Öyleyse neden translate Portuguese
2,220 parallel translation
Öyleyse neden bize Teyla'nın nerede olduğunu söylemiyorsun?
Então, porque não nos dizes onde a Teyla está?
Öyleyse neden kapatmıyorsunuz?
Então, porque não fecha?
Öyleyse neden geri kalanını bize bırakmıyorsun.
Então porque não nos deixas cuidar do resto?
Öyleyse neden?
Então pôr que?
Ama durum öyleyse neden Nate radarımıza takılmıyor ve Serena her zamanki gibi tek başına görülüyor?
"Mas, se for esse o caso," "porque é que o Nate está longe do nosso radar" "e a Serena, como sempre, é vista sozinha?"
Şimdi farkettim ki sadece bir kere görüştük, öyleyse neden seni arıyorum ki?
Agora estou a perceber que só saímos uma vez, e por isso porque serias a pessoa a quem devo ligar?
- Hayır. - Öyleyse neden imzalayayım?
- Então, porque devo assinar?
Peki öyleyse neden zorlamaya devam ediyorsun?
Por que tens de continuar a insistir?
Öyleyse neden vazgeçti?
Então, por que é que ela o fez?
Öyleyse neden söylemedin?
Então, por que não contaste?
Öyleyse neden senin tişörtünü giyiyorum?
Então por que estou com a tua camisola?
Öyleyse neden hala onun çatısı altında yaşıyorsun?
Então porque é que queres viver sob o jugo dele?
- Öyleyse neden bu işe bulaşıyorsun?
- E por que envolver-te?
Öyleyse neden kendisi gelip konuşmadı.
Então por que ele não fala connosco?
Öyleyse neden emekli olmak istedin?
Então porque escolheu aposentar-se agora?
Öyleyse neden menisini bırakıyor?
Por isso porque é que pensam que ele deixou o seu sémen para trás?
Öyleyse neden benle başlamıyorsunuz, Sayın Hıyar Hazretleri?
Por que não começas por mim, Vossa Imbecilidade?
Öyleyse neden benim gibi bir kafirle iş yapsın?
Por que havia ele de negociar com um infiel como eu?
Öyleyse neden bir haftadır yatak odanda saklanıyorsun?
Então porque é que tens ficado escondida a semana toda?
Öyleyse neden eve gidip, kendine düzgün bir uyku çekmiyorsun?
Por isso porque não vais para casa para descansar decentemente?
Öyleyse neden gününü gün edip eğlenmiyorsun?
Então, porque não andas a divertir-te?
Öyleyse neden geldiniz?
E então, por que veio?
- Öyleyse neden başlamıyorum?
- Então, posso começar?
Patlama delillerinden intihar bombası olup olmadığını bulmamız gerekiyor öyleyse neden yapıldığını bulmalıyız.
Temos de fazer uma avaliação pós-explosão, para ver se foi um bombista suicida, e, se assim foi, ver como é que ele o fez.
Öyleyse neden yapmıyoruz?
Então porque não?
öyleyse neden buraya gelmiş olabilir?
Porque razão está aqui?
Öyleyse neden ona "evet" dedin?
Ora, por que você quis dizer "sim"?
Peki öyleyse neden oraya gitmiyoruz?
Então, porque é que não vamos para lá?
Öyleyse neden böylesin?
Então porque estás assim?
Öyleyse neden küçük ayrıntılara uğraşayım?
Porquê preocupar-se por tão insignificantes obseções?
Öyleyse neden maskeni takmıyorsun?
E porque não tens a tua máscara?
- Öyleyse neden ona yardım ediyorsun?
Por que estás a ajudá-lo?
Öyleyse neden endişeleniyorsun?
Então, porquê se dar o trabalho? Qual é o objectivo?
Öyleyse neden buradayım?
- Então? Porque estou aqui?
Öyleyse neden 140'la gidiyoruz.
Então porque é que vais a 110kms hora?
Öyleyse hayaletler hakkında çok şey biliyorsan Neden burada bir ölünün kısa öz geçmişinde dönüp duruyoruz?
Por isso, se sabes assim tanto sobre o fantasma, porque estamos a perder tempo com o obituário?
Öyleyse, yanında olmasını neden istediğini tam olarak anladım.
Então, compreendo perfeitamente por que o querias aqui contigo.
Arkadaşına yamayacaktın da beni neden davet ettin öyleyse?
Por que me convidaste para vir se me ias pôr nos braços da tua amiga?
- Neden öyleyse?
- Então porque não?
- Neden unut gitsin öyleyse.
Então esquece.
- Öyleyse bunu neden yapıyorsun?
- Então porque está a fazer isso?
Madem kontrol bir güç kaynağına bağlı, öyleyse bizi neden eğittiler?
Mas porque é que nos ensinaram aquelas coisas todas, se os controlos nem sequer estão ligados?
Karan burada kalamaz. Zeisha da dönmek istemeyebilir. Öyleyse buraya neden geldiniz?
Ele não pode ficar aqui, Zeisha pode não querer voltar Então para que é esta missão?
Öyleyse bitmesi için herhangi bir neden yok.
E não há nenhuma razão para que acabe.
Öyleyse, Tanrı adına, zamanı geldiğinde neden benim binmeme izin vermiyorsun?
Então porque não me deixaste apanhar o meu quando chegou o momento?
Öyleyse para ihtiyacın neden kaynaklandı?
Então porque é que estás a precisar de dinheiro?
Ben gay değilim, tamam mı? Öyleyse neden soruyu yanıtlayamadın?
Então porque não respondes à pergunta?
Öyleyse sen neden orada çalışmıyorsun?
Porque não ficas tu com o lugar?
Neden burdasin oyleyse?
Então por que estás aqui?
Senin kahveni içiyorum öyleyse, neden peki?
E estou a beber o teu café porquê?
- Öyleyse aynı hatayı neden tekrarlıyorsun?
Então, porque cometer o mesmo erro duas vezes?
neden 17190
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden sordun 312
neden bilmiyorum 122
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden gelmiyorsun 20
neden acaba 102
neden olsun 25
neden olmasın 2566
neden ben 377
neden sordun 312
neden bilmiyorum 122
nedenmiş 415
neden beni aramadın 26
neden gelmiyorsun 20
neden acaba 102
neden olsun 25
neden beni dinlemiyorsun 23
neden beni terk ettin 16
neden korkuyorsun 202
neden ağlıyorsun 140
neden geldin 124
neden ama 97
neden soruyorsun 117
neden ona sormuyorsun 26
neden benimle gelmiyorsun 29
neden peki 146
neden beni terk ettin 16
neden korkuyorsun 202
neden ağlıyorsun 140
neden geldin 124
neden ama 97
neden soruyorsun 117
neden ona sormuyorsun 26
neden benimle gelmiyorsun 29
neden peki 146