English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hikayeler

Hikayeler translate Russian

1,003 parallel translation
Artık uyduruk hikayeler olmayacak.
Больше не будет клеветы.
O günlere dair eğlenceli hikayeler anlatır.
Он столько смешного рассказывает о том времени.
Lider hakkında komik hikayeler anlattığına dair kanıtımız vardı.
- За грубые истории о фюрере. - Кое-кого они даже забавляли.
Kiralarını konakla ilgili çirkin hikayeler uydurarak feshettiler.
Отказались от арендного договора, начались ужасные истории об этом месте.
- Vay canına. İnanılmaz hikayeler anlatıyorsunuz.
Чего от вас только не услышишь.
Böyle abartılı hikayeler duymak sevindirici, demek oraya az insan ayak basmış.
Рад слышать такие байки. Это значит, что лишь немногие побывали там до нас.
Sanırım sakin bir yere yerleşirim... küçük bir iş, bir dükkan açarım... vaktimin çoğunu çizgi roman ve hikayeler okuyarak geçiririm.
Думаю, что найду себе тихое местечко, открою скобяную или бакалейную лавку и буду проводить время за чтением комиксов и приключенческих романов.
Asıldı bana ama cevabını aldı. Şimdi hikayeler uydurarak intikam alıyor.
Я поставила его на место, и теперь он мстит, распуская про меня небылицы.
Kaygılarımı hayal edebilirsiniz çünkü bunlar modern zamanınız için çok eski hikayeler.
Можете себе вообразить, насколько я взволнован, ведь это старые рассказы, а времена ныне совсем другие.
Sadece üzücü hikayeler yazmadım.
Я сочинял не одни лишь печальные рассказы.
Yani artık hikayeler olmayacak.
Значит, больше не будет никаких рассказов!
Şey, Peter, bir anne, seni seven ve koruyan kişidir ve sana hikayeler anlatan.
Ну, Питер... Мама - это человек, который любит тебя и заботится о тебе. - И рассказывает истории...
- Hikayeler anlatacak anne getiriyorum...
- Я привёл вам маму рассказывать...
Savaşta geçirdiğimiz eski güzel günlerle ilgili hikayeler uyduralım.
Давай рассказывать небылицы о том, что было на войне.
Sana bazı gerçek hikayeler anlatabilirim.
Я могла бы вам рассказать несколько реальных историй.
Yaşadığımız yerlerde bu tür ürkütücü yaratıklar ve ejderhalar hakkında, hikayeler vardır. Ne kadar sağlam ve güçlü olduklarını anlatır.
Поскольку они ничего не знали о Доисторических эпохах они придумывали фантастические рассказы о летающих монстрах которые могли, без усилия поднять в воздух слона...
Zahmet edip de hikayeler uydurmaya kalma.
И не пытайся выдумывать сказки чтобы меня успокоить.
Bay Burnside sadece büyüleyici insanlar hakkında sofistike hikayeler yazar.
М-р Бернсайд пишет только изысканные истории о пленительных людях
Bu adamın anlattığı hikayeler mi?
Из-за этих побасенок?
Kafanızdan hikayeler uyduruyorsunuz.
В эти истории, в мыльные пузыри?
Kehanetler ve korkunç hikayeler hakkında bir söylenti var bilirsin.
Во Фэрьестаде всё о дурных знаменьях толкуют и ужасах всяких.
Sulu hikayeler, şey gibi Embarcadero da kim kimi vurmuş... -... Ağustos, 1879'da.
Пикантные истории вроде того, кто кого застрелил в Эмбаркадеро в августе 1879 г.
Hayalet hikayeleri, şeytanlarla ilgili hikayeler krallar, kraliçeler, prensler ve kanatlı atlar.
При призраков, про демонов... королей, королев, принцев и крылатых лошадей
Bir kaç yıl içinde, seni unuttuğum zaman,... bu çeşit başka hikayeler geçince başımdan,... aşkın unutuluşu olarak... anacağım seni.
Через несколько лет, когда я забуду тебя и когда со мной произойдут другие истории, подобные этой, просто по привычке, я буду вспоминать тебя как символ забывчивости любви.
Bu eski hikayeler hiç umurumda değil Orfeo.
Меня древние истории не интересуют, Орфей.
Son zamanlarda Edo'da kendilerine samuray demeyi layık görmeyen ve harakiri yapmak için klanların arka avlularını kullanmak isteyen ama karşılığında bir miktar parayla mutlu mesut ayrılan roninlere dair hikayeler duyup duruyorum.
Позже я слышал, что в Эдо стали появляться ронины, которые даже не заслуживают называться самураями. Они стали угрожать совершить харакири прямо у ворот, но счастливо их покидали, получив несколько монет.
Bay Cocantin, size şunu hatırlatmak isterim ki, buraya, tavşanlar ve saatler hakkında hikayeler anlatıp tatil yapmaya gelmediniz.
Месье Кокантен, позвольте напомнить : вас пригласили не для того чтобы рассказывать сказки о кроликах и часах.
Bunlar uydurma Ben, uydurma hikayeler.
Это только выдумки, Бен. Выдумки.
Onlara hikayeler anlatalım. Beğenirlerse bize acırlar.
Мы им что-нибудь расскажем.
Genelde bana Roma ve imparatorları Timurlenk ya da Korkunç Ivan hakkında hikayeler okutturuyor.
Он очень любезен со мной, чаще всего он заставляет меня читать о римских императорах, о Тиморе Длинном, об Иване Грозном.
Bu çok sayıda aptalca hikayeler dinledim demek oluyor.
Один бездельник наслушался глупых сказок. Иди сюда!
Ama siz de bilirsiniz ki bu hikayeler bir başladı mı çok hızlı yayılır.
Все очень быстро обрастает слухами...
Hikayeler, uçuk dedikodular. O günlerde bunlara inanılıyordu.
Истории, дикие слухи, в которые люди верили в те дни...
Hayatındaki başka hikayeler ve dönemlerle ilgili... birkaç soru sormak istiyorum.
Я хочу задать пару вопросов, которые помогут тебе вспомнить о совсем других временах...
Ama bilmediğiniz şey, onların içindeki hikayeler bizim gibi insanların yaşamına benzer.
Но моя жизнь один в один как в этих журналах.
Abartılı hikayeler mi?
Байки?
Günün birinde senin de böyle anlatacağın hikayeler olacak.
Ну... однажды ты сам будешь рассказывать подобные истории, Гарольд.
Kahramanlarınızın maceraları evrensel hikayeler tipinde.
Приключения Ваших героев — это универсальные типы.
Efendim, o adamla üç kez karşılaşmadım fakat onun hakkında hikayeler anlatılıyor.
Я дрался с мужчиной три раза не для того, что бы потом оклеветать его.
Neden benim hakkımda böyle hikayeler uyduruyorsun, ha?
Зачем ты рассказываешь эти байки про меня?
Ancak elimizdekilerin hala en fazla kişisel hikayeler olduğu konusundaki kritik gerçeklik devam ediyor.
Но реальные факты указывают, что все, что мы имеем - это только забавные истории.
Ve bu hikayeler böylesine önemli bir konu için yeterli değiller.
Но одних рассказов недостаточно в вопросах такой важности.
Yüzyıllar öncesinde bu seyahatlerden geriye kalanlar genelde hikayeler olmuştur.
главным товаром, который привозили кораблями столетия назад, были истории.
Seni, onu, hikayeler uydurmayı.
Думал о нем, о тебе, выдумывал всякое...
Sırf insanlarla eğlenebilmek için barlarda dolaşıp kendisi hakkında hikayeler anlatan tuhaf bir milyonersiniz, değil mi?
Вы эксцентричный миллионер, который шляется по барам и рассказывает о себе истории, чтобы поразвлечься с людьми, верно?
Sonrasında, Midrash gelir - ki efsaneler, hikayeler ve yasal olaylarla ilgili konuları anlatır.
Затем идёт Мидраш - легенды, истории, в основном про юридические проблемы.
Her gün basında Zelig ve onun bilmecemsi durumu hakkında... yeni hikayeler yayınlanmaktadır.
Ежедневно прессу облетают свежие истории... о Зелиге и его загадочном заболевании.
Anneannem hayalet bir lokomotifin onun çiftliğinden nasıl roket gibi hızla geçtiğine dair hikayeler anlatırdı, ama şimdi...
Моя бабушка рассказывала мне истории о сПэктральном локомотиве....... что мол как ракета эта хрень пролетала мимо нашей фермы. Но сейчас, будто какая-то невидимая власть...
- Hikayeler.
Истории.
- Korkunç, değil mi? - Hikayeler uydurmayı kes.
Разве это не ужасно?
Yalnızca hikayeler mevcut.
Все, что у нас есть - это рассказы.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]