English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Etti

Etti translate Russian

31,225 parallel translation
Bu dişi indri, ormanın bu bölgesini kendisi ve ailesi için güvenli kılmak adına mücadele etti.
Эта самка индри охраняет данный участок леса, здесь она и её семья в безопасности.
İhtimallerin zayıflığına rağmen ekip bir süper-sürü tespit etti.
Вопреки всему команда смогла найти суперстаю.
Beni o davet etti.
Она САМА меня позвала.
Kilise seni neden kabul etti sanıyorsun?
Почему церковь приняла тебя?
Ve Simon açgözlülük etti.
А Саймон увлекся властью.
Tanrıları inkâr etti, insanlığın bildiği tüm suçları işledi.
Он врал, обманывал, два раза предал своего собственного брата, отрекся от богов, совершил все преступления, известные человеку.
Margrethe, ikinizi de sevdiği için sizi buraya davet etti.
Магрет пригласила вас, потому что она влюблена в вас обоих.
O sana nasıl telif etti?
А как было у вас?
Teşekkür etti.
"Спасибо".
O benim kardeşimdi, ve beni terk etti.
Он был мне, как брат, но бросил меня! А "Риттенхаус"...
Vekil Jang'ı öldürmeye çalışan adamlar savunmamızı kırdı ve yanlarındaki kız da Vekil Jang'ı cinsel tacizden dava edeceğini söyledi ve çapraz sorgulama yapılmasını talep etti.
пытавшихся убить депутата Чана. что обвинит его в изнасиловании. Она настаивает на перекрестном допросе.
Para hırsı gözünü kör mü etti?
Или деньги вас в конец ослепили?
Ressam bunu çizdikten kısa süre sonra intihar etti.
Художник покончил с собой вскоре после того как её написал.
- Howard az önce etti.
Говард только что проверил.
Turistim gibi sabaha karşı duruyorum Kim Büyük Kanyon ziyaret etti. Ancak düşme korkusu yüzünden yakınına gitmez.
Я воспринимаю свою трезвость, как турист, который приехал к Большому Каньону, но не подходящий к краю из-за боязни упасть.
Onunla geçmeye hazırdık. Ancak MCR işi yapmadan önce sözleşmeyi iptal etti.
Мы хотели действовать, но MCR отменили договор и мы не выполнили работу.
- Nessie yumurtayı bana emanet etti.
Несси доверила мне своё яйцо.
Nessie, gölündeki fazla istekli yatırımcılarla uğraşması gerektiğini söyledi ve buna göz kulak olmamı rica etti.
Несси надо разобраться с парочкой чрезмерно усердных застройщиков на берегу озера и она попросила меня присмотреть за ним.
Yıllardır beni de getirmesi için ısrar ediyordum, sonunda pes etti. - Bak, Finklestine...
Ага, я доставала его годами, чтобы он позволил мне прийти, и вот он наконец-то сдался.
Beni tehdit etti.
Он угрожал мне.
Nerede olursa olsun, telefonu terk etti.
Где бы он не был, он оставил свой телефон
Bir telefon etti ve patladı.
Он сделал звонок и... вуаля.
Belki de Whitlock'u ortaya çıkarmakla tehdit etti.
Возможно, он угрожал разоблачить Витлока.
2013'te istifa etti - Bir şey hakkında, uh, Bir uyuşturucu baskında kanıt yok oluyor.
Он уволился в 2013, что-то связанное с пропажей улик в одном из наркорейдов.
Girmeden önce kapıdan ateş etti.
Он стрелял из дверного проёма,.
Geçen gün Marcus onunla konuştuğunda, Ethan'ın mazaretini doğruladı, Ama gerçek şu ki, Ethan oturumunu iptal etti
Когда с ней говорил Маркус, она подтвердила алиби Итана, но дело в том, что Итан отменил сеанс когда она приехала к нему домой.
Ayrıca seni ve yanına sürmeyi itiraf etti.
Он также признался, что возил вас в офис
20 yılı aşkın sürede amcan Sergei Doğu Berlin'de bir iş portföyü ve mülk ortaklıkları elde etti.
Ты знаешь, что 20 лет твой дядя Сергей копил собственность и строил бизнес по всему Восточному Берлину.
Bu son etti.
Последний кусочек.
Teyzem depozitoyu alıp beni terk etti. Sokakta kaldım yani.
теперь я бездомная.
Aralarından bir dişi beni olduğum gibi kabul etti.
Среди них была женщина. Она приняла меня таким, каким я был.
Muhafız bize ihanet etti.
Хранитель предал нас.
Belçika Kralı Leopold, fildişi ve mineraller yönünden zengin olan geniş Kongo Havzası'nda hak talep etti.
КОРОЛЬ БЕЛЬГИИ ЛЕОПОЛЬД ЗАХВАТИЛ ОГРОМНЫЙ БАССЕЙН РЕКИ КОНГО, БОГАТЫЙ СЛОНОВОЙ КОСТЬЮ И МИНЕРАЛАМИ.
Aileler daha iyi inşa etti.
Семьи, созданные быть лучше.
Onun hayaleti bizi ne başarısız etti.
Но её призрак выжил! Её призрак и подвёл нас.
Ekibim, uydunun son sinyal girdisini Miami'de tespit etti.
Мы отследили последний исходящий сигнал со спутника до Майами.
Bize ihanet etti.
Предала нас.
Xandr, Marke uyduyu aktive etti ve bize doğru geliyor.
Марк активировала спутник, и он падает на нас.
Francie davet etti.
Это всё Фрэнси.
Farz et ki biri odamıza çıkıp kitabını küvette okuman için 20 dolar teklif etti.
Чисто теоретически. За 20 баксов ты бы согласился подняться в наш номер и почитать книгу в ванне?
Adli tıp, cesedini az önce teslim etti.
Патологоанатом уже осмотрел его тело.
Muzdarip olduğu bir hastalık sebebiyle vefat etti.
Умерла. Она заболела.
Kaçarken ok isabet etti.
Словил стрелу по пути.
Ve muazzam kılıç Excalibur'u yarattı. Kadim kuleyi yerle bir etti.
Он выковал великий меч Экскалибур и разрушил древнюю башню.
Ardından, kılıç Gölün Hanımına teslim edildi. O da kılıcı Pendragon soyuna tahsis etti.
Затем меч был передан Озерной деве, которая привязала его к кровной линии Пендрагона.
Tecrübe etti.
Он экспериментировал.
Erken uyanmamız icap etti.
Выходим досрочно.
Kadının kocası vefat etti.
Ну ей же нужно было с мужем попрощаться.
Halkımızdan yüzlerce kişi öldürdü, yalan söyledi, kandırdı, kardeşine ihanet etti.
Он убил сотни наших людей!
O bana ihanet etti.
Он предал меня!
Müşterilerden biri rica etti. Kenar cilası lazımmış.
Нужно промазать края в течение часа.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]