English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ö ] / Öleceksin

Öleceksin translate Portuguese

2,203 parallel translation
Sana söylediğim şeyi yapmazsan öleceksin.
Se não fizer o que eu lhe digo, vai morrer.
FBI hâlâ, römorkunda bir bomba olduğunu düşünüyor ve seni patlayıcı bir aletle etkisiz hale getirmek istiyorlar. Ki bunu yaparlarsa öleceksin.
O FBI ainda pensa que há uma bomba no atrelado, e querem desarmá-la com um dispositivo explosivo que pode matá-lo durante o procedimento.
- Nefret etmiyorum çünkü öleceksin.
- Não te vou odiar, porque vais estar morto.
Yolda öleceksin ve ben mahvolacağım.
Vais morrer na estrada e estarei fodida!
Burada kalırsan öleceksin!
Morrerás se não saíres daqui!
Ve sonra düşündüm ki, sen öleceksin, ben öleceğim, hepimiz öleceğiz. Elbette. Ölüm, herkesi endişelendiriyor.
E depois comecei a pensar que um dia também te vais embora, eu também me vou embora, vamos todos embora.
Dövüş.. yoksa öleceksin
Luta e morrerás de certeza.
- Evet. Bu senaryoda sen de öleceksin.
- Também morres nesse cenário.
Ona yaptıkların için öleceksin.
Vais morrer por causa do que lhe fizeste.
Öleceksin Nick.
E tu vais morrer, Nick.
Öleceksin Nick.
Vocês vão morrer, Nick.
Öleceksin!
Ireis morrer.
Klingonca "Bakir olarak öleceksin" nasıl denir?
Qual é a tradução Klingon para : "Vais morrer virgem"?
Öleceksin.
Que vais morrer.
Senin için yapabileceğim hiçbir şey yok, evlat, kaybettiysen öleceksin.
Não posso fazer nada por ti. Se perdeste, vais morrer.
Öleceksin
Você vai morrer.
Ya burada öleceksin, ya da cinayetten sınır dışı edileceksin.
Ou vais morrer aqui, ou vais escapar pelo assassinato.
Sonrada çürüyüp öleceksin.
Então... vais apodrecer e morrer.
Sinirlendim. "Öleceksin" dedim. Ne dedi biliyor musunuz?
E eu, já furiosa : "Vais morrer!" Sabe o que me respondeu?
Sen kendi seçtiğin yolda öleceksin, ben de benimkinde.
Você morre de um jeito, eu de outro.
Niye öleceksin?
Porquê morrer?
O zaman çocukla beraber sen de öleceksin.
Então morrerás juntamente com a criança.
Şimdi de sen öleceksin.
Agora vais morrer.
Şimdi de onlardan biri gibi öleceksin.
Por isso agora, morre como um deles.
Bir kere daha vurulursan öleceksin.
Só mais um poderá matá-lo.
Öleceksin.
Tu, morrerás!
Evet, öleceksin.
Sim, tu vais morrer.
Eğer bunu yapmazsan 30 kişi açlık ve susuzluk çekeceksiniz. İngilizlerle birlikte öleceksin.
Se não fizer isso, as pessoas morrerão com fome e com sede e o matará junto com o Britânico.
Sonra öleceksin.
E depois, estás morto.
Öleceksin.
Você morrerá.
Sen tek başına öleceksin, ihtiyar.
Vais morrer sozinho, velhote.
Öleceksin ve öldüğünde ben kahkahalarla güleceğim, seni yaşlı amcık.
Vais morrer e eu vou rir-me quando morreres, velhadas.
Kesinlikle eminim ki, hastaneye gitmezsen, öleceksin.
Tenho quase a certeza que, se não fores a um hospital, morres.
Biliyorsun, onlar seni bulurlarsa öleceksin.
Se eles te apanharem, morres.
Doğru cevapları vermezsen öleceksin.
Se não forem as respostas certas, morres.
Çocukların olacak ve yaşlı bir kadın olarak öleceksin.
Tu vais ter muitos filhos e morrer bem velha.
Öleceksin.
Irás morrer.
Kibrin yüzünden bir gün öleceksin.
A tua ganância vai te matar um dia.
Anlamak zor geliyor, farkındayım ama yalnız doğdun, yalnız öleceksin.
Isso parece duro, eu sei, mas nasceste por tua conta, morrerás por tua conta.
Bu bilardo masasında öleceksin.
Vais morrer nesta porra de mesa de bilhar.
Kapı yetersiz kaldı, yine de öleceksin.
O Portal não chega. Ainda estás a morrer.
Sen de benimle öleceksin Doktor.
Vais morrer comigo, Doutor.
Fark etmez çünkü yakında öleceksin.
Não faz mal, porque você vai morrer.
Ben gittikten sonra hayatında sana değer veren kimse kalmayacak. Bir başına öleceksin.
Quando eu me for, não haverá mais ninguém na tua vida que se importe contigo e vais morrer sozinho.
Maçın sonucunu Yada maçı göremeden öleceksin.
tu vais nos garantir... o resultado dessa luta... ou não vais viver para ver a primeira luta.
Öleceksin bugün, ölmüş bir adam görüyorum sana bakınca!
Tu escolhes-te mal o dia para chatear a minha cabeça!
Tam bir erkek gibi öleceksin. Önce bana bak. Gözlerimin içine bak.
Vais morrer com um homem.Primeiro olha para mim.Olha para mim.Aqui.
Adam gibi öleceksin.
Morre como um homem.
Bana gelince, ben zaten ölüyüm. Sen iki defa öleceksin. Özel muamele, kardeşim.
E ele já não gosta de mim, eu já estou morto, tu morres duas vezes, o que é raro, irmão!
Hayır, kan kaybından öleceksin.
Vai!
Öleceksin.
Vais matá-la. Tu vais morrer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]