English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Ziyaretci

Ziyaretci translate Portuguese

1,414 parallel translation
Ziyaretçi yok.
Sem visitas.
Gecenin bu saatinde bir ziyaretçi?
Uma visita a esta hora da noite...
Sessiz ol. Tamam mı? Odada çok fazla ziyaretçi olduğu için yakalanmayalım.
Calem-se, senão correm connosco, por estar tanta gente no quarto.
Dün gelen ziyaretçi, sanırım ilk defa gelmiyordu.
A visita que teve ontem, presumo que não seja a primeira vez que ele tenha cá vindo.
Ziyaretçi kartını Abel Koontz'un eşyalarını aşırmak için almıştım.
O meu cartão de visitante de quando fui buscar as coisas do Abel Koontz.
Ama yaz tatili kendi gibi Naziler'den kaçmış bir ziyaretçi tarafından kesildi.
Mas foi interrompido por um visitante que também fugiu dos nazis.
Galapagos'a her yıl 100,000'den fazla ziyaretçi geliyor.
Mais de 100.000 visitantes vêm às Galápagos todos os anos.
Ziyaretçi mi?
Visita?
Ziyaretçi gününde, çocuk odasında, hatta doğum öncesinde...
No dia da visita, no berçário, mesmo nos cuidados pre-natais.
Maalesef, Ungo'yla Bungo ve buradaki diğer dostlarımız... artık eskisi kadar ziyaretçi çekmiyorlar.
Temo que o Ogg, o Grogg e todos os nossos amigos aqui não atraiam gente como antigamente.
Ziyaretçi sayısı çok düşük.
As visitas ao museu baixaram.
Hayır, hayır. Barbara sadece bir ziyaretçi. Gösteride yok o.
Não, não, Barbara está aqui como visitante, não está no espetáculo.
Başarıyı, şapkalarını çıkarmayı anımsayan ziyaretçi sayısıyla ölçecek olursanız...
Bem, se você medir o sucesso deste tipo de evento pelo número de cavalheiros que se lembram de tirar o chapéu.
- Ziyaretçi bekliyor musunuz?
- Esperas visitas?
Doktorlar hiç ziyaretçi istememişler.
O doutor disse que ele não poderia ter nenhuma visita.
Ziyaretçi yasak.
Ele não pode receber visitas.
- Başka yerlerdeki gibi, ziyaretçi odasında.
No centro de visitantes. É como em todo o lado.
Bir de ziyaretçi var. Federal Polis.
Vem também uma visita, um Marshal dos EUA.
Ayrıca, eminim broşürde de görmüş olduğunuz bir kuralımız var. Buraya alışmalarına fırsat tanımak için yeni hastalarımıza ilk 30 gün süresince ziyaretçi ya da telefon kabul etmiyoruz.
Também temos uma regra de que os internos não recebam visitas ou ligações nos primeiros 30 dias, para uma melhor adaptação.
Ne tür ziyaretçi?
Que tipo de visitantes?
Ziyaretçi mi?
Visitas?
Günlük ziyaretçi sayıları ne kadar?
Quantas visitas já tiveram?
Ziyaretçi yok, araba yok
Não houve visitas nem carros.
Evet, ziyaretçi doktorlar, televizyon kanalları, hatta petrol kralı olduğumu söylediğim için benimle yatan Japon haber spikeri bile var.
Temos visitas de médicos, equipas de vídeo, até aquela repórter japonesa que dormiu comigo quando a convenci que era um magnata do petróleo.
Ziyaretçi gibi mesela.
Tipo... visitas.
Burada bekleyeceksin. İçeriye girebilmek için ziyaretçi listesini kurcalamanın bir yolunu bulacağım Sonra tekrar geleceğiz.
Esperas aqui, eu vou tentar arranjar uns passes de visitantes para podermos entrar e talvez passar por aquele guarda ali.
Ziyaretçi almıyorlar.
Visitas não são permitidas.
Arama ve ziyaretçi kayıtlarını araştırıyorlar.
Estão a verificar os registos das chamadas, dos visitantes...
Ne yapacaktım? Seni dünyaya afişe mi edecektim? Başka gezegenden gelen esrarengiz ziyaretçi diye mi?
Expor-te ao mundo, um visitante estranho de outro planeta?
Ziyaretçi istemiyorum, Bu gece kimseyi görmek istemiyorum.
Quer vir visitar-te. Não, não quero visitas. Não quero ver ninguém.
Ziyaretçi olarak gel.
Volta na hora da visita.
"Ziyaretçi"
VISITANTE
Denny'i görmek istiyorsan, ziyaretçi olarak gelebilirsin.
Volta na hora da visita.
Bazen ziyaretçi günlerce kalabiliyor. Hatta haftalarca.
Às vezes os visitantes ficam por dias, mesmo semanas.
Bir de ziyaretçi papazlarla en az iki olay var. 10-11 yaşlarındayken.
Depois teve pelo menos dois incidentes com padres que o visitaram quando tinha 10 ou 11 anos.
Kapıda bir ziyaretçi var.
Visitas à porta.
Dikkat, kapıda bir ziyaretçi var.
Alerta! Visitas à porta.
Hapistekilerin telefon, ziyaretçi, mektup hakları vardır... -... ama bunların hepsi izlenir.
Aos reclusos são permitidas chamadas telefónicas, visitas, cartas... mas são verificadas.
Burada, ziyaretçi salonunda bekleyin.
Espere na sala de estar.
- Ya ziyaretçi kayıtları?
- E o livro de registo dos visitantes?
Adınız ziyaretçi kaydında yoktu.
O seu nome não consta do livro de registo dos visitantes.
Meraba Jim. Umarım ziyaretçi için çok geç bir vakitte gelmemişimdir
Espero não ser tarde para visitas.
- Ziyaretçi mi?
Visita?
Flack yoğun bakım personel ve ziyaretçi listesini bıraktı. İsimleri araştırmanı istiyorum.
O Flack trouxe uma lista do pessoal e visitas que estiveram com a vítima.
Hastanenin ziyaretçi salonunda bir akvaryum var. Güzel.
Há um aquário na sala de visitas do hospital.
Bay Green, Queen of Mercy Hastanesi'ne göre, ziyaretçi salonundaki akvaryumun bakımından siz sorumluymuşsunuz. Evet.
Sr. Green, de acordo com a gerência do hospital... é o responsável pela manutenção do aquário na sala de visitas.
Bence kendimizi ziyaretçi listesine ekledik.
Acho que nós acabamos de entrar..... na lista de convidados.
Türü tehlikede olan bu kuşlar burada ziyaretçi.
Estas aves ameaçadas são visitantes aqui.
Dr. Brennan, ofisinizde ziyaretçi var.
Dra. Brennan, tem visitas no seu gabinete.
Ziyaretçi kartın nerede?
Onde está o teu passe de visitante?
Beni kovdurmadan tak şu ziyaretçi kartını. Olur mu?
Agora põe o teu passe de visitante antes que eu seja expulso daqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]