Asın translate Russian
11,033 parallel translation
Hiç süpheniz olmasın. İşte bu sıçanlardır asıl, Amerikan demokrasisi üzerindeki asalaklar.
¬ не вс € кого сомнени €, эти крысы и есть насто € щие паразиты на теле американской демократии.
Bu olayın basına yansımamasına aşırı özen gösteriliyor.
Будет всеобщее притеснение, как только что-либо из этого попадет в прессу.
Bunu sadece müşteriler bana asılmasın diye takıyorum.
Я ношу кольцо, чтобы ко мне не подъезжали.
Asın onları.
Повесьте их!
Hayatım, "Rosewood'un Sesi" birkaç asılsız tweete itibar etmeyecek saygınlıkta. Anne, Charlotte'ın salınmasının bir yerde sorumlusu sayılırım.
Я знаю, что ты вернешься в Роузвуд, чтобы дать показания на суде для освобождения Шарлотты.
Kızınıza aşığım dostlarım.
Я люблю вашу дочь, чуваки.
Asıl adın Candice falan mı?
Что это? Кэндис?
Ona asılmanın imkanı yok.
Никто не решится к ней подкатить.
- Kadere lanet okuyorsun. Ama asıl trajedi kaderden kaçmak için harcadığın zaman.
У вас незавидная участь, но беда-то в том, что вы попусту тратите время, не принимая её.
Asıl önemli olan itirafın gerçek olup olmaması değil, nasıl alındığı.
Решающее значение играют обстоятельства, при которых оно было сделано, а не истинно оно или ложно.
Bu mahkemeyi böyle kötü niyetli, asılsız iddialar için kullanamazsınız. Tarayıcınıza söyleyeceğim adresi yazın.
Ќаберите в браузере следующий адрес :
Fakat bugün karşınızda olma sebebim ; yani asıl müvekkilim olan kişi, şu an St. raymond's Mezarlığı'ında yatmakta olan 22 yaşındaki bir genç kız.
Но на деле сегодня я выступаю за юную девушку, что сейчас лежит в могиле на Кладбище святого Рэймонда.
Peki şu an bu kadar insanın önünde... doğru olduğuna inanmadığınız şeyleri... ikna edici bir şekilde dile getirirken... asıl düşündüğünüz şey ne?
- Тогда о чём вы думали на самом деле, пока так уверенно рассыпались фальшивыми похвалами перед столькими людьми?
İkisi de aşırı şekilde morötesi ışına marus kalınınca ortaya çıkıyor.
И то, и то - результат воздействия ультрафиолетового излучения.
Buradaki asıl gizem senin davranışın. Bana danışmaya gerek görmeden Ajan Scully'i buraya getirmek.
Реально непостижимым тут было твоё поведение, привести агента Скалли, не потрудившись посоветоваться со мной.
- Asıl siz bizi yoldan dışarı attınız!
Это вы нас столкнули.
En yakın arkadaşının ona aşık olduğunu öğrenen çoğu erkek çıldırırdı.
Нет, правда! Другой бы разозлился, узнав, что лучший друг был в него влюблён.
- Ona aşık mıydınız?
Ты любила его?
Birkaç çukura denk geldin ve etrafından dolanmak yerine frenlere asıldın. Sonra da ağlamaya başladın ve diğer yöne kaçtın.
Ты скачешь по ухабам, вместо того, чтобы объезжать их, жмешь по тормозам, плачешь и бежишь в другую сторону.
Bir keresinde bana aşık olmaya çok az kaldığını söylemiştin.
Ты однажды сказал, что был вот настолько близок к тому, чтобы влюбиться в меня.
Hâlâ aşık olduğun kadın mı Einar?
Женщину, которую ты все еще любишь, Эйнар?
Yirmili yaşlarındaki Yahudi adamların özel karmaşık cinsel gösterişliği ve kendilerinden aşırı nefret etmeleri ve onların sikmeyi seçtiği kızların nasıl yıkıldığına dair eşsiz bir anlayış.
Я думаю, они получат уникальное понимание того, как еврей двадцати лет, смесь сексуальной бравады и безграничной ненависти к себе, может разрушать девушек, которые выбрали его для ебли.
Bu suçlar için, hastalıklı ruhun aşağıdaki alevlerde ait olduğu mertebeyi bulana kadar boynundan asılacaksın.
За это ты будешь подвешен за шею, покуда твоей скорбной душе не будет отмерен срок в пламени преисподней.
Kadın da ona aşık mıydı?
У неё были те же чувства?
Nasıl yani, kadın başka birine aşık ve Allen'ı ortadan kaldırmak mı istedi?
Предпложим она влюблена и поэтому она хочет убрать Аллена с дороги.
Aşık olan kadın değil Allen.
Не его, а её.
Asıl soru şu ; kimin fikriydi? Onun mu yoksa Veronica Allen'ın mı?
Главный вопрос, чья была эта идея, его или Вероники Аллен?
Kadının ona aşık olduğunu söylemişti.
Говорил, что она признавалась ему в любви.
Ama sen başka birine aşıktın.
Но ты была влюблена в другого.
Bu olayı, gerilere itmek için harcadığın enerjinin seni öfkelendiren asıl şey olduğunu söylüyor.
Он лишь говорит, что ты тратишь энергию, чтобы избавиться от этого, знаешь, делает тебя гневным.
- Çocukça davranıyorsun sahiplenmiş davranıyorsun, aşırı yapışkansın ve bana nefes aldırmıyorsun. - Ne?
— Что?
Onları ne kadar asılı tutacaksın?
Как долго ты собиралась их там держать? Серьёзно.
Sana ben getirdim. Kaseti bana gelmek üzereyken aşırdın, tatlım.
- Нет, милая, ты просто перехватила кассету.
İçindeki, daha sessiz bir biçimde asıl alfanın kim olduğunu söyleyen sesi görmezden geliyorsun.
И игнорируете тихий внутренний голос, который говорит вам, где альфа.
Asıl endişelenmen gereken saldırı Bölge Başsavcısı'nınki.
Начинай беспокоиться, если за тебя возьмётся федеральный прокурор.
Asıl değerini sorman gereken kendi vicdanın.
Знаешь, тебе следовало бы оценить свою совесть.
Bu yüzde, uzun vadede onun altında çalışman işe yaramayacak çünkü benim ya da senin için asıl önemli olanın ne olduğunu anlayamaz.
Вот почему ты не сможешь работать под его руководством в долгосрочной перспективе... Потому что он, в отличии от меня, не понимает насколько это важно для тебя.
Süslü ofisler, seksi sekreterler duvarlarda asılı diplomalar.. Bu ego saçmalığına ihtiyacım yok. Haklısınız.
Это... это больно, когда вы засовываете пальцы в фондю.
- Aşık mısın?
- Ты влюбился?
- Sen aşık mısın?
- Влюбился?
Buraların asıl yerlisi olduğunu söyleyebilirsin.
Можно сказать, что он был первопроходцем этих мест.
Beni o darağacında asılmaya bırakmalıydın.
- Оставил бы меня болтаться на виселице.
hayalet gibi havada asılı duruyor ve onları görebilseydin tüm hayatını değiştirebilirdin.
невидимых, точно призраки, и если их осознать, можно изменить всю жизнь.
Tabii Arnold'ın tasvirleri, asıllarının gururunu okşuyor.
Разумеется, версии Арнольда... приукрасили оригиналы.
Sanki benliğim aşınıp azalıyormuş gibi.
всё как будто истлело.
Karının aşığını öldürdüğün gece böyle söylemiştin.
- Это ты сказал. Когда убил любовника жены.
Normalde bunu yapmam. Sabahın köründe dumana asılmam.
Да ладно, обычно я не... не дую прям с утра и все такое.
Şu an aşık mısın?
Ты влюблен сейчас?
Şimdi sınırı aşıyorsun işte.
Теперь ты просто излишним.
- Bana aşık mıydın?
- Ты в меня втюрилась?
Server'lar aşırı ısınıyor.
- ВНИМАНИЕ! ПЕРЕГРЕВ СЕРВЕРОВ