English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Ziyareti

Ziyareti translate Portuguese

659 parallel translation
Stoneman delikanlılarının Güneyli arkadaşlarını ziyareti.
A visita dos jovens Stoneman a seus amigos Sulinos.
Merhaba Lucy, bu ziyareti neye borçluyum?
Olá, Lucy, qual é a natureza desta visita?
Paris kanalizasyonları ziyareti.
Uma visita aos esgotos de Paris.
Aile ziyareti sırasında kalp krizi.
Um ataque cardíaco ao visitar a família.
Ve anlıyorum ki Sibela'nın dünkü ziyareti beni boşa umutlandırıp... sonra da hayal kırıklığına uğratmak içindi.
A Sibella velo apenas provocar-me, dar-me esperanças só para voltar a arrasá-las.
Onun ziyareti benim için çok anlamlı.
A sua presença significa mais para mim do que consigo expressar.
- İş ziyareti mi?
- Veio em negócios?
Piskoposum yıllık ziyareti için yarın buraya geliyor. Ve burada çok küçük bir cemaatim var. Ayinlere sadece 2-3 kişi geliyor.
O meu bispo chega amanhã, na sua visita anual e tenho uma congregação tão pequena, apenas 2 ou 3 pessoas vão aos serviços.
Paramount News Prenses Ann'in Londra'ya yaptığı ziyareti özel haber yaptı. Avrupa başkentlerinde yapacağı iyi niyet turunun ilk ayağı büyük bir coşkuyla karşılanıyor.
Trazemos-vos uma reportagem da visita da Princesa Ann a Londres, a primeira paragem na sua publicitada viagem às capitais da Europa.
Buckingham Sarayı ziyareti ve üç gün süren faaliyetlerinin ardından,
Após três dias de actividade e uma visita ao Palácio de Buckingham,
Buraya yaptığım ziyareti her zaman hatırlayacağım, yaşadığım müddetçe.
Guardarei esta visita aqui na minha memória, enquanto for viva.
Onun ilk ziyareti üstelik.
Também, é a sua primeira visita.
Bir nevi baş sağlığı ziyareti.
De pêsames, no caso.
Bu sabah senin ve adamlarının evime yaptığı ziyareti iade ediyorum.
- Vim retribuir a visita... que você e seus homens fizeram a minha casa hoje de manhã.
Öte yandan bir yabancının ziyareti, kendi kendime düşünmem için büyük bir sebep oldu.
Contudo, a visita de um desconhecido que, na melhor das hipóteses, vem me cumprimentar, deixa-me apreensivo.
Akraba ziyareti için 3 aylığına İtalya tatilindeyim
Estou na Italia para tirar 3 mêses de férias, visitando meus parentes.
Neden tuvalet ziyareti tıpkı mezarlık ziyaretine benzer?
Por que ir ao banheiro é como ir ao cemitério?
Aslında, ziyareti oldukça aydınlatıcıydı.
A visita dela foi até esclarecedora.
Acil ev ziyareti.
Uma chamada de emergência a casa.
Bayan Wade, Doktor Verringer'in ziyareti üzerine kocanız sinirlenmiş miydi?
Seu marido ficou contrariado com a visita do Dr. Verringer?
Bir Rusya ziyareti, Britanya büyükelçisi Sir Staffor Cripps... tarafından hoş karşılanan Beaverbrook, Cripps tarafından Stalin'in hoş bir adam olduğuna ikna edilmişti.
Numa visita à Rússia, em que fora recebido pelo embaixador, Sir Stafford Cripps, tinha achado Stalin encantador, um grande homem.
Evet, aynı İngiltere'deki kale ziyareti gibi.
Como para visitar o meu castelo em Inglaterra!
Telefonda sesin bunun sadece bir dost ziyareti olmadığını söylüyordu.
A tua mensagem soava a algo mais do que uma visita a um velho amigo.
Şu Suudi Arabistan ziyareti için neden uygun zaman değil?
E a viagem à Arábia Saudita, porque é que não é boa altura?
Bazılarınızın, uzaylıların ziyareti hakkındaki açıklamaları asılsız ve hayal ürünü.
As declarações de alguns a propósito da visita de extraterrestres são imaginárias e sem fundamento.
Buraya bir nezaket ziyaretinde bulunmak için geldin. ... akraba ziyareti olarak.
Então veio fazer-me uma visita de cortesia, como de um parente a outro.
Bu bir eyalet ziyareti değil. Hükümet düzeyinde bir ziyaret.
Esta não é uma visita de Estado, é uma visita do chefe de Governo.
Ziyareti zorunlu kılan gerekçeler var.
E há razões de Estado que tornam esta visita fundamental.
Jim, seni görmekten memnun olmadım değil fakat, bu yalnızca hayırlı olsun ziyareti mi, yoksa konuşmak istediğin şeyler mi var?
Jim, é óbvio que é óptimo revê-lo, mas esta é uma visita de cariz social, ou vem falar comigo por algum assunto em particular?
Onu nezaket ziyareti için Shingen'e yollayın.
Envia-o a Shingen como uma visita de cortesia.
Babanız bir yabancı hekimi nezaket ziyareti amaçlı göndermiş.
O vosso pai enviou um médico para prestar ao Senhor uma visita de cortesia.
Ziyareti reddedersek, şüphe çekeriz.
Mas se os mandamos embora, pode levantar suspeitas.
Yönetim kurulumuzun ziyareti beni hep sevindirmiştir.
- Norman. - Sr. Osborn.
2 gün içinde bir canavara dönüşme ihtimalin hakkında mı, yoksa ölü arkadaşının seni ziyareti hakkında mı?
De te tornares num monstro dentro de dois dias, ou sobre as visitas dos teus amigos mortos?
Sumner Welles'in bu ziyareti konusunda, küstahlığa, küstahlıkla cevap vermek istemiyorum.
Com esta visita de Sumner Welles, não desejo retribuir a descortesia com a descortesia.
Babanın Miami ziyareti bir alarmdı tam zamanında çaldı.
A visita do teu pai a Miami foi um despertador que tocou mesmo a tempo.
Mareşal ise, Banker Gianelli ile yaptığınız ziyareti hatırlıyor, şu an ki varsayımı, Roosevelt ili aynı.
Como o Reichmarshal Goering, lembra-se da sua visita ao banqueiro Gianelli, e a sua finalidade agora é exactamente a mesma de Roosevelt nessa altura.
Şimdi şöyle sıcak bir New Mexico ziyareti nasıl giderdi ama.
Gostavas de visitar o ensolarado Novo México?
Bize bunu anlatacak mısın... yoksa hapishaneye bir ziyareti mi tercih edersin?
Queres falar-nos disto, ou preferes o centro de detenção?
10 yıl kadar önce, uzun bir Varşova ziyareti esnasında, servet ve mevki avcısı olarak bilinen bir kadınla tanıştım, Irena Adler.
Há cerca de dez anos, durante uma visita prolongada a Varsóvia, travei conhecimento com uma conhecida aventureira, Irene Adler.
Hayallerinizi yıkmaktan nefret ediyorum ama bu, sosyal bir kaynaşma ziyareti değil.
Odeio estragar as tuas expectativas, mas isto não é uma visita puramente social.
Sanırım bu ziyareti yaparak geçmişi daha yeni öğrendim.
Acho que resolvi deixar de adiar esta visita.
Bana şu siyası mahkumların bölümüne yaptığın... ziyareti anlatsana.
Fale-me da sua visita à secção de prisioneiros políticos.
Konuklarla ilgili töreleri, ziyareti yeğlenir kılmak üzerine.
Os costumes deles sobre hóspedes tornam-no prioritário.
Annesini görmeye gitti. Hafta sonu ziyareti.
Está fora da cidade este fim-de-semana, de visita aos pais.
Daha da kötüsü, Şef Mühendis Logan yukarı geliyor, ve bu, bir nezaket ziyareti de değil.
Pior, Logan chega à ponte e não ser uma chamada social.
Bayanlar ve baylar, California Angels ve Los Angeles şehri adına, Kraliçe'nin ziyareti nedeniyle lütfen uluslararası şöhret opera yıldızı -
Senhoras e senhores, da parte dos California Angels e da cidade de Los Angeles, pela ocasião da visita real, dêem as boas-vindas ao cantor de ópera de fama mundial,
Bu bir hafta sonu ziyareti değil.
Isto não é uma visita de fim-de-semana!
Her Cumartesi altı saat otobüse binip hiçbir ziyareti kaçırmadım.
Ao sábado, fazia seis horas de viagem para te visitar, e nunca falhava.
Yaşlı rahibin haftalık ziyareti.
a visita semanal do velho sacerdote.
- İyi niyet ziyareti ve o tür şeyler işte.
Política de relações internacionais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]