Birlikte translate Russian
52,916 parallel translation
Birlikte kalmanız, birbirinize destek olup, birbirinizi iyileştirmeniz için.
Чтобы вы остались вместе, нашли силы в друг друге и исцелились.
Bunları eşinin partisinin olduğu Cumartesi günü saat beşte aldığını gösteren Wessex benzin istasyonuna ait bir fişle birlikte.
Вместе с чеком из магазина Wessex Fuel. Который говорит, что вы купили их в 17 : 03 в субботу, в день вечеринки вашей жены.
Trish'in üzerinden alınan örneklerde uyuşan tek DNA da kendisine ait. Her ne kadar o sabah onunla birlikte olmuş olsa da.
И он по прежнему единственный подозреваемый, чье ДНК нашли на Триш, даже если оно и осталось с утра.
Eskiden tarım dükkanında Cath'le birlikte çalışırdı.
Она раньше работала на фермерской лавке с Кэт.
Adamımız burada, arabasıyla birlikte ve işte arabasının plakası.
Вот он. Вот его машина и номер.
Birlikte değiliz.
Мы не вместе.
Birlikte olabileceğimizi sanmıyorum.
Не думаю, что мы можем быть вместе.
Bir ihtimal ikisi birlikte yapmış olabilir mi?
Может, они действовали вдвоем?
Birlikte olmalılar.
Они должны были быть вместе.
Ön incelemeler sopa üstünde senin ve Michael Lucas'ın izleriyle birlikte kurbanın kanının bulunduğunu gösteriyor.
Предварительная судебно-медицинская экспертиза нашла следы твоих отпечатков, а также отпечатки Майкла Лукаса с кровью жертвы.
Eskiden birlikte izlerdik.
Мы смотрели вместе.
Tecavüzün için Leo ile birlikte Michael'ı da tutukladık. Senin dışında üç ayrı tecavüz davası için de.
Мы арестовали Лео вместе с Майклом по обвинению в изнасиловании вас, а также трех других случаев изнасилования.
Rune'la birlikte.
Вместе с Руне.
Michael, Hildur ile birlikte mi?
Майкл с Хильдур?
Kayboldum diğer ölü adamlarla birlikte.
Затерялся среди всех остальных мертвецов.
Birlikte çok gideceğiz ama.
Мы будет ходить очень часто.
Anne ve babanızla birlikte büyüdük sayılır.
Ваши родители и я практически выросли вместе.
Bakın, birlikte bir resmimiz.
Смотрите, вот наша фотография.
Birlikte terapiye gitmemizin nedeni böylece tarafsız bir şahidimiz, bir danışmanımız olması.
- Знаешь, люди - и мы с тобой - ходят к семейному психологу, чтобы рядом было незаинтересованное лицо.
Bryan, gel birlikte bir yürüyüşe çıkalım.
Брайан, давай-ка сгоняем на выезд.
Kabul etmekten ziyade razı oldu. Bence birlikte iyi çalışacaksınız.
- Скорее сдался, чем согласился, но вы, я думаю, сработаетесь.
Burada birlikte çalışmaya başladığımız günden beri neredeyse verdiğim her kararın yanlış olduğunu söylesem ne yapardın?
- А если я скажу, что все решения, принятые мной с тех пор, как мы работаем вместе, были неверными?
Birlikte yapacağımız şey de tam olarak bu.
Именно это мы с тобой и сделаем.
Şuan seninle birlikte olamam, tamam mı?
Я не могу сейчас с тобой находиться, хорошо?
Bununla birlikte, adalet hissiyatına karşı da tamamen anlayışsız değilim.
Однако, в целом мне импонирует ваше... чувство справедливости.
Jimmy McGill, ayak takımıyla birlikte parmak izlerini aldırıyor.
У Джимми МакГилла откатывают пальчики, как у простого смертного.
İkimiz birlikte çok kez çalışıp anlaşmaya vardık daha önce.
Мы с тобой играли по-крупному и не один раз.
Bununla birlikte yaşananlar sebebiyle sarsıntı geçirdiyseniz ve yardım isterseniz benimle özel olarak konuşmanız hâlinde ayarlanacaktır.
Но если кому-то потребуется помощь психолога в связи с перенесённой травмой, подойдите ко мне лично, я всё устрою.
Arkadaşlar size söz veriyorum hep birlikte başaracağız.
Друзья мои, я обещаю вам, что вместе мы обретём успех.
Müvekkiliniz, bu anlaşmanın şartlarını ihlal ettiği veya herhangi bir sebeple burada itiraf ettiği gibi bir suç işlediği takdirde ek suçlamalarla birlikte tam olarak yargılanacağının farkında mıdır?
Ваш клиент понимает, что при нарушении условий соглашения или при аресте за любое нарушение преступления, в которых он здесь сознался, будут преследоваться по всей строгости закона в совокупности с новыми обвинениями?
Şimdi McGill ne tür bir çamur atıyorsa atsın beni şimdiye kadar birlikte çalıştığım en iyi avukattan alıkoyamayacak.
Как бы там не распалялся МакГилл, он не заставит меня отказаться от лучшего юрисконсульта из всех, кого я знаю.
Eyalet Barosu, gerçekleri takdim etmemiz ile birlikte Komite'nin James McGill için barodan ihraç gerekliliğini onayacağına inanmaktadır.
Коллегия адвокатов заверяет, что что благодаря предоставленным фактам, Коллегия даст согласие на лишение лицензии Джеймса МакГилла.
İlk sahneyi hazırladık bile, birlikte üzerinden geçelim mi?
Мы готовы к первому заходу. Давайте я вам всё расскажу?
Ama rahat olun, yardım kartlarımız var ve kurgunun büyüsüyle birlikte de ikinizi James Garner ve Mariette Hartley gibi göstereceğiz.
Вот что я вам скажу : у нас есть карточки. И благодаря волшебному монтажу, мы сделаем из вас, ребята,
Bir dahakine ufak teneke kutunla birlikte gel.
В следующий раз принеси с собой кружку для мелочи.
Dostlarım ve çalışma arkadaşlarımla birlikte olmak istiyorum.
Хочу, чтоб меня окружали друзья и коллеги.
Geçen gece birlikte olduğumuz ateş parçası orada.
Там красавчик, с которым мы были прошлой ночью.
İkimizle birlikte gelip gelemeyeceğini soracaktım.
Я хотела узнать, не хочешь ли ты пойти на танцы с нами.
Birlikte gideceğin biri olmalı, sadece arkadaş bile olsa.
Тебе следует пойти с кем-нибудь, даже если это будет просто друг.
- Betty ile birlikte olmak istiyorum.
А я хочу с Бетти.
Bununla birlikte yıldız gücüne ihtiyacım var.
Это значит, мне нужна звёздная сила.
Anne, neden birlikte olmalarına o kadar karşıydın?
Мам, почему ты была так против того, чтобы они встречались?
Yoksa Şerifin oğluyla birlikte olduğun için serbest mi bırakılıyorsun?
Или, если подружишься с сыном шерифа, тебе всё сойдёт с рук? Келлер?
4 Temmuzda saat 6'da orada birlikte ne yaptığımızı nasıl açıklayacaktık?
Как бы мы объяснили то, что мы были вместе 4 июля в 6 утра?
Şerif'e birlikte gidebilirdik.
Мы должны были пойти к шерифу вместе.
4 Temmuzda saat 6'da orada birlikte ne yaptığımızı nasıl açıklayacaktık?
Как мы объясним, почему мы были вместе в 6 утра 4 июля?
Şerif Keller ile birlikte her kapı çalınıyor, herkese makul şüpheli gözüyle bakılıyordu.
Благодаря шерифу Келлеру, стучащему в каждую дверь, и соседям, подозревающим друг друга,
Birlikte de olmayacağız artık değil mi?
И больше не будем, так ведь?
Birlikte dua edebileceğimizi düşünüyorum.
Я думаю, мы должны помолиться вместе.
Birlikte.
Вместе.
Sen ve Donnie Darko birlikte mi öldürdünüz?
Вы с Донни Дарко прикончили его вместе?