Çavuşum translate Portuguese
349 parallel translation
Vay vay benim eski çavuşum.
Ora se não é o meu antigo sargento.
Çavuşum!
Meu sargento!
Çavuşum, ileride iki adam var.
Meu sargento, dois tipos à frente.
Buyurun mataram çavuşum.
O meu cantil, meu sargento.
- Evet çavuşum.
- Sim, sargento.
- Peki çavuşum.
- Sim, meu sargento.
- Ne çavuşum?
. O quê?
80 kilometre kadar ileride çavuşum.
A cerca de 80 quilómetros, meu sargento.
İlerideki kumlar fenadır çavuşum.
Má areia à frente, meu sargento.
Peki çavuşum.
Sim, meu sargento.
Çok iyi çavuşum. Çok güzel.
Muito bem, meu sargento.
Çavuşum, tahmin ettiğim gibi kuyu kuruyor.
Tal como esperava. O poço secou.
Yok çavuşum.
Não, meu sargento.
- Yok çavuşum. Hiçbir şey yok.
- Nada, meu sargento.
- Tambul... - Evet çavuşum.
Sim?
- Buradayım çavuşum.
- Ici, Sergent.
- İyiyim çavuşum.
- Tudo bem, meu sargento.
Ben onu yakalarım çavuşum.
Eu apanho-o.
Ama çavuşum sizin şartlarınızı öğrenmek istediğini belirtmedi.
Mas o meu sargento não disse que gostaria de ouvir as suas condições.
Merhaba çavuşum.
Olá, meu sargento.
Ben bir çavuşum.
Sou Sargento.
- Urban, efendim. Kıdemli Çavuşum.
Marinheiro de primeira.
Çavuşum geçen gün Wales tamirhanesinde soruşturma yaparken geçenlerde orada 60 küsur sterlinlik bir hesabı kapattığınızı öğrenmiş.
O meu sargento esteve a investigar na Wales'Garage no outro dia... e parece que o senhor pagou recentemente uma conta lá, de mais de £ 60.
Çavuşum bunu rapor etmeden önce biraz daha araştırmış.
O meu sargento decidiu investigar melhor antes de entregar o relatório.
Çavuşum da tamirhaneye ve terzinize sormuş.
O meu sargento perguntou na sua garagem e no alfaiate.
Ben, basit bir çavuşum, görüyorsun, fakat o, o Komiser.
Eu, eu sou um simples sargento, sabe, mas ele, ele é tenente.
Görevimiz burada karışıklık çıkarmak mı çavuşum?
Acha que aqui haverá confusão, meu Sargento?
Bizi cepheden çok uzakta bıraktılar çavuşum.
Nos deixaram muito longe do front, meu Sargento.
- Emredin çavuşum!
- Sim, sargento.
O burada bizimle, çavuşum.
Aqui connosco, Sargento...
- Takviye kuvvetler geldi, çavuşum!
Estão a chegar, Sargento!
Uzunca bir süredir kıdemli Çavuşum.
Sou Primeiro Sargento há muito tempo.
Çavuşum, nedir o sesler?
Sargento-Mor Bourne, que são estes disparos?
Evet, çavuşum.
Sim, Sargento-Mor.
Emret, çavuşum.
Sim, Sargento?
- İyidir, çavuşum.
Barítono, Sargento.
Evet, çavuşum.
Sim, Sargento.
- Yaralı, çavuşum.
- Ferido, meu Sargento.
- Burada, çavuşum.
- Sim, Sargento-Mor.
- Ben iyi bir çavuşum, anladın mı?
- Ouça, eu sou um excelente Sargento, sabe?
Bizimle alay edecekler, çavuşum.
Gozam connosco, meu ajudante São uns hipócritas!
Hayır çavuşum yine olmasın.
- Isso não, meu ajudante! Peço-lhe!
Bilmiyorum, çavuşum. - Statik elektrik yüklüsün.
Está cheio de electricidade estática!
- Teşekkürler çavuşum.
- Obrigado, meu ajudante.
- Aç değilim çavuşum.
Coma! - Não tenho fome, meu ajudante.
Çavuşum, birbirlerine adeta yapıştılar.
Meu ajudante! Não sabem viver uma sem a outra. Andam sempre juntas.
Çavuşum, karınız...
Meu ajudante! A sua mulher!
Çavuşum...
Meu ajudante!
- Ne var, Çavuşum?
- O que foi, sargento?
- Çavuşum...
E mais idiota também!
- Bize güven, çavuşum.
Ah!