Dönmeyecek translate Russian
632 parallel translation
İkincisi, kararından dönmeyecek şekilde... Almanya'da tek ve yegane güç olacaktı.
И во вторых, она должна была быть бескомпромиссной одной и единственной силой в Германии.
Yazık oldu çünkü geri dönmeyecek.
- Что жаль? - Что она не вернется.
Koruyacak bir şey kalmadı ve kimse geri dönmeyecek.
Ничего уже не изменится. И никто назад не вернется.
- Bir daha dönmeyecek misiniz?
Совсем уезжаете?
Ahhh sonsuza dek yitip gitti. Sevdiğim o gülünç, genç, dalgın bakış bir daha asla geri dönmeyecek.
Он исчез навсегда, этот смешной детский искрящийся взгляд, который я любил.
Hayır. Geri dönmeyecek.
Нет, не вернется.
- Bu akşama kadar dönmeyecek, efendim.
Он не вернётся до вечера, сэр.
Sitemkâr bir şekilde bana bakıyor. Sanki geri dönmeyecek olman benim suçummuş gibi.
Она смотрит на меня с упреком, как будто я виновата, что ты не вернулся.
İsa yeryüzüne dönse burada olmak isterim ama dönmeyecek.
Если бы Иисус вернулся на Землю, я бы хотела быть здесь... но он не вернется.
Asla dönmeyecek.
Он никогда не вернется.
Hiçbir zaman dönmeyecek kameralar için, hazır olmaya kararlıydı.
Она определенно решила быть готовой. Готовой предстать перед кинокамерами, которых не будет.
O geri dönmeyecek!
Он не вернется!
Ben bir erkeğim, dolayısıyla muhakeme edebilirim, o adam geri dönmeyecek.
Послушайте, я мужчина и могу судить : он не вернется никогда!
Süleyman'ın ihtişamı bitti. Dönmeyecek.
Времена величия Соломона прошли!
Yani, hiç geri dönmeyecek misin?
Значит, вы не вернетесь в Сан-Франциско?
Geri dönmeyecek mi?
Она вернется?
Siz sabah dönmeyecek miydiniz?
Разве вы не собирались вернуться завтра?
Noel'e kadar da dönmeyecek. İyi günler.
Вернется к Рождеству.
Ve düşündüm ki, Bubber buraya... Buraya dönmeyecek kadar akıllı ama onunla temas ederseniz, oraya geri dönmeye ikna edin çünkü bu durumunu çok daha kolaylaştırır.
Бабер же не собирается... я понимаю, что он не вернется домой, но если вьI увидите его, то уговорите его сдаться, потому что для него так будет намного лучше.
Ve Sam burada olmadığı için üzgünüm. Bu geceye kadar dönmeyecek.
И мне очень жаль, но Сэма нет дома, и вернётся он сегодня довольно поздно.
Bahse girerim eve yalnız dönmeyecek.
При ней не осмелится. Осмелится.
Asla dönmeyecek.
Он никогда не возвращается.
"... onu geri getir yoksa o dönmeyecek. "
Ты несла его, кто не вернулся... "
Joakim'in akşam kasabada biraz işi var ve yarına kadar da dönmeyecek.
А как ваш муж? Йоахим уехал в город по делам. Вернется завтра.
Yani, New York'a geri dönmeyecek misin?
Так ты не собираешься вернуться в Нью Йорк.
Muffy asla geri dönmeyecek baba.
о лажи дем епестяеье, лпалпа.
Hayır, Mike Godfrey'le içmeye gitti ve geç saatlere kadar da dönmeyecek.
- Можешь! Нет, он пошел пить пиво с Майком Гадфри и вернется поздно.
Emily artık geri dönmeyecek John John.
Эмили навсегда отошла в мир иной, Джон-Джон.
Geri dönmeyecek.
Куда там, упустили.
Seni geri dönmeyecek sanmıştım.
Я думал, ты не вернёшься.
Korvet geri dönmeyecek.
Корвета больше нет.
Yani buraya hiç dönmeyecek miyiz?
Мы никогда не вернёмся сюда?
Florette buraya asla dönmeyecek.
Ну? Флоретта сюда не вернется.
O kadın bir daha dönmeyecek.
Эта женщина больше не вернется.
Bir kısmınız geri dönmeyecek.
Некоторые из вас не вернутся.
O artık geri dönmeyecek...
Твой хозяин не придет больше
Geri dönmeyecek işte.
Он не придет.
Geri dönmeyecek.
Она больше не вернётся.
Bence sana dönmeyecek.
Не думаю, что она вернется.
Mrs. Krabappel, Bart pencereye dönmeyecek mi... böylece çevresindekilere bakmak için uğraşmaz?
Миссис Крабаппель, вы не могли бы пересадить Барта к окну... чтобы он не подсматривал в тетрадь соседа?
Merak etme. Geri dönmeyecek.
Не беспокойся.Обратно он не вернётся.
Yarına kadar dönmeyecek.
Вернётся только завтра.
Birçoğunuz geri dönmeyecek...
Многие из вас не вернутся.
- Gelecek yıIdan önce dönmeyecek.
Через год.
- Ama geri dönmeyecek.
- Он больше не вернётся.
Hemen arkandaydım ama arkanı dönmeyecek kadar aptaldın.
Стoялa у тебя за спинoй... нo ты такой тупoй, чтo дaжe oбepнутьcя нe дoгaдaлcя.
- Buraya dönmeyecek!
Ќельз €! ќтойди!
Bir daha hiç dönmeyecek.
Он больше никогда не придет!
- Kral geri dönmeyecek.
- Что? - О, Боже!
Ve dönmeyecek.
Ѕросила полотенце.
Bu gece, buraya geri dönmeyecek.
- Что Вы поняли?