Gidip bir bakacağım translate Russian
110 parallel translation
Anita nasıI gidip bir bakacağım.
Наверное схожу, гляну, как Анита.
Arka tarafta bir-iki yapı var. Gidip bir bakacağım.
Там сзади какие-то постройки, пойду взгляну.
Gidip bir bakacağım.
Я поеду, взгляну.
Gidip bir bakacağım.
- Значит, ничего? - Да.
Gidip bir bakacağım, o kadar.
Просто посмотрю на нее.
Eğer rahat bırakırsanız, gidip bir bakacağım.
Слушайте, вам станет легче, если я пойду и проверю?
Tamam. Şu Merih'li tanrıçana gidip bir bakacağım.
Ладно, пойду посмотрю на твою марсианскую богиню.
Gidip bir bakacağım.
Я найду его.
Sen burada bekle. Ben gidip bir bakacağım.
- Постой здесь, я посмотрю.
Gidip bir bakacağım. Sanırım çok iş var.
[Бобби] Ничего не разберу.
Gidip bir bakacağım.
Я поищу ее.
- Oraya gidip bir bakacağım.
- Так, я пойду к нему.
Gidip bir bakacağım!
Я пойду и посмотрю!
Ben gidip bir bakacağım.
Пойду проверю.
Tanrım, gidip bir bakacağım. - Tamam.
Я пойду - узнаю.
Gidip bir bakacağım.
Я пойду посмотрю.
Değerli şeyler olabilir. Gidip bir bakacağım.
- Думаю, там есть, чем поживиться.
Gidip Angie ve çocuklar ne yapıyor, bir bakacağım.
Может быть я пойду посмотрю, что там делает Энджи с ребятами.
Sanırım gidip o portreye bir bakacağım.
Пожалуй, я взгляну на этот портрет.
Gidip ona bir bakacağım
Я его найду.
Gidip bir şey yazıyor mu diye bakacağım. On bin papel!
А сейчас, я хочу пойти и посмотреть, что там может быть. 10 кусков!
Vericide bir arıza var. Gidip bakacağım.
Посмотрю, что можно сделать.
Gidip yapabileceğim bir şey var mı bakacağım.
Проверю смогу ли я чем-то помочь.
Ben gidip bir şeylere bakacağım.
Я собираюсь пойти и посмотреть на этом экране Michi Луны.
Gidip genç bir kızın kafasına delik açmalarını engelleyip engelleyemeyeceğime bakacağım.
Я попробую помешать этим людям продырявить голову этой девушки.
İzin verirseniz, gidip Bay Tuttle'ın, yardıma bir ihtiyacı var mı bakacağım.
Если не возражаете, я схожу посмотрю, не нужно ли помочь мистеру Таттлу.
Gidip ona bir bakacağım
Пойду его проверю.
Yarın Güneydoğu Limanına gidip bir tekneye bakacağım.
Завтра я поеду в гавань взглянуть на яхту.
Gidip bir bakacağım.
Я пойду проверю.
Aşağıda büyük bir su lekesi var, gidip borulara bakacağım.
У нас на потолке большое пятно воды, миссис Коннели, так что мне нужно починить трубы.
Ben gidip bir Sinematek'e bakacağım.
Я съезжу к Синематеке, посмотрю, что да как, на всякий случай.
Neyse, ben gidip bir yer bakacağım.
Ну, пойду подыскивать себе место.
Ben gidip bir Michael'a bakacağım.
А я пойду проверю, как там Майкл.
Gidip etrafa bir bakacağım.
Просто пойду проверю, как там.
Alışveriş merkezine gidip bir piyano dükkanının nasıl hala iş yaptığına bakacağım.
Схожу в магазин - посмотрю... не разорился ли торговец роялями.
Sabah kasabaya gidip, etrafa bir bakacağım.
Утром я поеду в город, огляжусь.
Odasına gidip bu eski gazetelerden var mı bir bakacağım.
Пойду к ней в комнату, посмотрю, нет ли ещё чего-нибудь подобного.
Bir kaç izin peşinden gidip, neler bulabileceğime bir bakacağım.
Я кое-что проверю, и увидим, что смогу раскопать.
Hızlıca kim olduğuna bir bakacağız ve eve gidip Gary Cooper'ın filmini seyredeceğiz, tamam mı?
О. Кей, не волнуйся, мы только Немного посмотрим - Как
Gidip, iyi mi diye bir bakacağım, tamam mı?
Я.. просто пойду посмотрю все ли у нее в порядке... ладно?
Bir şeyler yap. Pekala. Gidip neler olduğuna bakacağım.
Возможно вы захотите взглянуть на некоторые макеты, м-р Нагата?
Bir ofis buldum, gidip ona bakacağım.
Я уже заказала офис. Я собираюсь сейчас посмотреть его.
Gidip bir bakacağım. Bir şey bulursam seni ararım.
Пойду проверю, позвоню, если что.
- Peki. Gidip şu aksesuarcıya bir bakacağım ben.
Я, пожалуй, заскочу в тот магазин.
Bu arada gidip şu temizlik ve yemek yapma işine bir bakacağım.
ј пока € схожу за почтой, приберу, и приготовлю нам обед.
Ben diğer odaya gidip bir şeyler yiyeceğim, e-postalarıma bakacağım.
Я буду есть в другой комнате и читать е-мейлы.
Ben gidip Dempsey denen çocuğu göreceğim kurbanlar hakkında başka bir şeyler bulabilecek miyim bir bakacağım.
Ну, а я пока побеседую с этим Демпси, посмотрю, смогу ли я нарыть еще что-нибудь на жертву.
Büyük ihtimalle orda gecelemişler ve kampı biraz uzatmışlardır. - Ben bir gidip bakacağım.
Наверное решили отдохнуть подольше, но я туда съезжу.
Önden gidip nasıl bir şey olduğuna bakacağım, kardeşlerim!
родственнички!
Ben hızlıca arabama kadar gidip, bir bakacağım.
Я быстренько сбегаю к своей машине, взгляну на нее.
Ben gidip Museviliğe bir bakacağım çünkü... - Tanrım.
Я лучше спрошу как у иудеев.