Bakıyorum translate Russian
8,172 parallel translation
Pekala, neye bakıyorum?
Так, на что я смотрю?
Kendi başımın çaresine zar zor bakıyorum ben.
Да я о себе-то позаботиться не могу.
- Bu sabah neşe saçıyorsun bakıyorum.
А ты у нас прям ласковое утреннее солнышко.
- Bakıyorum da çok popüleriz.
О, ты популярна.
Hissedip hissetmediğine bakıyorum.
Проверяю, есть ли чувствительность.
Gelmekte olanın bir tadına bakıyorum.
Пробую на вкус то, что грядет.
Memur Kalakaua, bakıyorum da bugün rozetinizi gösteriyorsunuz.
Офицер Калакауа, смотрю вы сегодня со значком.
Bakıyorum da yüzük takmışsın.
Смотрю, кто-то теперь носит кольцо на пальце.
Adam, bakıyorum da klinikten eve gelmişsin.
Адам, хорошо, что ты вернулся домой из клиники.
- Bakıyorum. Orada bir şey var.
Там что-то наверху.
Bakıyorum hala özgür bir kadınsın.
По-прежнему на свободе, как я посмотрю.
- Şey ne zaman bir sorun çıkacakmış gibi hissetsem, dünyaya bakıyorum.
каждый раз, когда я чувствую надвигающуюся проблему, я просто продолжаю смотреть на мир, а потом...
Belki Katya defteri içine saklamıştır diye bir kez daha bakıyorum.
Я просто собирался туда еще раз, вдруг Катя спрятала блокнот внутри.
Araçlara bakıyorum ama ne araçlarda ne sahiplerinde anormallik yok.
Я проверила автомобили, появлявшиеся в кадре, но ничего необычного ни в них ни в их владельцах нет.
Penny ve Amy'yle olan ilişkim gergin olduğundan dişi olarak rahatlatması ve cesaret vermesi için senin eline bakıyorum.
Так как мои отношения с Пенни и Эми на данный момент натянуты, я обращаюсь к тебе за женской поддержкой и помощью.
Hemen bakıyorum.
Я поищу.
İlanlara bakıyorum.
Ищу объявление.
- Aramıza döndün demek. Bakıyorum da arkadaşlarını bugün de bize davet etmişsin.
Я так вижу, ты снова пригласил сегодня своих друзей.
Ben bakıyorum! Harika fikirlerin olduğuna eminim.
Я уверен, твои идеи великолепны.
Neye Bakıyorum?
На что я смотрю?
Çünkü etrafıma bakıyorum, birlikte çalıştığım güzel insanları... görüyorum, takımın ne demek olduğunu bilen birileri için kendini feda etmenin ne demek olduğunu bilen birbirleri için elinden geleni yapan...
Я смотрю на вас и вижу лучших людей, с которыми мне доводилось работать ; людей, которые понимают, что такое команда, людей, которые умеют жертвовать друг ради друга. И находить лучшее друг в друге.
Evet, Phillip Nelson'in iki gece önce aldığı hız cezasına bakıyorum da şu an.
Да, я бы хотел узнать о нарушениях перемещения Филлипа Нельсона за позавчерашний вечер.
Ben, çok çalışıyorum ve aileme de gayet bakıyorum!
Моего? Я пашу изо всех сил и обеспечиваю семью всем необходимым.
Bakıyorum da haberi almışsınız.
Вижу, вам сообщили.
87. dakika, 88 oldu, Di Maria'ya bakıyorum suratı düşmüş, sanki "Yine kaybettik." diyor gibi.
87 минут, 88, я искал пример для Ди Мария. Я видел, как он опустил лицо и сказал, "Мы снова проиграли".
- Zip sürücülere ve dosyalara bakıyorum.
— Жду с нетерпением.
Bakıyorum keyfin yerinde.
Смотрю, вы тут устроились.
Bir dava da adına rastladık, güvertede uyuştucu ile bağlantılı birşeye bulamışmı ona bakıyorum.
Она проходит у нас по делу, я пытаюсь выяснить, знала ли она кого-нибудь на борту, кто причастен к наркотикам.
Anaçerçeveye bakıyorum, gözlerini okuyorum ve bu şekilde iletişim kuruyoruz.
Я нажимаю кнопку на своем внутреннем процессоре и вижу то, что он хочет сказать мне в его глазах. Именно так мы общаемся.
- Soğukkanlılıkla gerçeklere bakıyorum.
Ну, я просто беспристрастно смотрю на факты.
Ben icabına bakıyorum.
Я разберусь.
Bob, bakıyorum da yolculuk sonrası kendini Meksika mutfağına vermişsin. Hayır hiç de.
О, Боб, ты наконец-то открыл для себя мексиканскую кухню!
Hoş bir kızla konuşuyorum, işler yolunda gibi görünüyor sonra bir bakıyorum ki, kız reklammış.
Познакомился с хорошенькой девочкой и вроде ей понравился, а она оказалась рекламой.
Bakıyorum keyfin yerinde.
Ты в хорошем настроении.
Neye bakıyorum tam olarak?
И что это такое?
"Bana bakın, ben eziğim" olayını kınıyorum, yani hoşlanmıyorum demek istedim.
Как же я ненавижу, я имею в виду презираю, вот это её "Посмотрите на меня, я вся такая придук-очаровательная."
Bak, bu kızla ne yaptığını anlıyorum, ve tamamen onaylıyorum!
Я поняла, что ты делаешь с этой девочкой и я всецело одобряю!
Kamera görüntülerine bakıyorum.
Сканирую съемки камер, нигде его не вижу.
Bakın, ikinizi de tanımıyorum.
- Слушай, я вас не знаю.
Katılıyorum ama masaya bakın.
Согласна. Но посмотрите на тот столик.
Bak, ben seni fazla tanımıyorum,... ve benim hakkında ne biliyorsan muhtemelen çok iyi değildir,... yani şimdi beraber yaşamaya başladığımıza göre,... ben belki birbirimizi daha iyi tanımaya başlarız diye düşündüm.
Я очень мало знаю о тебе, а ты, наверняка, знаешь обо мне только плохое, но раз сейчас мы живем вместе, думаю, нам стоит узнать друг друга немного лучше.
Bak, sadece karıma ve çocuğuma yardımcı olmaya çalışıyorum.
Слушайте, я пытаюсь поддержать мою жену и дочь, ясно.
Bak, kapatıyorum.
Слушай, я кладу трубку.
Bak anlıyorum.
Я понимаю.
Hala bunlara neyin sebep olduğunu bulmaya çalışıyorum. Hale bakın.
Я все еще пытаюсь понять, чем вызвано это.
Bakıyorum.
Уже ищу.
Hayır, sadece bakınıyorum.
Нет, я просто смотрю.
Bak anlıyorum.
- Ничего подобного.
İşte bak bu noktayı anlamıyorum.
А вот этого я немного не понимаю.
Bakın, hayır kurumlarına oldukça fazla bağış yapıyorum, anladınız mı?
Слушайте, я часто жертвую деньги.
Bak, nasıl kaçıyorum yumruktan.
Джеб, внимательнее! Ещё раз.