English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zehirli sarmaşık

Zehirli sarmaşık translate Portuguese

81 parallel translation
- Yardım et? - Olmaz. Bu bir zehirli sarmaşık.
Isso é sumagre!
Bahse girerim Bayan Swallow zehirli sarmaşık gördüğünde onu tanırdı.
Miss Swallow se visse sumagre, reconheci-o.
Bahse girerim zehirli sarmaşık da onu gördüğünde kaçardı.
O sumagre é que deve fugir quando a vê.
- Sanırım bu zehirli sarmaşık.
- Acho que isto é sumagre venenoso.
O piknikte biraz zehirli sarmaşık toplamam gerekirdi, bu... birazcık acı verdi.
Bom, desculpe-me, eu... Devo ter tomado algo venenoso nesse picnic... e é um pouco doloroso.
Uh, Güney Kaliforniya'da zehirli sarmaşık olmadığını söyledi.
Ele disse-me que não há heras venenosas na Califórnia.
Öyleyse belki de zehirli sarmaşık değildir.
Bem, talvez não seja hera venenosa.
Zehirli sarmaşık değil mi?
- Será hera venenosa?
Zehirli sarmaşık usaresi.
É o extracto da hera venenosa.
Buralarda zehirli sarmaşık olur.
Há hera venenosa.
- Şu zehirli sarmaşık mı?
- É hera venenosa?
Üstüne bastığın zehirli sarmaşık.
Está parado sobre hera venenosa.
- Zehirli sarmaşık neye benziyor?
- Como é o salgueiro venenoso?
Ayrıca da bunlar zehirli sarmaşık ya da mantar değil.
Além disso, não é sumagre e estes cogumelos não são venenosos.
Bence zehirli sarmaşık.
Acho que é carvalho vermelho.
Bu zehirli sarmaşık mı?
- Achas que isto é carvalho vermelho?
Sence, neden zehirli sarmaşık?
Porque achas que isto é carvalho vermelho, Brian?
O, zehirli sarmaşık Ernest, ve bu kadar çok kapsamlı, Başka bir atışa ihtiyacın olacak.
São urtigas, Ernest,... e com tanta cobertura,... vais precisar de outra vacina.
Bilemedim. Nedir bu? - Zehirli sarmaşık.
Logo, ela tem de impedir que isso aconteça.
Adım Sarmaşık Zehirli Sarmaşık.
E você é...?
Neden Zehirli Sarmaşık Freeze'e yardım etsin ki?
Só podia pensar nela. Como se estivesse apaixonado... Já sei.
Zehirli Sarmaşık'ı kökünden ben söktüm.
Quem deu uma sova à Hera fui eu.
Lanet olası zehirli sarmaşık!
Toxidendro por todo o lado!
Zehirli sarmaşık mı?
Toxidendro?
Zehirli sarmaşık mı?
Urticária?
- Bu böcekler dünyanın en küçük hayvanlarındandır. - Isırırlar ve insanın canını çok yakarlar.Zehirli sarmaşık gibi.
Tu sabes, carraças... são, tipo, os animais mais pequenos do mundo para terem uma mordida assim tão perigosa.
Tamam, burada, az kirletilmiş derede büyük, ürkütücü örümcekler ve etkileyici bir zehirli sarmaşık göreceksiniz.
Por aqui, perto deste riacho semi-poluído, encontrarão aranhas enormes, assustadoras, e exemplares fascinantes de hera venenosa.
Zehirli sarmaşık gibi bir şey mi?
É como uma dermatite?
Summer, ben de zehirli sarmaşık istemem.
- Summer, não quero apanhar veneno.
Aman Tanrım, şu Zehirli Sarmaşık 3'teki kız, Jaime Pressly.
Oh, meu Deus, aquela é a rapariga do Poison Ivy 3, Jaime PressIy.
Lesher... her yerde zehirli sarmaşıklar var, kısa kollusun, dikkatli ol.
Lesher... há urtigas por todo o lado, por isso tem cuidado com essas mangas curtas.
- Zehirli sarmaşık patron.
Erva venenosa, Chefe.
Zehirli sarmaşık! Yayılıyor tamam mı?
É o veneno da erva se espalhando, certo?
Biz ona "zehirli sarmaşık" diyoruz. Yapışkan.
Nós chamamo-la de "Saran Wrap." Grudenta.
Bu zehirli sarmaşık mı?
Aquilo é hera venenosa?
Şu etrafı zehirli sarmaşık dolu evdeki kız arkadaşından ne haber?
O que é feito daquela tua namorada que morava na casa com as trepadeiras?
Gitmek zorundayım. 00 : 03 : 04,048 - - 00 : 03 : 08,982 Zehirli Sarmaşık : Gizli Örgüt 00 : 03 : 10,048 - - 00 : 03 : 20,982. :
Tenho que ir embora.
Earl amcanın çiftliğinde yüzmüştük. - Her tarafımıza zehirli sarmaşık...
Fomos até à quinta do teu tio Earl, nadámos e apanhámos uma alergia em todo...
Meg Ryan'ın kıçında zehirli sarmaşık olan bir adamla tanıştığı bir film bilmiyorum.
Não me lembro de filme nenhum em que a Meg Ryan conhece um tipo com dermatite no cu.
O filmde kıçında zehirli sarmaşık yoktu.
Ele não tinha nenhuma dermatite no cu.
- Biliyorum, hastalığı zehirli sarmaşık.
- Eu sei, é hera venenosa.
Aşık olmak için zehirli bir sarmaşığı bulmalıydı.
Quando caiu, tinha de ser por uma dinamite. - Quem é o Big Jim?
Zehirli Sarmaşık için elli bin dolar!
Vou trazer tudo o que vêem aqui e tudo o mais que não vêem.
Zehirli Sarmaşık.
Há duas noites no aeroporto de Gotham.
Zehirli sarmaşık.
Nem penses.
Anna geride kal. Zehirli bir sarmaşık olabilir.
Pode haver heras venenosas.
Zehirli sarmaşık hakkında söylediğimi unutma.
Certo.
Dikkat et, zehirli sarmaşık.
Cuidado, é hera venenosa.
- Zehirli sarmaşık!
Estou com alergia a erva venosa... isso está a matar-me.
Daha önce hiç görmediğim zehirli bir sarmaşık, elindeki parlayan şey, ona saldıran adama yaptığı şey sihirdi, değil mi?
Uma videira venenosa que nunca vi antes, aquela coisa que brilhava na mão dela, o que ela fez àquele homem que a atacou, foi magia, não foi?
{ \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs22 } 13. cadı onun sözünü kesmiş. { \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs22 } Kendisine bir altın tabak ikram edilmediği için öfkeliymiş. { \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs22 } Demiş ki : "15. doğum gününde... { \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs22 }... prensese zehirli bir sarmaşık batacak ve o bu yüzden ölecek."
A 13ª bruxa furiosa por não ter sido convidada, disse No seu 15º aniversário ela se picará num fuso e morrerá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]