English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Eskiden

Eskiden translate Russian

11,285 parallel translation
Eskiden olsa hepsinin adını tek tek söylerdim.
В былые время я мог их все перечислить.
Böyle mi yapardın eskiden?
То есть ты всегда так работал?
Adamlarıma eskiden söylediğim şeyi söyleyeyim sana.
Скажу тебе то же, что говорил подчинённым.
Burada eskiden senin bir cesedin üstünde verdiğin poz vardı.
Раньше, на этом фото, над телом стоял ты.
Eskiden benimle dalga geçerdin, ama artık güçlüyüm.
Да. Ты смеялась надо мной ; а теперь у меня есть власть.
Eskiden çok içerdi.
Он много пил.
Eskiden saçlarım pembeydi.
У меня тогда были розовые волосы.
Çincem artık eskisi gibi değil. Eskiden de çok kötüydü bu arada.
Ну, если я и помню китайский то помню его плохо.
Eskiden lisede oyun kuruculuğu yapmış birinin o ihtişamlı günleri tekrar yaşaması gibi.
Словно куотербек вспоминает о днях былой славы.
Megan eskiden hep bir gün beyaz atlı bir şövalyenin gelip onu götüreceğini söylerdi de.
Просто Меган всегда говорила, что когда-нибудь её увезёт рыцарь на большом белом коне.
Megan'la eskiden tanışırız.
Мы с Меган давно знакомы.
Eskiden çok tatlı biriydi.
Раньше она была такой милой.
- Eskiden öyleydi.
Был таким раньше.
Eskiden bu markayı içerdin.
Ты любил эту марку.
Bu konuda eskiden beri tecrübeliyimdir.
В этом я профи.
Eskiden şirin çocuklardı.
Раньше они были милыми.
Mesela eskiden saatlerce oturup kelime oyunu ve tavla oynardık birlikte.
Например, раньше, мы Сидели вместе играли в "Эрудит", в нарды.
Bunu duymak istememe sebebin de, sana eskiden olduğun kişiyi hatırlatması.
Ты просто не хочешь его слышать, потому что оно напоминает тебе ту, кем ты была.
Eskiden kendime bunlar hep Frank ve Monica yuzunden oluyor diyordum.
Раньше говорила себе, что это просто жизнь с Фрэнком и Моникой.
Eskiden tam bir grupcuydum.
Я раньше была фанаткой.
Eskiden rahibelerin yönettiği bir evde kalıyordum, ve hepsi beni çok korkutuyordu.
Однажды я была в приюте монахинь, и все они пугали меня.
Eskiden her pazar bizi buraya getirdiklerine inanamıyorum.
Не верится, что нас собирали здесь каждое воскресенье.
Sen Polis kuvvetlerindeyken, eskiden bana... beyaz çocuklar kulübünde onlardan nasıl başarılı olunacağını anlatırdın.
Когда ты был в полиции ты говорил, насколько ты был лучше клуба белых детективов
Güven bana, eskiden çiftçiydim.
Все нормально, я был фермером.
Eskiden bir sanatçıydım. Çocuğum oldu ve artistliği beklemeye aldım.
Я была художницей, а потом у меня появился ребенок, и мне пришлось остановиться.
Görünüşe göre Harry'nin eskiden kız kardeşimle evli olup şimdi benimle evlenecek olmasını garip bulmuş. Ama siz bunun garip olduğunu düşünmüyorsunuz değil mi?
Вероятно, ей непонятно то, что я выхожу замуж за Гарри потому что Гарри был женат на моей сестре, но вы, девочки, не думаете ведь, что это из ряда вон выходящее, правда?
Eskiden düğün fotoğrafçısıydım ama son zamanlarda başka insanların düğününde olabilecek kafaya sahip değilim.
У себя дома я была свадебным фотографом, но я не думаю, что я в наилучшем моральном состоянии для чужих свадеб.
Eskiden çıkıyorduk.
Мы встречались.
Eskiden Barry de üniversitedeyken çamaşırlarını evde yıkardı.
Барри постоянно здесь стирал, когда в колледже учился.
Eskiden burada bir gedik açılmış olmalı.
Должно получиться открыть переход, который был здесь.
Geceleri bir köpek havlaması veya sokaktan geçen bir araba sesi duyduğumda kapıları kilitlemek zorunda kalmaz ya da panik yapmazdım eskiden.
Раньше я не запирала на ночь двери, не впадала в панику, слыша на улице собачий лай или шум машины.
Eskiden olduğun gibi misin, bunu bilmem gerek.
Я должна знать, тот же ли ты человек, что был раньше.
Eskiden şurada at ahırı vardı. Sonra yanıp kül oldu tabii.
Тут была конюшня, пока не сГорела.
Eskiden senede bir ya da iki kez olurdu bu. Ama son zamanlarda çok sık olmaya başladı.
Такое обычно случалось раз или два за год, но сейчас уж как-то часто стало.
Buna eskiden üç cesetlik bagaj denirmiş.
Это называют багажником на три тела.
Eskiden olduğun gibi olmanın bir sorun olmadığını biliyorsun değil mi?
Ты же знаешь, что всё нормально, и ты с лёгкостью привыкнешь делать всё так, как делал раньше, да?
Eskiden benim de hayatımda önem verdiğim biri vardı.
У меня был кое-кто в жизни, о ком я заботился.
Eskiden hiç anlamazdım, sadece her şeyi durdurmaya ihtiyacı varmış.
Оказывается, она просто хотела, чтобы это закончилось.
Venice de eskiden öyleydi.
Было когда-то. Венеция, чтоб её...
Yani, eskiden öyleydi.
То есть, было надо.
Bu araba eskiden babanındı.
Когда-то эта машина принадлежала твоему отцу.
Biliyorum, eskiden sık sık dertleşirdik Kevin belki bir gün yeniden başlarız.
Я знаю, что раньше мы разговаривали, Кевин, и однажды, может, снова станем.
O eskiden Juliette idi.
Когда то она была Джульеттой.
Eskiden mi?
Когда-то была?
Elbette adı eskiden Albert'tı.
Хотя, конечно же, его зовут... Звали... Альберт.
Burada eskiden bir barbekü mekanı vardı.
Здесь было местечко, где делали барбекю.
Evet işte eskiden olduğu gibi.
Конечно, как в старые времена.
Eskiden sahip olduğum bir hobi.
Это было моим хобби.
Margaret Tilden eskiden duruşu olan biriydi, Tom.
У Маргарет Тилден когда-то были принципы, Том.
Çünkü lobiler eskiden...
- Да.
- Eskiden adım oydu.
Так меня звали.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]