English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Delikanlı

Delikanlı translate Russian

2,362 parallel translation
Sana ne diyeceğimi bilemiyorum, delikanlı kendimi esprilere açık bırakıyorum.
Я не знаю что тебе сказать, парень, просто шутки приходят ко мне.
Delikanlılık çağlarımda, bilmem neden tekneyle göle açılmıştım.
Я подросток, и непонято зачем притащил на озеро лодку.
Şehirli bir delikanlı Doğma büyüme güney Detroit'li
* Просто городской парень, * * который родился и вырос в Южном Детройте *
Thorogood delikanlısını ben sana bulmuştum, değil mi?
Я уже послал к тебе мальца Торрогуда, нет? -
Sanırım askerdin, delikanlı.
Принял тебя за солдата, парень.
Sporcu öğrencilerimizin para almamasının makul gerekçeleri var, delikanlı.
Послушайте, существует ряд весьма веских причин, почему наши студенты не получают зарплат
- Nereye gidiyorsun, delikanlı?
Эй, дружок, а ну выходи
Planın nedir bilmiyorum delikanlı.
Даже не знаю, сколько у меня денег было.
Bir sualin mi var, genç delikanlı?
У Вас есть вопросы, молодой человек?
Zamanında genç bir delikanlıydım.
Я был тогда маленьким щенком.
Sağ ol canım. - Günaydın delikanlı.
Привет, парень.
Emin misin, delikanlı?
Вы уверены, молодой человек?
Menkul kıymetler borsası dibe vururken cesur bir delikanlı göklere çıkıp gözü karalıkta altın bir çağ başlattı.
Когда рынок упал смелый молодой человек поднялся к небесам, вступая в золотой век безрассудства.
Ben gidip delikanlıyı bir kontrol edeyim iyi olduğundan emin olayım.
Я только пойду и проверю парня, чтобы убедиться, что с ним все в порядке.
Delikanlı zor zamanlar geçiriyor.
У него непростой период.
En azından kabul edecek kadar delikanlıymışsın.
Ладно, ты, как настоящий мужчина, признал это.
Neyse, iyi işti delikanlı.
Что ж, честной игры, леди.
Hey, delikanlı. Burada sorun çıkartma.
Эй, молодой человек, не смей мне здесь устраивать неприятности
Delikanlılar geri döndü.
Мальчики вернутся
Utangaç bir delikanlı, ama iyi bir işçi.
Немного застенчив, но работник что надо.
Pekala, delikanlılar.
Так, парни.
Şimdi sevgili kocamın sağdıcı Howard arazi motosikletiyle malum yerini ezmeseydi evleneceğim delikanlıyı takdim etmek istiyorum.
А теперь я хочу представить шафера моего дорогого мужа, парня, за которого я бы вышла, но у Ховарда всмятку его кое-что из-за ужасной аварии с мотоциклом.
Delikanlı gibi adamsın.
Ты мужик.
Şu küçük delikanlı n'apıyor orada?
И что там делает этот шкед?
Bu delikanlıyıda yanında götürür müsün?
- Всего хорошего. - Спасибо, nt, t того же.
Sakin ol, delikanlı.
Полегче, парень.
Bobby sağlam delikanlıdır.
Бобби безумно крепкий.
Sağlam delikanlıyım ben.
Я крепкий.
- Üzgünüm, delikanlı.
- Извини, мучачо!
Söyle delikanlı, hadi.
Говори на чистоту, парень, давай.
Öyle görünüyor ki çalışacak derslerin var, delikanlı.
Похоже, вам следует хорошенько заняться уроками, молодой человек.
Geveze bir delikanlı çıkıp da zamanımı berbat etmediği sürece gayet güzel idman yapıyorum.
Пока не нарываюсь на болтливого дружелюбного парня, который напрасно тратит моё время, всё получается очень хорошо.
En iyi delikanlı kazansın.
Пусть лучший из молодых победит.
Sen etkileyici bir delikanlısın ve Charlotte'un senden hoşlanmasını anlayabiliyorum.
Ты впечатляющий молодой человек, и я понимаю, почему ты нравишься Шарлотте.
Git hakla onları tehlikeli delikanlı!
Иди и сделай их, сорвиголова!
Köylü delikanlısı gibi duruyorsun.
Ты выглядишь как один из Backyard Boy.
Ama o çok sert, seksi, çok erkeksi bir genç delikanlı.
Но вообще-то он очень жесткий, сексуальный, очень зрелый молодой человек.
Sert delikanlı olmaya çalıştım ama içimde dışarı çıkmaya korkan tatlı küçük bir kız vardı.
Я пыталась быть крутым парнем, но внутри я была красивой маленькой девочкой, боящейся признаться в этом.
Evet. Bizim delikanlı da üç aydır evden ayrı ve evde in cin top oynuyor.
Да, твоя дочка уже не была дома три месяца и мы все еще боремся с пустым домом
Oğlunuz çok hoş bir delikanlı.
Ваш сын очаровательный молодой человек.
Bilmem vallaha, Mehmet Amca delikanlı adam.
- Напрасно ты так. Дядя Мехмет хороший мужик.
Hasta delikanlı piknikleri de mi asarmış?
Пропускал поездки из-за болезни?
Hasta bir delikanlıyken pikniğe gitme fırsatım hiç olmadı.
Когда я был маленьким, не мог никуда ездить.
Ağır ol bakalım delikanlı.
Cтoп-cтoп-cтoп-cтoп!
Rahat ol delikanlı.
Поверь мне, юнга!
Delikanlı, öyle bir şey düşünmüyorum.
Ничего подобного, молодой человек.
Yardımcı olabilir miyim, delikanlı?
Чего изволите, молодой человек?
- Pek çok şey. Zeki bir delikanlı.
Паренек очень остроумный.
İyi akşamlar, ateşli delikanlı. Max, küçük çinliyle ilgili büyük bir sorunumuz var.
Привет, сексуальная шоколадка.
anahtarını taşıyan akıllı bir delikanlı hariç, girilmez.
- Бертели. - Да.
Selamlar, delikanlılar.
Привет, ребята.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]