English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Anahtarınız

Anahtarınız translate Russian

374 parallel translation
Çantanızı kaybettiğinizde anahtarınız içinde miydi?
Ваш ключ лежал в сумке, когда вы ее потеряли?
Anahtarınızı çoğaltmış... ve kapıyı açmak için onu kullanmış olabilirdi ama kullanmadı.
Он мог снять копию с ключа, и открыть эту дверь дубликатом. Но он так не сделал.
- Anahtarınız var. Neden kullanmadınız?
У вас есть ключ, открыли бы дверь им.
O sırada anahtarınızı aşırmayı başardım.
При этом я вынул из нее ваш ключ.
Swann öldürülünce, tabii ki anahtarınızın Swann'ın ceplerinden birinde olacağını varsaydık.
Но раз Свон убит, Вендис предположил, что ключ миссис Вендис все еще в кармане Свона.
Bu da anahtarınız efendim.
Спасибо. Пожалуйста.
Üç adet mikro anahtarınız olduğunu mu söylüyorsunuz?
Вы говорите, у вас есть три микро-ключа в вашем распоряжении.
- Anahtarınızı mı kaybettiniz?
- Потеряли ключ?
İşte anahtarınız.
Сюда, пожалуйста
Anahtarınızı aldım.
Я взял ваш ключ.
Anahtarınızın bende ne aradığını ona nasıl açıklayacaksınız?
Как объясните ей, что у меня ключ от вашей комнаты?
- Anahtarınız yok mu?
У Вас есть ключ?
Anahtarınız var mı?
- У вас есть ключ?
- Oda anahtarınızı şifreleyeyim.
- Я принесу ключ.
Anahtarınız?
У вас есть ключ?
- Anahtarınız, Bay Worthing.
Ваш ключ, мистер Ворзинг.
Anahtarınız var mı?
У Вас есть ключ?
Sizin ne diye bu kadar çok anahtarınız var ki?
Парни, а зачем вам вообще столько ключей?
Afedersiniz efendim. Anahtarınızı unutmayın.
Прошу прощения, сэр, вы забыли ваш Ключ
John zarfın içindeki, laboratuarımda - D- olarak işaretli dolabın anahtarı. Hemen oraya gidip A-M-S ve Z olarak işaretli örnekleri evine getir.
Джон, в конверте ключ от ящика с буквой "Д", что в моей лаборатории.
Vekaletiniz onda, banka kasanızın anahtarı onda.
И у нее есть все полномочия, чтобы запереть вас здесь.
Paylaştığınız tüm hayallerin anahtarı, nehrin dibinde mi yatıyor?
Ключ от вашей мечты лежит на дне реки?
- Anahtarınız var mı?
У вас есть ключ?
Evimin anahtarı için aradım. Anahtarı paspasın altına bırakacaktınız.
Вы должны были оставить ключ от квартиры под ковриком.
Şehirdeki evin anahtarını unutmamalıyız.
Надо не забыть ключи от дома.
Tüm bunları anladıkta, sizin arkadaşınız neden anahtarı çaldı?
Но вы знаете это. Зачем кому-то, кроме вашего друга похищать его?
"Anahtarın yerini ortaya çıkarırsanız başka bir cinayet daha işlenecek." yazıyor.
It says, "There will be another death если вы раскроете, где спрятан ключ."
Anahtar, senden bir yardım almaksızın gittikçe daha hızlı bir şekilde dönüyor.
Ключ вращается всё быстрее. Ты не можешь на него повлиять.
Kendi anahtarınızla açtınız.
Вы закрыли своим ключом.
Bertrand, masanızın altına ufak bir elektrik anahtarı yerleştirecek.
Тогда Бертран поместит под вашим столом кнопку.
Bir anahtar ve 200 pound aldınız.
Вы... получили... ключ... и...
Bu gezegeni kazanmamızın anahtarı kuadrotritikale tahılıdır.
Ключом к нашей победе это зерно квадротритикале.
Anahtarın masanızın sağ çekmecesinde olduğunu söylüyor.
Она говорит, что ключ от него - в правом ящике вашего стола.
Biz iyiyiz. - Anahtarı aldınız mı?
лючи не забыли?
Odanızın anahtarı.
Вот ключ.
Kızıma da, göç etmeye teşvik etmek için, dairenin anahtarını tesadüfen mi verdin?
Случайно? И случайно ты агитировал мою дочь эмигрировать и дал ей ключи от квартиры в Париже?
Kızılderiliyi, Gloria'yı takip edip cüzdanını ve anahtarını çalıp, evine girsin diye tutmuş.
Он нанял индейца, чтобы тот преследовал Глорию, отнял у неё сумочку, карточку-ключ и проник внутрь.
Kalacağınız yerin anahtarı.
Вот ключи от вашей новой квартиры.
Kapının yalnız bir anahtarı var ve o da benim üzerimde.
К воротам есть только один ключ, и он у меня.
Bu sizin odanızın anahtarının bir benzeri. Anahtarın annenizin odasında şöminenin üstünde... mavi bir kurdeleyle bağlı durduğunu biliyorum.
Этот ключ похож на ключ от вашей спальни,... который лежит у вашей матушки на камине.
Alın, mavi kurdeleyi buna bağlayın ve... odanızın anahtarının durduğu yere koyun.
На нем голубая ленточка. Возьмите его, привяжите ленточку и положите вместо ключа от вашей спальни, который вы принесете мне.
Anahtar, kızın kostümünde tabi.
Ключ к разгадке лежит, конечно, в костюме девушки.
Teknisyenleri görürsünüz, sanırsınız tamiratla uğraşıyorlar ama kanatın altındaki, mıknatıslı yedek anahtarı arıyorlar.
Вы думаете, что это технические неполадки, думаете, что их исправляют а они ищут под крылом ключ на магните.
Bay Poirot, bana inanmak zorundasınız. O anahtarı daha önce hiç görmedim.
Мистер Пуаро, Вы должны мне поверить.
Burada anahtar nokta "konuşmak", Dante. Bence, randevularımızın konsepti için konuştuklarımız aslında olanlardan çok daha safhane.
Я думаю, что сама идея о том, чтобы мы встречались - это идиллия по сравнению с тем, что действительно происходит, когда мы встречаемся.
Anahtarı bir kere çevirince... iki milyon yurttaşınız anında ölür!
Я только поверну тот ключ... и два миллиона умрут мгновенной смертью.
O öğrenciler, yeni bir Kardasya'nın anahtarı olabilirler, askeri yönetimden ve baskıdan bağımsız bir Kardasya'nın.
Эти студенты могли бы стать основой новой Кардассии, Кардассии, свободной от военного режима и угнетений.
Kuralsızlığın yüzünden Dünya aleminin anahtarını... sonsuza dek yitirmiş olacaksınız.
Твое невежество навсегда потеряет ключи к царству Земли.
Burası dünyamızın yeniden inşasının anahtarı. Tüm insanlığın kalesi.
и крепость человечества.
Sonraki retina taramasını aşması gerekiyor ve son olarak da bizim sahip olmadığımız elektronik anahtar kartlarıyla açılan ana giriş kapısından geçecek.
Дальше - сканирование сетчатки... "Сканирование пройдено успешно". И, наконец,... охранная система отключается по двум электронным карточкам-ключам,
Kırmızı olan alttakinin, ama anahtarın hepsini sokma o zaman çevirdiğinde açılmaz, tamam mı?
Красный от нижнего, только не весь всовывайте... а то не откроет, когда повернёте, ясно?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]