Zannetmistim translate Portuguese
308 parallel translation
Sasirdim, sana sorduklarini zannetmistim bende.
Estou surpreendido que não te tenham pedido a ti para o fazer.
Seni kaybettiğimi... zannetmiştim
Eu pensei... que a tinha perdido.
Şey zannetmiştim...
Só pensei que...
Kocamın hayatının tehlikede olduğunu zannetmiştim.
Pensei que a vida de meu marido estava em perigo.
Senin öldüğünü zannetmiştim.
Pensei que você estava morto.
Koku sigaradan zannetmiştim.
Pensei que o cheiro era do cigarro.
Bir dolandırıcı olmadığıma sevineceğini zannetmiştim.
Pensava que ias ficar feliz... por saber que eu não sou um vigarista.
Commodus'u büyütebileceğini zannetmiştim ama yanılmışım.
Tinha esperança de que essa posição e a responsabilidade o fizessem crescer.
Tam bir dulun tipisiniz zannetmiştim.
Pensava que você era do tipo exacto para um viúvo.
Öyle zannetmiştim, efendim.
Julgava que eram.
Beni gördüğüne memnun olursun zannetmiştim.
Esperava que ficasse feliz ao ver-me :
- İngilizce bilmediğini zannetmiştim.
- Pensei que não falasse inglês.
Sadece yakın bir aile zannetmiştim.
E eu pensei que simplesmente eram uma familia muito unida.
Senin getirdiğini zannetmiştim Anneler Günü için.
A sério? E eu que pensei que as tivesses trazido para o Dia da Mãe.
O herifin çevik kuvvet falan olduğunu zannetmiştim.
Eu pensei que aquele gajo era das forças especiais!
Çok garip... İkna etmeyi başardığımı zannetmiştim.
É engraçado, pensei que tinha conseguido convencê-la.
- Asabisin zannetmiştim.
- Pensei que fosses da bófia.
Eve döneceğini zannetmiştim.
Julguei que ias para casa.
- Buradan çıkmak istediğini zannetmiştim.
- Julguei que querias sair daqui.
Canlanırsın zannetmiştim.
Pensei que ias ficar comigo.
Bir sabah programı olacak zannetmiştim.
Pensei que este era um programa da tarde.
Şoktasın, zannetmiştim.
Pensei que estavas catatónico.
Ben de "Islakken Kaygandır" zannetmiştim.
Isso é engraçado. Pensei que era "Escorregadia quando molhada."
Beni uyutacağını zannetmiştim.
- Não sei. Pensava que estavas a tentar adormecer-me.
Ben tamamını 10 tane zannetmiştim.
Eu teria arriscado a dizer que eram 10.
Bayan Victor'un cennete giden ruhu zannetmiştim.
Julgava que era a alma da Mrs. Victor a ir para o céu.
Yevgeni Sergeivitch, affedersin. Ben zannetmiştim ki...
Sinto muito, Yevgeni Sergeivitch, pensei que...
Sadece öyle zannetmiştim.
Uma autêntica fraude.
Bir takım olduğumuzu zannetmiştim.
Julgava que éramos uma equipa.
Bir şeyler hissettiğimizi zannetmiştim.
Pensei que gostávamos um do outro.
Seni kaybettiğimi zannetmiştim.
Julguei que te tinha perdido. Julguei que não voltava a ver-te.
- Senin anlayacağını zannetmiştim.
- Pensei que ias compreender.
Beni sevmediğini zannetmiştim.
Pensei que não gostavas de mim.
Seni unuturum zannetmiştim. Fakat haftalar boyunca her gece... hayalin...
Pensava que me tinha esquecido de ti... mas há semanas, todas as noites, que vejo o teu rosto.
Önceleri bir tabela zannetmiştim.
A princípio pensei que fosse sinalização.
Çerez zannetmiştim onları.
Não sabia que era alho, julguei que fossem amendoins.
Anladığını zannetmiştim.
Pensava que tinhas compreendido.
Adamı, kapıcı zannetmiştim.
Pensei que era o porteiro.
Gittin zannetmiştim.
Pensei que tivesses ido embora.
Az daha bulacağım zannetmiştim.
Acho que estava no papo.
Özür dilerim, burası bebeğin odası zannetmiştim.
Desculpa, julgava que era o quarto do bebé.
Ben de bana yardım edeceğini zannetmiştim.
Estava a contar com a tua ajuda.
Ben adı Warren diye zannetmiştim.
- Não me podes matar, Warren.
Tren mi, ona robot seti aldığını zannetmiştim.
Não ias comprar um Mecano?
- Senin açık fikirli olduğunu zannetmiştim.
Pensei que fosses mais tolerante!
Grip zannetmiştim.
Pensei que fosse gripe.
Şişmanladığını zannetmiştim.
Pensei que só estivesses gorda.
Sizin kötü olduğunuzu zannetmiştim.
Pensei que eram escumalha.
Daha çok, benim tıbbi müdahalelerimle ilgilenirsiniz zannetmiştim.
Pensei que estaria mais interessado em minha avaliação da situação médica.
- Oyun oynuyorsunuz zannetmiştim.
- Pensei que era no gozo.
Bir tür canavar olacağını zannetmiştim, hatta başından çıkan boynuzlar bile.
Pensei que seria um género de monstro, com cornos a saírem-lhe da cabeça.