English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Açıktı

Açıktı translate Russian

4,043 parallel translation
Dizleri çözüldü ve kapı da açıktı.
Его колено подогнулось и дверь открылась.
Eski askerlere kapımız daima açıktır.
Служивым тут всегда рады.
Pencereler açıktı.
Окна были открыты.
Sadece onların ışıkları açıktı.
Только у них горел свет.
Yazlık evde açıktı.
Он горел в пляжном домике.
Benimkiler açıktı.
А мои были точные.
Bizi tutan adam oldukça açıktı.
Человек, который нас нанял был очень конкретен.
Bu da uzun zamandır beklediğimiz açıktı.
Это прорыв которого мы ждали долго.
Tüm açıktır.
Всё чисто.
- Yan kapın açıktı.
Дверь была не заперта.
Toplantıda bluzunu fark ettim ipek bir bluzdu ve buradan açıktı.
То, что я заметил в конференции, ее блузку, шелковая блузка, была открыта здесь.
Tamamen açıktı.
Зияющие окна.
Dinle, evine gittik kapı açıktı ve evde kimse yoktu.
Слушай, мы были у твоего дома, дверь открыта и никого нет.
Bununla birlikte bence her şey gayet açıktı. Hayat karşılığı hayat...
Хотя я думала, всё довольно очевидно... жизнь за жизнь.
Randevu olmadığı çok açıktı.
Это вообще не было свиданием.
Televizyonda Crimewatch açıktı, o program beni biraz korkutur o yüzden çok konsantre olamadım ama hoşuma gitti yani.
На заднем плане играл Crimewatch, и "Человек и закон" напугал меня немного, я была немного отвлечена, но... мне понравилось.
Kapıyı çalmanıza gerek yok, kapım daima açıktır.
Нет необходимости стучать. Моя дверь всегда открыта.
- Acıktın mı?
Ты голоден?
Homie, Bence çocuklar sadece acıktılar.
Гомерчик, я думаю дети просто голодны.
Pekala, kim acıktı?
Кто голоден?
Acıktın değil mi?
Ты голоден, да?
Cerrah ile danıştıktan sonra Kyle'ın kafasına çarpan kurşunun eksi 17 derecelik bir açıyla girdiği ve eksi 28 derecelik bir açıyla çıktığı belirledim.
После консультации хирурга было установлено, что пуля пронзила голову Кайла Стэнсбери под углом в минус 17 градусов и вышла по траектории угла в минус 28 градусов.
Mükemmel bir anlayışa erişmek mi aradığınız Ajan Beeman yoksa sadece acıktınız mı?
В поисках совершенного понимания, агент Биман, или вы голодны?
Çileklerim seni acıktırıyor mu?
Ты хочешь мои ягодки?
Kimliğim açığa çıktığına göre sonunda küçük kız kardeşimi ziyaret edebilirim.
Раз вы меня разоблачили, я наконец-то могу навестить младшую сестру.
Açık arttırmayı kazananları keşfetmeye çıktığını düşünüyoruz destek çağırdık ama bizim şimdi harekete geçmemiz gerekiyor.
Мы думаем, что он выслеживает победителей аукционов. Мы вызвали подкрепление, но действовать нужно сейчас.
acıktım, lazımlığım boşaltılacak, ve bekletildiğim her an, intikamım için çok daha yaratıcı olucam!
Я голодна У меня в комнате есть горшок который нужно опустошить. и чем дольше я жду тем более изобретательной я становлюсь в моем возмездии!
Acıktım ben biraz.
— Не знаю. Я что-то проголодалась.
Kefaletle çıktıktan sonra beni buldu ve niyetini oldukça açık bir şekilde dile getirdi.
Она нашла меня сразу, как внесла залог и довольно смело выразила свои намерения.
Karnım acıktı. Yiyecek bir şeyler bul.
Так найди что-нибудь.
Eğer Elena'yı kaçırdılarsa, Beckett açığa çıktı demektir.
Если Елену забрали, значит, Беккет раскрыта.
Takım elbiseliler acıktığında.
Когда воротнички голодны.
Baban çok acıktı, bebeğim.
Папочка голоден, детка.
Biraz yoruldum, biraz acıktım öfkeyle dolup taştım, ve çok fazla insanın ölümünü gördüm o yüzden birazcık konuşmak istememi çok görme.
Я немного устала и чуть-чуть голодна, весьма измучена и видела, сколько народу уже полегло, так что не думаю, что прошу многого — просто поговорить.
Acıktı.
Она голодная.
O konuştukça açığa çıktı.
И чем больше он говорил, тем тем ясней это становилось.
- Acıktım.
Господи. Жрать хочу.
Kapı açıktı.
Дверь была открыта.
- Kim acıktı?
- Кто хочет есть?
- Açığa çıktık.
- Его раскрыли.
Yani açıkçası dört kez çıktık, iki kez sarıldık, bir kez öpüştük ve bir kez de ciddi seks iması içeren bir el sıkışmamız oldu.
Честно говоря, у нас было всего четыре свидания, два объятия, один поцелуй, и ещё было одно рукопожатие, полное сексуального подтекста.
Hangi restoran açıktır hala? !
Какой ресторан в такое время?
Tekila beni acıktırıyor.
Текила делает меня голодной.
Acı çekenlerin ve ölenlerin isimleriyle dolu, çoğu senin elinden çıktı.
Длинный список имён пострадавших или погибших от твоей руки или по твоему приказу.
Dün gece yine aynı konu açıldı. Ben biraz temiz hava almak için dışarı çıktım ama kapıyı kapatmayı unutmuşum ve köpeğimiz tarçın sokağa çıkmış.
Мы опять спорили вчера вечером, я вышел подышать свежим воздухом, но забыл закрыть дверь и наша собака Корица убежала.
İnanılmaz acıktırıyorlar.
Из-за них я очень хочу пить.
Eğer Berman kayıtlarda suçlu olduğunun açığa çıktığını biliyorduysa- -
Если Берман понял, что на записи обличил себя...
Aniden niye "Gölgelerden çıktığımızı" açıklar bu.
Объясняет, почему мы вышли "из тени".
... söz konusu müzekkerenin gizliliğinin açığa çıktığını görüyorum, bu nedenle iptal talebiniz kabul edildi.
Я считаю, что оспоренный ордер был скомпрометирован, и поэтому ходатайство об отмене удовлетворено.
Arka kapı açıktı.
Задняя дверь была открыта.
Yeni gerçekler açığa çıktı.
Всплыли новые факты.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]