Amacımız translate Russian
1,131 parallel translation
Hakkımda ya da herhangi bir konuda. her ne kadar burada gerçek kimliğimizi saklamak amacımız da olsa... ama bu amacımıza uymazdı.
о моём прошлом. Я должен извиниться перед вашим отцом. хоть это и всего лишь маскировка.
Bu derste amacımız popüler Amerikan kültürünü vermek değil.
Смысл курса не в критике американской поп-культуры.
- Amacımız, güncel temaları incelemek.
- Смысл в исследовании...
Amacımız Red Star'ın yazılımı çalıp çalmadığını öğrenmek.
Наша цель была выяснить, украла ли "Красная Звезда" вашу программу.
Amacımız ne olacak?
И какой смысл?
Burada ilk amacımız en üst kata ulaşmak olacak.
Вам нужно... ... на верхний этаж попасть.
Amacımıza daha çabuk ulaşmamız için ;
Для нас нет Дэйва.
Hatırlarsan bu işi yaptığımızda amacımız Florida'ya taşınıp yüzmek, yengeç filan yemekti.
А что в нём такого? Не понимаю. Придут важные люди, люди искусства, и я хочу попасть в их среду.
Amacımız Nisan'da 2 milyon dolar'a ulaşmak.
Дорогая, милая, сюда. Приди в себя. Они в другой комнате.
Burada amacımız ortada yargılanacak bir şey olmadan o kişiye bir gönderme yapabilmek.
Суть в том, чтобы делать вид, что даешь оценку. Но на самом деле ее не давать!
Buraya geliş amacımız bu değil miydi?
Ну, ведь для этого мы сюда и пришли, так?
Amacımız mutlu olmak.
Цель - удовлетворенность.
Bu teftiş, öncelikli amacımızın değiştiği anlamına gelmiyor.
Эта проверка не означает, что наша основная миссия претерпела хоть какие-то изменения.
Bu gezegende, dünyada olma amacımız.
На планете. На земле.
Ortak bilincin birliği... ortak amacımız... mükemmelliği aramak...
Единица коллектива... общие цели... поиски совершенствования...
Amacımız onların topyekün bir savaşa girmeleri...
Наша цель ввести их в полноценную войну,
Bizim amacımız pahalı yemekler ısmarlamak ya da müşterilere fahişe yollamak değil.
Рукопожатия, обеды... -... шлюхи для клиентов. - Шлюхи?
Amacımız hoş bir şeydi.
Всё должно было быть прилично.
Bizim amacımız idare edebileceğimiz kopyalar yaratmak.
Наша задача - создание репликантов, которые приведут нас к ним.
Eğer daha az salak görünüyorsa, amacımız buydu.
Если уже не дурацкий, то результат есть.
Esas amacımız nanomakinelerin tüm kayıtlarını yok etmek.
Единственная наша цель — полностью уничтожить всё, что связано с нанороботами.
Amacımız bu, onu dövmeleri.
В том-то весь и замысел, чтобы его избили.
Sonuçta, amacımız Serbest Yazılım olarak değişti
В итоге, мы пришли к понятию, заменяющему "Free Software".
Amacımız bu pisliğin kimse duymadan temizlenmesi.
Эту грязь нужно держать в тайне.
Bu harika ama amacımız aramızdaki bağları sıkılaştırmaksa pizza ısmarlayıp, birbirimize manikür yapalım.
Ну, это все, конечно, замечательно, но если суть в том, чтобы мы почувствовали себя друзьями, то почему бы просто не заказать пиццу и не сделать друг другу маникюр.
Amacımız korkuluk olmayı önlemek.
Мы пытаемся избежать быть избранными на роль пугала в этом году.
Amacımız Mulder'ı bulmak.
Главное тут - найти Малдера.
Amacımız sevgi, deneyimler, pozitif bir yaşam tarzı.
Это всё ради любви, для жизненного опыта... Позитивный образ жизни...
Amacımız oraya rehine vermek değil içerdekileri dışarı çıkarmak.
Сэр, при ребёнке он никому не причинит вреда.
Korku Adası'nda amacımız en büyük korkularınızı gerçekleştirmek!
В этом суть Страшного Острова. Мы угадываем ваши худшие страхи.
Amacımız seni sinirlendirmek değildi.
" ерт, ƒжейн, мы не хотели довести теб € до сумасшестви €.
Senin ve benim amacımız aynı.
У нас с вами одна цель. Мир, свободный от ненависти.
Bu nedenle iki amacımız var :
Поэтому у нас две цели :
Derinlerde bir yerde hepimiz bu dünyadaki asıl amacımızı biliriz.
Глубоко внутри все мы знаем нашу цель в мире.
Belki de bizim amacımız kehanetle çakışıyordur.
Если наши цели - увязнуть в пророчествах.
- Amacımız için fazla büyük değil mi.
- Это оружие мне лучше подходит.
Yardım talep ediyoruz, başka bir amacımız yok.
Мы просим помощи. Другой цели нет.
Destek talep ediyoruz, başka bir amacımız yok.
Мы просим помощи. Другой цели нет.
İyi bir amacımız var.
По очень хорошему поводу.
Etkinleşmeden önce cihazı durdurabildim....... ve sonunda amacımız için kullandım.
Я сумел остановить машину до ее активации и в конце концов, использовал ее в наших целях.
Ama asıl amacımız başka.
Но я вас пригласила не ради этого.
Amaç ve değerlerimiz zayıflamıştı. Fakat sizden aldığımız örnekleri toplumumuza her yönüyle uyguladık, ve bu bizi kurtardı.
Мы потеряли свои цели и ценности, но с тех пор, как начались передачи, мы смоделировали все стороны нашего общества по вашему примеру и это спасло нас.
Çocuklarımı korkutma amacınız nedir?
Эй, зачем вы пугаете моих детей?
Amacımız memnun etmek.
- Я старалась.
Bu konuların konuşulmasının daha uygun yollarının olduğunu biliyorum, fakat babanız 1945'te yaptığı işin amacını size hiç açıkladı mı?
Я понимаю, что ситуация требует крайних мер предосторожности, но... Ваш отец рассказал вам, какой именно работой он занимался в 1945?
Eğer askeri bir amacınız oladuğunu farketseydim bu işe asla razı olmazdım.
Я бы никогда не согласился, если бы знал, что это - объект военного значения.
Hayvanları yük taşıma amacıyla kullanır mıydınız? Yiyecek için? Giyecek için?
Они используют животных как вьючных животных для еды, одежды?
Belki hayatımızın asıl amacı budur.
- Может быть, это все дело..
Büronun önünden geçişin amacı eteğin varlığını göstermek idiyse... tamamen başarısız olduğunu söylemekzorundayım.
Вы очевидно забыли надеть юбку, в вашем договоре найма сказано, что персонал должен быть полностью одет.
Bize güvenmenizi sağlamak amacıyla, vatandaşlarımıza, tarihimize, kültürümüze tamamen ulaşmanızı sağlamak niyetindeyiz.
ћы намереваемс € разрешить вам полный доступ к нашим гражданам, нашей истории, нашей культуре, так, что вы можете довер € ть нам.
Amacımız adalet.
Наше дело - правое.