English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yiyeceğiz

Yiyeceğiz translate Portuguese

1,468 parallel translation
otur ve git, yemekleri ısıtacağım hayır, havuç tatlısı yiyeceğiz akşama hazırlayacağım
Vai e senta. - Não, vamos comer cenouras halwa com o nosso jantar.
Kek yiyeceğiz!
Vamos comer o bolo!
Daha da mı yiyeceğiz? Evet.
- Seguir comendo...
Bırak onu. Fırça yiyeceğiz.
Para com isso, senão depois seremos castigados.
- Anne, öğlen ne yiyeceğiz?
- Mamã, o que é o almoço?
O zaman onlara gelmeyeceğimizi söyle. Kalacağız... Televizyon seyredip patlamış mısır yiyeceğiz...
Nós vamos ficar, assistir TV, comer pipoca, agir como pessoas normais.
Ertesi gün New York'a gidip sanat galerilerini gezeceğiz. Strand'e gideceğiz. John'un yerinde pizza yiyeceğiz.
No dia seguinte, vamos a Nova Iorque... ver as tuas galerias de arte, vamos ao Strand, comemos uma pizza no John.
Özel bir tatlı yiyeceğiz. Eve dönüşünü kutlayacağız.
Sim, vamos comer uma sobremesa especial, algo para celebrar o vosso regresso.
Sushi Sushi'de yemek yiyeceğiz.
" quando for embora. Jantar no Sushi Sushi...
- Çok iyi olacak. Kuzu yiyeceğiz.
Comeremos cordeiro.
- Ayakta mı yiyeceğiz? - Şuraya geç.
- Comemos em pé?
Onları onurlandırıp, gururla yiyeceğiz.
São só Fig Newtons.
- Nerede yiyeceğiz?
- É um piquenique.
- Pardon, burada mı yiyeceğiz?
Desculpa, é aqui que vamos comer?
Eğer öylece eve gidersek, kafayı yiyeceğiz.
Se formos para casa agora, vamos enlouquecer.
Onları kaldır. Bu Ryan'ın evdeki ilk Şükran Günü ve biz bu yemeği bir aile olarak yiyeceğiz.
É a primeira Acção de Graças do Ryan cá em casa e vamos fazer esta refeição como família.
Benim cüzdanım da öyle. Peki şimdi ne bok yiyeceğiz?
Pois, a minha carteira também lá está.
Yemek yiyeceğiz.
Vamos comer.
Akşam yemeği yiyeceğiz sanırım.
Apenas um pequeno jantar.
Şimdi güzelce yemek yiyeceğiz, sen tüm sevimliliğini takınacaksın ve Tommy de kızını kirlettiğin gerçeğini görmezden gelecek.
Vamos ter um jantar agradável. Vais ser charmoso e o Tommy continuará a desconhecer... o facto de teres tornado a filha dele impura.
Vegas'a uçup akşam yemeğinde güzel bir biftek yiyeceğiz Sonra sana bir kucak dansı ve bir kova dolusu bozuk para ayarlayacağız.
Voamos até Vegas, jantamos um belo bife, damos-te uma lap dance e um balde de cêntimos. - Para que são os cêntimos?
- Evet, yağ sızdırıyor, ama tam şu anda söylemeye çalıştığım şu ki genç Füzyoncu'yla ben, insan ruhunun en ücra köşelerine doğru yelken açıyoruz oralarda yeni topraklar keşfedeceğiz, yeni ilahiler dinleyip, yeni meyvalar yiyeceğiz.
- Sim, te aceite. Mas devo dizer-Lhe neste preciso instante que o jovem Fuser e eu estamos embarcando numa viagem para os lugares mais remotos do espírito humano onde conheceremos novas terras, ouviremos novos hinos, comeremos novas frutas...
Pastayı yiyeceğiz.
Vamos servir o bolo.
Önümüzdeki hafta Madrague'de yemek yiyeceğiz...
Podemos jantar no Madraque no fim-de-semana que vem...
Geri döndüğümde, Madrague'de akşam yemeği yiyeceğiz.
Quando voltar, jantamos no Madraque.
- Bugün John'un doğum günü. - Köfte yiyeceğiz.
É o aniversário do John!
- Ne yiyeceğiz?
- O que vamos comer?
Yemek soğumadan yiyeceğiz.
Vamos começar a comer, antes que isto arrefeça.
Gidip biraz bilgelik taslayacağız... ve sonra da planladığımız gibi gidip yemek yiyeceğiz.
Nós vamos mas é ficar jingados, e depois vamos comer tal como o planeado.
Bu gece... bunu yiyeceğiz, tamam mı?
Certo! Isto é o que vamos comer esta noite, está bem?
Bu gece bizimkilerle yemek yiyeceğiz.
Jantar à dos meus pais, esta noite.
Evet, bir şeyler yiyeceğiz.
Sim, vamos almoçar.
Birazdan yemek yiyeceğiz.
Vamos comer cedo.
Tamam, git ellerini yıka, birazdan yemek yiyeceğiz.
Vai-te lavar, vamos comer já.
Ne yiyeceğiz.
O que vamos ter?
Sadece yemeği ben yapıyorum... ve benim evimde yiyeceğiz.
só que eu é que vou cozinhar... e é na minha casa.
Saat altı da yiyeceğiz.
Vamos comer às 6.
Doğaçlama tatil yemeğimizi yiyeceğiz. Söz veriyorum.
Vamos ter o nosso improvisado jantar de Natal, prometo.
Kahvaltıda krep yiyeceğiz.
Há panquecas ao pequeno-almoço.
Yemek yiyeceğiz ve annenle ilgili eğlenceli anılarımızı anlatacağız.
Vamos comer e contar histórias sobre a tua mãe.
Wick'le saat 7'de yemek yiyeceğiz Maestro'da.
Tens um jantar no Maestros, às sete.
Önce yiyeceğiz, halıların altına sonra bakacağız.
Vamos comer e depois tratamos da carpete.
Cumartesi akşamı birlikte yemek yiyeceğiz.
Vamos jantar no sábado à noite.
Ve Mike ve Danny'e... Sizi öğle yemeği olarak yiyeceğiz, ve siz de bizi tatlı olarak götüreceksiniz.
E para o Mike e Danny... vamos vos ter para o almoço, e vocês vão-nos ter para a sobremesa.
Onu sakinleştireceğim. Her zaman toplandığımızda yaptığımız gibi aile yemeği yiyeceğiz, o kadar.
Estamos a ter o jantar de família como sempre fizemos, e está decidido.
- Oldukça büyük bir akşam yemeği yiyeceğiz.
Vamos comer um grande jantar.
Baba, biz yemek yiyeceğiz.
Pai, nós íamos todos almoçar. Há alguma...?
Tatlım biz gidip yemek yiyeceğiz.
Querido, nós vamos jantar.
- Yemek yiyeceğiz.
- Vamos comer.
Bu arada ne yiyeceğiz?
O que é que comemos, entretanto?
Orada sadece vejeteryan yemekleri mi yiyeceğiz?
Só vamos comer comida vegetariana?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]