Çok bitkinim translate Portuguese
61 parallel translation
Ama çok bitkinim, sör.
Mas estou exausto, senhor.
Çok bitkinim.
Estou fraco.
Beni eve bırak. Çok bitkinim.
Agora leva-me para casa, que estou nas lonas.
Çok bitkinim. Sana söylenimin sakıncası yok.
Estou feita num trapo, devo confessar.
Kimse bana ne yapacağımı söylemiyor Çok yorgunum.çok bitkinim
Ninguém me diga que caminho tomar cansada e com os pés doloridos, estou faminta e débil
Ben sadece, çok bitkinim.
Só estou exausta.
Blanche, iş çevirebilmek için çok bitkinim.
Estou estafado para coisar.
Aslında, şimdi düşünemiyorum. Çok bitkinim.
Estou muito cansado.
Çok bitkinim.
Estou muito cansado. Muito mesmo.
Çok bitkinim dostum.
Estou todo partido.
Çok bitkinim.
Tudo que eu tinha.
Çok bitkinim.
Estou estafado.
Jeanie, çok bitkinim.
Jeanie, estou estafado.
Çok bitkinim.
Estou exausto.
Çok bitkinim.
Está a esgotar-me!
Bir kere ağır makine kullanmak için çok bitkinim.
Primeiro, estou muito bebido para aguentar maquinaria pesada.
Bilemiyorum. Çok bitkinim.
Sinto-me fraco.
Gerçekten çok bitkinim.
Estou derreado.
Çok bitkinim.
Credo! Estou exausta!
Yarın gelsem, çok bitkinim.
Pode ser antes amanhã, Lee? Estou muito cansado.
Çok bitkinim.
Tive uma tarde...
Çok bitkinim, dostum.
Estava a dormir, meu.
Çok bitkinim.
Estou exausta.
Çok bitkinim. Çok uzun bir gün geçirdim.
Estou exausto, o dia foi cansativo.
Çok bitkinim.
Estou tão cansado.
Çok bitkinim ve açlıktan ölüyorum, yani otur aşağı.
Estou exausto e esfomeado, por isso, senta-te.
Dinle, çok bitkinim.
Olha, estou exausto.
Çok bitkinim.
Estou exausta!
Oh, aman Tanrım, Peter, Çok bitkinim. Tek istediğim kurabiye yapmak.
Peter, estou tão mocada que só me apetece fazer bolachas!
Sadece zor bir gündü, ve çok bitkinim.
É que eu tive um dia difícil e estou exausto.
Ben sadece, çok bitkinim. Nasıl yani?
Não é isso, estou simplesmente... esgotada.
Hava çok sıcak ve ben çok bitkinim.
Está tanto calor e estou cansada.
Hipnotize etmek için çok bitkinim.
Estou demasiado exausto para te seduzir.
Çok bitkinim.
Só estou um pouco cansada.
Çok bitkinim.
- Deitaste-te tarde? - Sim, a Connie não me deixava dormir.
Hayır çok bitkinim.
Não, não. Estou esgotado.
Ben çok bitkinim.
Estou esgotado, eu só...
Çok bitkinim...
Estou cansado...
Çok bitkinim.
Estou muito cansado.
Evet. Çok bitkinim sadece.
- Sim, apenas exausta.
Evde, çocuklarla oturacağım. Çok bitkinim zaten.
Estou exausta.
Sabah mı, öğle mi yoksa gece mi bilmiyorum. Çok yorgunum. Çok bitkinim. " dedi.
Não sei se é manhã, tarde ou noite, estou esgotado. "
Bitkinim. Çok yorgunum, o kadar.
Cansado, estou só cansado.
- İshal? - Var ve çok da bitkinim.
- Também tem diarreia?
Çok bitkinim.
Estou muito confusa.
Çok bitkinim.
Como foi o trabalho?
Onlara gidip sadece "Üzgünüm, bitkinim ve çok yoruldum." diyemez misin?
Não podes... sei lá, dizer-lhes... 'Sabem que mais? Peço desculpa'.
Gloria, lütfen! Çok bitkinim.
Precisa de um tempo.
Çok bitkinim.
Gloria, por favor!
Çok yorgun ve bitkinim. Uyuyamıyorum, anlıyor musun?
Estou cansado e esgotado Não consigo dormir.
Prenses, çok bitkinim.
Querida, estou morto.
çok beğendim 105
çok beklersin 34
çok basit 507
çok bilmiş 34
çok bir şey değil 19
çok büyük 189
çok başarılı 37
çok bencilsin 22
çok bekledin mi 26
çok büyüktü 16
çok beklersin 34
çok basit 507
çok bilmiş 34
çok bir şey değil 19
çok büyük 189
çok başarılı 37
çok bencilsin 22
çok bekledin mi 26
çok büyüktü 16