Farkındayım translate Russian
5,916 parallel translation
Sadece ben mi neler döndüğünün farkındayım?
Я что, единственная, кто понимает, что здесь происходит?
Ne yaptığımızın farkındayım.
Я понимаю, что происходит.
Farkındayım Julian, işte zaten bu yüzden gelmen gerek.
Я осведомлён, Джулиан, поэтому ты должен прийти.
Onun farkındayım.
- Я вообще-то в курсе.
- Gayet iyi farkındayım.
Я точно знаю, что делаю.
- Farkındayım.
Я знаю.
Farkındayım. Bana karşı geldiğini görmek beni çok yaraladı, oğlum.
Я потерял много времени, отец, я это знаю.
Bu bir sorun. Farkındayım.
Это проблема.
Oğlum... Seni buraya çağırdım... çünkü harcadığın eforun farkındayım.
Сынок... я вызвал тебя сюда... потому что знаю... как ты стараешься.
Benim durumumdaki itibarlı insanlar işi bıraktıklarında, ne olduğunun farkındayım.
Я видел, что происходит, когда люди в моем положении выходят из игры.
Çavuş, bu dosyanın herkesten daha iyi olduğunun farkındayım ama olayı çözmeme ramak kaldı.
Сержант, я знаю это дело лучше всех и я близок к его закрытию.
Sinirli olduğunu farkındayım, Çavuş fakat bence bunca yolu Jake'e bir ders vermek adına geldin.
Знаю, ты расстроен, сержант, но подумай о том, что, проделав весь этот пусть сюда, ты преподал Джейку урок.
Bu işin seni sinirlendirdiğinin farkındayım ve kesinlikle konuşacağız ama ben hâlâ, teknik olarak çişimi yapmadım. Eğer sakıncası yoksa...
Ладно, я понял, что ты злишься и мы точно поговорим об этом, но я до сих пор технически не пописал, так что, если вы не возражаете...
- Söylediğinin tersini kastettiğinin farkındayım.
Я знаю, ты имеешь в виду обратное тому что говоришь.
Yasal olduğunun farkındayım, evet.
Да, я знаю об этом. Аборты также разрешены.
- Evet, farkındayım, teşekkürler.
Да, я в курсе, знаешь ли.
- O iki kişiye tuhaf bir şeyler olduğunun farkındayım.
– Согласна, что-то странное случилось с охотниками.
Bakın, yaşadıklarınız tahmin bile edemem ve doğru olanı yapmak istediğinizin farkındayım ama bu gibi davalar insanı paramparça eder.
Послушайте, я не могу представить через что вы проходите, и я знаю, что вы хотите сделать это правильно, но дела, как это, разрушают людей.
Hayatlarının kısa olduğunu biliyorum, farkındayım.
Я знаю, что их жизни коротки. Я всё понимаю.
Önümüzdeki otuz sene her şey senin istediğin gibi olacak zaten. Bunun gayet farkındayım. Ama düğün benim istediğim gibi olacak.
Но невеста-то я, и в ближайшие лет 30 мы всё будем делать так, как хочется вам, я в этом даже не сомневаюсь, но свадьба - это мой день!
Öyle göründüğünün farkındayım.
Я знаю, на что это похоже, но...
Çünkü farkındayım.
Потому что я уверен.
- Farkındayım.
- Знаю. Важный день.
- Biliyorum, farkındayım.
- Я знаю, я в курсе.
Farkındayım.
Я знаю.
Farkındayım. Ama ben...
Я знаю.
Farkındayım ama yine de fazla.
За Ником нужно присматривать. Да, я знаю.
Tamam, muhtemel daha fazla bir izahın olduğunu farkındayım. Evet, mumları yakıp kapıyı kendisi kilitledi.
Ћадно, € понимаю что есть более простое объ € снение јга, что он зажел свечи и закрыл ванну сам.
Bunun farkındayım.
Я помню.
Bunun da farkındayım.
Это я тоже не забыл.
Hepiniz için kötü günler olduğunun farkındayım.
Понимаю, как вам сейчас нелегко.
Farkındayım.
Знаю.
Kolay olmadığının farkındayım.
Знаю, это непросто.
Charlie Will değil tabii ki! Farkındayım!
Понимаю, что Чарли не Уилл!
Farkındayım.Çabalarımız onun için.
Знаю. Стараемся как можем.
Bak, bu ufaklıkla ilgili endişelerin var, farkındayım. Kyle'ın annesi nasıl karşılar bir düşün. Hiç tanımadığı birisi oğlunun yanı başında oturuyor.
Послушайте, я понимаю, вы беспокоитесь о нем, но не думаю, что мама Кайла обрадуется, увидев у постели сына незнакомую женщину.
Tüm bunların çok hızlı olduğunun farkındayım.
Понимаю, все происходит слишком быстро.
Bunun farkındayım.
Он сбежал.
Cazibenin kendi özgüveninden kaynaklandığının farkındayım.
Я знаю, что твоё обаяние превосходит лишь твой эгоизм.
Ben ne yaptığımın farkındayım.
Я знаю, что делаю.
Fakat bu çok önemli. Sebeplerinin gayet onurlu olduğunun farkındayım. Ama insanların yaşamlarına zarar veriyorken bunun önemi yok.
Да, мотивы у нее благородны, я признаю это, но это не повод разрушать людям жизнь.
Sana aşırı gelebilir farkındayım ama beni de anlaman gerekiyor.
Я знаю, что это звучит крайне ужасно, но ты должен понять.
Farkındayım ama hiçbir şey olmayacak.
Я знаю, но ничего с ней не случится, ладно?
Ama hala uyuyamadığının farkındayım. Kapı çarptığında bile yerinden zıplıyorsun.
Но я знаю, что ты все еще не спишь по ночам и ты подпрыгиваешь каждый раз при открытии двери.
- Larry ile kötü bir başlangıç yaptığınızın farkındayım.
- Знаю, вы с Ларри начали не с той ноги.
Sana sunacak çok şeyim olmadığının farkındayım.
Я знаю, что мне почти нечего предложить.
- Merak etme. Merak etme sen. Kuralların ve geleneklerimizin farkındayım.
Я, конечно, верю в правила, традиции и наш долг перед обществом.
Başımıza gelen durumlar, her ne kadar flört olayı gibi göründüğünün farkındayım ama ciddi olmam meşrulaştırılmıştı.
Учитывая обстоятельства, тебе могло бы показаться, что я флиртую, но я просто честно тебя критикую.
- Farkındayım.
Я в курсе этого.
Çünkü üstümde olduklarının farkındayım.
Потому что, да, я знаю, что они там.
Ne yaptığımın farkındayım.
Я знаю что делаю.