündün mü?
Que espécie de coisa magricela, raquítica, leitosa, de pouca visão irás tu gerar?
Yel değirmeninin kola mı ihtiyacı var?
Isso é verdade? Eles precisam de gente?
- Yel değirmeniyle savaşıyorsun Phil.
- Lutas contra moinhos de vento.
Babasına yel değirmeni deme.
Pára de chamar "moinho de vento" ao pai dele.
Yel değirmeni demişken bu kızlar aşırı hoşgörülü topluma baş kaldırıyor.
E por falar em moinhos de vento, estas raparigas não têm medo de atacar a sociedade permissiva.
Bir yel değirmeni.
- Um moinho.
Demedim mi, "Efendim, bu bir yel değirmeni" diye?
Não lhe disse, "Alteza, é um moinho"?
Zaferimi engellemek için devi yel değirmenine dönüştürmüş.
Transformou ao gigante em moinho para me arrebatar a honra da vitória.
İki haftadır bir yel değirmeniyle dövüşmedim.
Faz duas semanas que Não brigo contra moinhos
Yel değirmeninin kola mı ihtiyacı var?
Isso é verdade? Sawmill precisava de ajuda?
Yel değirmenine dikkat et.
Cuidado com o moinho.
Yel değirmenine dikkat et!
O moinho!
"Ayrıca yel değirmenleri de var!"
"e também há moinhos de vento"
Ağzından yel alsın.
Morde a língua.
Mesut odur ki saraylardan uzakta yalnız bir yerde kendine gönüllü sürgünü layık görür. Ve yel ormana üflediğinde...
"Feliz quem longe das cortes, estando num lugar solitário, obriga a si próprio a um exílio voluntário, que, assim que Zéfiro soprou as florestas..."
Sıcaklık yine 32 ºC ama öğleden sonra çıkacak bir yel serinlik verecektir.
A temperatura deverá andar outra vez na casa dos 30 graus, mas uma brisa fresca, à tarde, tornará a noite agradável.
Ama köpeğiniz benim bahçemde mahalledeki tüm köpekleri yel değirmeni misali sıradan geçiriyor.
Mas o teu cão é um autêntico farol no quintal para todos os cães do bairro.
Ağzından yel alsın, bu sadece ailem için en iyisi.
Tut-tut, só o melhor para a minha família.
Yalnızca hayal etmeye çalışıyordum : Yel yepelek yelken kürek, genç bir subay, kendi cüssesinin iki katı bir Nausicaan'a saldırıyor.
Tento imaginar um jovem oficial presunçoso insultando um enorme nausicano.
Büyük oyuğun 100 metre güneyinde bir yel değirmeni var. Cismin düşmüş olabileceği yerde.
Há um moinho a cerca de 100 metros a Sul do sulco maior... onde o objecto deve ter batido.
Ilgıt ılgıt eserken yel ırmağın üstünde
"O rio recebe-nos com vento."
Yelden daha tutarsızdır düşler. Sözünü ettiğin yel kendimizden geçirdi bizi,
Este vento de que falais de nós próprios nos assopra!
Yel değirmeni telefonu ile.
- Liguei. Usei o telefone a vento.
- Ağzından yel alsın!
- Morde a tua língua.
Yel Değirmeni İnsanları!
Povo do Moínho!
Kendini ne sanıyorsun, yel değirmeni mi?
O que pensas que és, um moínho?
Yel Değirmeni Tanrısı seni seçti.
Foste escohido pelo deus do moínho!
Güçlü ve muhteşem Yel Değirmeni Tanrısı'nın önünde diz çök.
Ajoelhem-se perante o grande e poderoso deus do moínho.
Emredersiniz, muhteşem Yel Değirmeni Tanrısı.
Sim, ó grandioso deus do moínho!
Yoksa seni yel değirmeninde sallandırırım.
Senão, enforco-te no moínho.
Bak, yel değirmeni gibi çevirirsen?
Não andes com o braço às voltas.
Yel değirmeninin kanatlarına bakın.
Olhem para aquelas velas naquele moinho de vento.
- Ağzından yel alsın.
- Que Deus não permita.
Taze bir yel!
Um renovador!
- O bir yel değirmeni.
- É um moinho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]