English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Dua

Dua translate Russian

7,013 parallel translation
Dua ediyoruz.
Молиться.
Başkana hatununu geri alması için dua ettiğimi söyle. Hayatım buna bağlı zira.
Передай президенту, я скрещу пальцы, чтобы его подружку вернули, потому что от этого зависит моя жизнь.
Yapabileceğim bir şey olmalı. Iyğkk. Sadece dua et..
Просто молись.
Dua et ki tüm o maymun suratlı Kappa çaylakların öldürülsün.
Молись, чтобы всех этих осломордых новичков Каппы убили, чтобы ты снова смогла быть популярной.
Beraber dua ettiğimizde inancın sana güç getirecek.
Твоя вера даст тебе силу, когда мы помолимся вдвоём.
Tüm yeni inananlarımızın Kutsal Ruh'u alması için dua ediyoruz.
Мы молимся за то, чтобы все уверовавшие обрели святой дух.
Ama sen bizi koruyup kollarsın. Kocamın anlamasına yardım etmen için dua ediyorum.
Но поскольку ты охраняешь всех нас, я молю тебя о том, чтобы ты помог моему мужу понять.
Biz kurtarılabilelim diye ölen oğlun İsa'nın adıyla dua ediyorum.
Я молю тебя во имя сына твоего, Иисуса который умер, чтобы мы могли быть спасены.
- Seni ona dua ederken duydum.
Я слышал, как она молилась ему.
İkimiz de Tanrı'nın önünde diz çöküp lütfu için dua ediyoruz.
Мы оба преклоняемся перед господом и молим о его благословении.
Tapınağa saygıları varsa burada dua edebilirler.
Если они уважают храм, они могут молиться здесь.
- Dua edelim mi?
Помолимся?
Dua çok iyi olur.
Помолиться было бы прекрасно.
Kutsal Ruh'un bana yol göstermesi için dua edeceğim.
Я буду молиться, чтобы Святой Дух указал мне путь.
Bütün o cesetlerin, o güzel püriten adamların ve kadınların, dua edilmeden ya da cenaze seremonisi olmadan, suçlular ve köleler gibi uçurumdan aşağı atılmasını sen mi emrettin?
Это вы отдали приказ, чтобы тела пуритан, добрых мужей и женщин были сброшены в помои, как рабы и преступники общины, без права молитвы или службы?
Peki Buddha ne demiş? "Bu tesbihle samimiyetinle dua edersen kafan rahatlar." "Seni huzura ve mutluluğa erdirir."
И что же ответил Будда? и будешь ты безмятежным и радостным
Şimdi, işte tam burada kısa bir dua edip bunu doğru düzgün yapabilmemi umuyoruz.
Теперь быстренько помолимся, надеюсь, я делаю всё правильно.
Dua ediyorum.
Я молюсь.
Dua etmeye çalıştım, faydası dokunmadı.
Я пыталась молиться, и это не помогло.
Spence, sadece oraya gidip onu görmen, dediklerini dinlemen ve Tanrı'ya çantasında bıçakla gelmediğine dua etmen gerekiyor.
Спенс, ты должен поехать, встретиться с ней лицом к лицу. И молиться, чтобы она не набросилась на тебя с ножом.
Pekala ama dua et iyi olsun.
Ладно, но смотри, чтоб она не облажалась.
Bu olmasın diye dua ediyordum.
Я так надеялась, что все было не так.
Evet! Etmeyi unuttuğum dua kabul oldu.
Молитвы, которые я забыл произнести, были услышаны.
"Ve dua ederken, eğer birine karşı kötü bir his besliyorsan, affet onu, böylece Tanrı senin günahlarını affedecektir."
"И когда стоите на молитве, прощайте, если что имеете на кого, дабы и Отец ваш Небесный простил вам согрешения ваши."
Tanrı adamı ruhuma dua etmeye mi geldi?
Человек Господа пришёл помолиться за меня?
"... bitmemesi için dua ediyorum. "
"... бедой. "
Onun için dua eder misin?
Можете помолиться за него.
Dua mı?
Помолиться за него?
Benim için dua eder misin?
Могу я попросить тебя помолиться за меня?
Onun için dua etmemi istedi ama yapamam işte.
Он попросил меня помолиться за него, но я просто... не могу.
Dua etmeni istemem yanlış mıydı?
Было неправильно попросить тебя помолиться?
Birine onun için dua edeceğime söz verdim ama sonradan fark ettim ki dua senin yerine benden gelirse bu ikiyüzlülük olurdu.
Я кое-кому пообещала, что помолюсь за него, а потом я поняла, что это будет лицемерно, если будет исходить от меня, а не от тебя.
Her baba bugünün gelebileceğini düşünür ama asla gelmesin diye dua eder.
Каждый отец знает, что этот день наступит, но все надеются, что этого все-таки не будет.
Son yıllarda yaşadıklarımızdan sonra artık her konuda daha dikkatli bir değerlendirme yapıyor ve dua ediyoruz
После серьезных раздумий и молитв в последние годы...
Okullardada dua etmeye başlarlar artık
Ну, раз уж и школьная молитва есть.
Dua et ki çizilmemiş olsunlar.
И лучше бы им быть без царапин.
Otuz dokuz gün süren bu seyahatte yatağa girmeden önce her gece ertesi gün gelmesin şuracıkta öleyim diye dua ettim.
Каждый раз перед сном... я молилась Небесам. Пусть не наступит завтра ". И так каждый день...
Kızım sizin için dua ediyor, bu iyi bir şey.
Моя дочь за вас молится, это хорошо.
Dua edelim.
Помолимся.
Dua et.
Молись.
Dua etme vakti.
Время молитвы.
Dua falan bilmem ben.
Я не знаю никаких молитв.
"Vay canına" bir dua mı?
А Hell's Bells - это молитва?
Hadi el ele tutuşup dua edelim.
Давайте все возьмемся за руки и помолимся
Ben de her zaman dua ederim ama bunlar bana hiç olmadı.
Я все время молюсь и это со мной не происходит.
Regina ufak bir dua etti ve bir baktık restoranın önünden bir SUV park ettiği yerden çıkıyor hem de parkmetredeki vakti daha dolmamışken.
Реджина помолилась, а потом внедорожник вдруг выехал со стороны ресторана на месте рядом со счетчиком.
Toplantıdan sonra yanıma bir kadın geldi ve bana muhasebeci olarak bir iş verdi. Ki bunun için dua ediyordum ben de.
После собрания, женщина подошла ко мне и предложила работать в бухгалтерии, - то, о чем я молилась.
"Dua et, hedefinden kopma." Birinin de sesi şöyle bir şey :
"Молись, держись". И одна похожая на шум : Хм... хм?
Alak ve bebeğin sağ salim eve dönebilmeleri için sadece Rayetso'ya dua edebiliriz.
Нам остаётся молиться Раетсо, что Алак и его ребёнок найдут дорогу домой.
Dua et de ona bir şey olmasın.
Не дай бог, с ней что-то случится.
Kimse çorba istemesin diye dua edersin.
И молишься, чтоб никто суп не заказал.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]