Zannettim translate Portuguese
577 parallel translation
"Seni tavuk zannettim."
"Pensei fosse um frango."
Sizin gittiğinizi zannettim.
Pensei que já tinha ido.
Cinayet işleniyor zannettim.
Mas parecia que se estavam a matar.
Şu uşak zannettim.
Pensei que era o mordomo.
Kontrol edebileceğimi zannettim...
É que eu pensei que podia controlar...
Evin öbür tarafında... birinin gazı açtığını zannettim.
Achei que tinha oscilado, como se o tivesse ligado noutra parte da casa.
Gözlerinin oynadığını zannettim.
Creio que vi os olhos mexerem-se.
Bizi isyana teşvik edeceğini zannettim.
acreditei que nos lançaria uma exortação para nos induzir à revolta.
Sizi bir başkası zannettim.
Pensei que era outra pessoa.
Onlar geldiğinde silahları çalacaklarını zannettim.
E dizer que já me tinha apoderado.
Afedersiniz, sizi başkası zannettim.
Desculpe, pensei que era outra pessoa.
Bizim bölükten biri zannettim onu. Hani şu Prewitt, sana bahsetmiştim ya.
Pensei que era um tipo da nossa companhia, o Prewitt.
Bir şey söyleyecek zannettim ama konuşmadı.
Pensei que fosse falar, mas não.
Önce sıçan zannettim, korkudan süt kovasını düşürdüm.
eu acreditei que era um rato e peguei a leiteira!
İnanın bana, o sırada zannettim ki... onu azıcık hırpalayacaklar.
Acredite quando lhe digo que pensei que eles iam... só dar-lhe um apertão.
Önce Jim zannettim... Daha eve gelmedi.
Ao princípio pensei que fosse o Jim, mas ele ainda não está em casa.
Seni başkası zannettim!
Pensei que fosses outra pessoa!
Ben de biri yaralandı zannettim.
Pensei que alguém se tinha magoado.
Telgraf, Majeste. Yemek geldi zannettim.
Pensei que fosse o menu.
Bir an her şey yeniden başladı zannettim.
Por um instante pensei que tudo começava de novo.
Ben zannettim ki... Siz beni buraya şey için...
Pensei que me trouxe aqui para...
Deliriyorum zannettim.
Pensei que iria enlouquecer.
Buraya vardığınızda sizi Happy Glades'ten adamlar zannettim.
Quando chegaram aqui pensei que fossem os homens da Clareira Feliz.
Bilmiyorum, o an doğru zannettim.
Não sei. Creio que sim.
Başka birini gördüğümü zannettim!
Bem me parecia ter visto um passageiro!
Ben de hırsız girdi zannettim.
Pensei que fosse algum ladrão.
Ben de sizi hayalet zannettim.
Graças a Deus. Pensei que fosse um fantasma.
- İçeri gir. - Gaz kaçağı var zannettim.
- Pensava já numa fuga de gás.
Onun aklını kaçırdığını zannettim!
Mas era verdade!
Onu tanıdığını zannettim.
Julguei que soubesses que era o Weaver.
Sana bir şey oldu zannettim.
Achei que algo acontecera.
Bir an sizi başkası zannettim.
Por um segundo pensei que era outra pessoa.
- Sanki gökyüzü kafama düştü zannettim.
Pensei que o céu caía em cima da minha cabeça.
Önce duvar parlıyor zannettim ama doğruca bana doğru geldi.
Pensei que fosse um reflexo... mas veio direita a mim!
Bir an için, seni bir Japon zannettim.
Pensei que fosse um japa.
Babam zannettim.
Pensei que fosse papai.
Güneşi arkanıza alıp saldıracağınızı zannettim.
Eu vi logo que poderia vir no sentido do sol.
Bir ara Yüzbaşı Anderson'un yüreğine inecek zannettim. - Ya insanlar çavuş?
Pensei que o Capitão Anderson ia ter uma ataque dos nervos.
Ben radyo programı zannettim.
Eu pensei que era um programa de rádio.
Yakalandık zannettim.
Pensei mesmo que estávamos feitos.
Afedersiniz, süveteri gördüm de, sizi bir başkası zannettim.
Desculpe, vi a camisola e pensei que fosse outra pessoa.
Kahretsin, bir an başımız gerçekten belada zannettim.
Raios, pensei que não saíamos desta.
Bilmiyorum. Bir şey duyduğumu zannettim.
Pareceu-me ouvir qualquer coisa.
Birkaç defa öldüğünü zannettim.
Pensei que morria.
Vay be, hiç sormayacaksın zannettim.
Estava a ver que não me pedias isso.
Kumar işine gireceğimizi bilmiyordum. Ben zannettim ki sen sadece...
Não sabia que íamos entrar no jogo.
Ama sen öyle söyleyince ben çok bir miktar zannettim.
Mas como o diz, parece muito.
- Ben bugünü Kadınlar Günü zannettim sadece.
Eu pensei que era o dia das senhoras.
Aslında, öldüğünü ilk duyduğumda bir kaç dakika boyunca ona acıdığımı zannettim.
Para ser sincero, quando soube da sua morte, por momentos senti-me em estado de graça.
Amcam Oliver zannettim.
Pensei que fosse o tio Oliver.
Bizi öldürecekler zannettim.
Pensei que nos matavam.