Işler translate Russian
16,589 parallel translation
Peter'in yasadışı işler yapan birisine dava açmasından bahsetmedi.
Он не упоминал дело, заведенное Питером против его незаконнорож..
Hem baharda canlanacak işler. Bu geçici... Ne yapıyorsun?
И я знаю, дела пойдут в гору к весне, и, знаешь, это... что ты делаешь?
Arkasından işler çeviremem.
Нет, я не стану действовать за его спиной.
Ama kabul edip önüne bakarsan işler yoluna girebilir.
Но если ты откроешься этому, всё может быть хорошо, милый.
Eğer işler yolunda gitmezse ayrılırız.
Если ситуация не улучшится, уволимся.
Hayır, işler yolunda gibi görünmüyor Hunt.
Нет. Хант, что-то не так.
Daha önce başladığımız bütün işler gibi Tatlı Barında da yavaş bir başlangıç yaparsak ihtiyacımız olacak ona.
Они нужны нам, на случай, если в сладком баре дела пойдут неважно. Как во всех других наших начинаниях.
O zamanlar işler biraz daha farklıydı.
Тогда было несколько иначе.
Ama hayatta kalmış olman seni bir nevi kahraman yaptı ve işler normale dönüyordu.
Но ты выжил, и это делает тебя героем, к тому же всё успокоилось.
Yapılması gereken işler var.
Пора приступать к работе.
- Pilcher birçok şey demiş. Ama Wayward Pines'ta işler planladığı gibi gitmedi.
Он много чего говорил, и было бы здорово, останься этот город лишь его планом.
Ama tüm bu işler arasında bu yaptığım iş en tatmin edici olanıydı.
Но из всех профессий эта была моей любимой.
Bayan Giroux, işler şuan için ne kadar kötü görünse de, her şey düzelecek.
Миссис Жиру, как бы плохо ни было... Всё ещё наладится.
Orada işler nasıl?
Как там идут дела?
Evde işler nasıl?
Как дела дома?
Birkaç ay önce olanlardan sonra işler biraz değişir diyordum ama beni asla affetmeyecek.
После того, что было пару месяцев назад, я решил - всё изменится, но он меня никогда не простит.
Çünkü ne zaman ortaya çıksa, başımıza işler açılıyor.
Это не помощь. С тех пор, как он объявился, у нас одни проблемы.
Bunlar sizi bazı tuhaf işler yapmaya zorluyor olmalı.
Похоже, из-за этого приходится... делать всякие странные вещи.
Bak Marco, şunu anlamalısın Danny eve dönünce işler gerçekten, gerçekten ciddi boka sardı.
Слушай, Марко, ты должен понять, всё действительно пошло по пизде, когда Дэнни вернулся домой.
I, işler farklı olduğunu diliyorum
" Хотел бы я, чтобы все было по-другому,
Sıkıcı köyümüzde işler nasıl?
Как дела в нашем захолустье?
Umarım yeni madeninde işler yolundadır.
Надеюсь, твоя новая шахта процветает.
Öyle olmuyor o işler, hayatım.
Так не бывает, малышка.
Normalde kendine çok iyi bakıyorsun zaten ama işler kişiselleştiğinde kararlarına güvenememe düşüncesine engel olamıyorum.
Обычно ты сам прекрасно можешь позаботиться о себе, но, когда дело становится личным... Я не могу не волноваться о твоих суждениях.
- Eminim orada... iyi işler yapıyorsundur.
- Уверена, ваша работа... там хороша.
Buna gerek olmayacağını işler o noktaya gelirse de kendini bizim için feda edeceğini söyledi.
Отказалась. – Это правда.
Burada işler böyle yürüyor.
Вот так здесь всё устроено.
Tamam, işler daha da tuhaflaşıyor.
Так. Дела выглядят всё страннее.
Eğer o gece meyhane yerine ahırda olsaydım işler belki onlar için farklı olabilirdi.
Если бы я остался на ферме, вместо того чтобы напиваться в таверне, всё могло бы обернуться по другому, для них.
- Ek işler falan?
Было ли что-нибудь ещё?
Elliot'ın yaptığı işler sayesinde bir servet kazandılar.
Они целое состояние сколотили на его работе
- Tam da işler daha kötü gidemez derken... - Bir örümcek çıkagelir.
Кода думаешь, что хуже уже быть не может... появляется паук
Oradaki tanıdıkların, ayarladığın günlük işler hepsi uçar gider. Bana iki isimden birini vereceksin.
И все люди, которых вы там знаете, и весь путь, который вы проделали, чтобы устроить свой распорядок дня, пойдёт к чертям прямо сейчас если вы не скажете мне сейчас одно из 2-х имён...
Bu yıl işler değişti.
Многое изменилось за год.
Daha önce ofiste böyle küçük işler yapmamıştım.
Я никогда не делала так мало работы в офисе.
Mekanik işler.
Здание техническое.
Anneler, her şey yolundaymış gibi davranır, işler yolunda olmasa bile.
Она ведёт себя, как будто всё хорошо, даже если и не так.
Ama Lydia'yle işler yolunda gitmediğine üzüldüm.
Мне жаль, что у вас с Лидией ничего не вышло.
Gördüğün gibi burada işler biraz sıkıntılı bizi kötü bir zamanda yakaladın.
Как видите, дела идут не очень. Вы загнали нас в угол.
Yüzde on konusunda anlaşmış olabiliriz ancak işler kötüye giderse, elinizdeki bütün parayı almaya geleceğiz.
Может, мы договорились о 10 центах с доллара, но если запахнет жареным, мы обдерём вас до нитки.
İşler nasıl Xander?
Как идёт бизнес, КсАндер?
İşler farklı mı olacak?
Всё будет по-другому?
Ardından kapıyı kapatır mısın? İşler birazdan fiziksel hal alacak çünkü.
Будь любезен, закрой дверь, потому что пора уже переходить ближе к телу.
İşler orada baya sikik gibi.
Похоже, у них полная жопа.
İşler karışık.
Тонкий вопрос.
İşler değişti.
Все изменилось.
İşler kontrolden çıktı.
Всё вышло из под контроля.
- İşler çirkinleşmeye başlar.
А потом начался небольшой беспорядок
Orası hainler için saklanma yerine dönerse, caminde işler yolunda gitmez.
Твоей мечети не пойдет на пользу, если выяснится, что это пристанище предателей.
İşler kötü giderse çok yatmaz.
Если всё пойдёт по пизде, ему серьёзный срок не светит.
İşler gerçekten zor.
Это тяжелый бизнес.