English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yüzbaşı john

Yüzbaşı john translate Portuguese

77 parallel translation
Bay Harry Faversham, Yüzbaşı John Durrance... ve bir tane de Tombul Surat Willoughby'e.
Sr. Harry Faversham, Capitão John Durrance, e um para o Willoughby "cara gorda".
"Yüzbaşı John Durrance."
Capitão John Durrance.
Jeeter, Yüzbaşı John dönüyor.
Jeeter, o capitäo John vai voltar.
- Yüzbaşı John öldü.
- O capitäo John morreu.
Tanrıya şükür, Yüzbaşı John geri dönüyor.
Graças a Deus, o capitäo John vai voltar.
- Ben Yüzbaşı John öldü sanıyordum.
- Ora, pensava que ele estava morto.
Yüzbaşı John, yerimde istediğim kadar kalabileceğimi söylemişti.
O capitäo John disse-me que podia ficar na minha casa o tempo que quisesse.
Siz ekin ekecekseniz niye ben ekmeyeyim Yüzbaşı John için yaptığım gibi?
Se vai cultivar aqui alguma coisa, por que näo o posso eu fazer da mesma forma que fiz para o capitäo John?
O'nun adı da John'du. Yüzbaşı John.
Ele também se chamava John, Capitão John.
- Yüzbaşı John savaşta yaralanmış.
- 0 Capitão John foi ferido na guerra.
Çocuklar, Yüzbaşı John çok cesurdu.
Meninas, o Capitão John foi muito corajoso.
"Yüzbaşı John."
Capitão John.
Yüzbaşı John gelmişti.
O Capitão John chegara.
Neden gidip Yüzbaşı John'u eğlendirmiyorsun?
Por que não vais falar com o Capitão John?
- Yüzbaşı John? Yüzbaşı John...
Mãe, eu quero ser deslumbrantemente bonita.
Yüzbaşı John'un ilgisini çeken şey kendir değil şaşırtıcı babamdı.
O Capitão John não se interessou pela juta, o que surpreendeu o pai.
Yüzbaşı John, ne yapacağını bilemez bir halde... oradan oraya gezip durdu.
O Capitão John andava de um lugar para outro sem saber o que fazer à vida.
Ancak Yüzbaşı John'un huzursuz halini dini açıdan cevaplamak istersek... bu konu hakkında konuşmazdı.
Mas se o Capitão John pensava que a religião era a resposta para o seu desassossego, ele não o dizia.
Güzellik satın almak isteyen bir insanın bunu alabilecek olduğu yerin önünden Yüzbaşı John'un geçişi gözüme çarpmıştı.
Vislumbrei de relance o Capitão John a passar pela banca onde se podia comprar a beleza.
Valerie, Yüzbaşı John senden çok hoşlanıyor. O'nu alabilirsin.
Valerie, o Capitão John gosta mais de ti, podes ficar com ele.
Bu şiiri Yüzbaşı John için yazmıştım.
Escrevi este poema para o Capitão John.
Yüzbaşı John'a... insanların fiziksel ve ruhsal olarak nehre nasıl bağlı olduklarını anlatmak istedim.
Queria contar ao Capitão John como as pessoas dependem do rio, espiritual e fisicamente.
Yüzbaşı John'u etkileyebilmek için gerekli olan sözleri O'ndan istemiştim.
Pedi-lhe que me desse as palavras para encantar o Capitão John.
"Yüzbaşı John'un yüzü Antony'nin yüzüne benziyor... Kleopatra'nın ölümüne sebep olan yüze."
"A cara do Capitão John parece a do Marco Antonio que levou Cleópatra à morte."
Yüzbaşı John.
- O Capitão John.
Yüzbaşı John gidiyor.
O Capitão John vai partir.
Hepsi Yüzbaşı John'a tepeden tırnağa, sırılsıklam âşık.
Elas estão apaixonadas. Apaixonaram-se todas loucamente pelo Capitão John.
Yüzbaşı John, huysuz ve ruhi dengesi bozuk... bir biçimde şüphe girdaplarına dönüyordu. Ben ise...
O Capitão John, melancólico e confuso, voltava ao seu mundo de dúvidas.
Boston'dan bir kalp cerrahı, Kongre Üyesine oğlunu kurtaracak tek kişinin Yüzbaşı John McIntyre olduğunu söylemiş.
Parece que um cirurgião do coração em Boston disse ao congressista que o único homem para lhe tomar conta do filho é o Capitão John Mclntyre.
Tabii, iki tane Yüzbaşı John McIntyre olabilir.
Claro, calculo que possa haver dois Capitães John Mclntyres.
Evet, bir de Yüzbaşı John var evlat.
Ah, sim, e o capitão Johnson.
Yüzbaşı John Quin ve müstakbel eşine, uzun bir ömür sürsünler.
Ao Capitão e Sra. De John Quin!
İşte ben de şerefinize kadeh kaldırıyorum Yüzbaşı John Quin.
Aqui vai o meu brinde, Capitão John Quin!
Yüzbaşı John Colby.
Este é o Capitão John Colby.
Yüzbaşı John Kreese A.B.D. ORDUSU 1970-72 KARATE ŞAMPİYONU
Capitão John Kreese CAMPEÃO DE KARATÉ DO EXÉRCITO DOS E.U.A. 1970-72
Yüzbaşı John Patrick Mason, Efendim,
Capitão John Patrick Mason, senhor General,
Yüzbaşı John H Miller.
Capitão John H. Miller.
Görev icabı yaptığı kahramanlığı sebebiyle düşman hattının arkasına başarıyla sızması kurnazlığı ve onuruyla, bağımsızca kazandığı zaferi sebebiyle Yüzbaşı John Boyd.
.. pela infiltração nas linhas inimigas e, sozinho, assegurar a vitória... Capitão John Boyd.
Yüzbaşı John Boyd.
Capitão John Boyd.
- Yüzbaşı John, dans etmelisiniz.
Capitão John, tem de dançar.
Harika bir şeydi... Uçurtma ve Yüzbaşı John.
O papagaio e o Capitão John.
Yüzbaşı John olduğu için şansılar.
A sorte é ser o Capitão John.
Yüzbaşı John, seni seviyorum.
Eu amo-te, Capitão John.
Senin için önemli olan kim Yüzbaşı John?
- Quem é importante para ti?
- Yüzbaşı John'dan. - Yüzbaşı John'dan mı?
E do Capitão John!
Daha fazla sorgulamak anlamsız, değil mi yüzbaşı? Kesinlikle efendim.
Leve-o, John.
Yüzbaşı, Morgan benim oğlum olsaydı... böyle asil bir konuşma yapmak yerine önce onun fikrini alırdım.
Capitão John Benedict, se o Morgan fosse meu filho, eu falaria com ele primeiro antes de tentar ser tão nobre.
- Neden Yüzbaşı...
- Bem, o Capitão John Benedict...
Ben Sherlock Holmes rolündeyim, ve Yüzbaşı La Forge da, Dr John Watson olacak. Program tamamlandı.
Vamos para o Quadrante Morgans, que ainda vai ser visitado por muitas naves tripuladas da Federação.
John Smith, Yüzbaşı Tom Pickett'la tanış.
John Smith, apresento-te o Capitão Tom Pickett.
John 10 dakika içinde burada olacak, yüzbaşım. Joe, daha çok ölüm silahların yok olmasını sağlamayacak kızını da geri getirmeyecek.
Joe, mais mortes não vão fazer desaparecer as armas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]