English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Karanlıktı

Karanlıktı translate Russian

564 parallel translation
Ama ağaçların altı karanlıktı, çok karanlıktı.
Но под деревьями было очень, очень темно.
Çok karanlıktı. Ay yoktu.
Луны не было.
Burası karanlıktı, Bayan Reed de ansızın gelince korktum.
Просто здесь было темно и мисс Рид вошла неожиданно. Я испугалась.
Öyle karanlıktı ki, çarpıncaya kadar göremedim onları hatta çarptıktan sonra bile ne yaptığımı fark edemedim.
Было так темно, Я не видела ничего ни до ни после, и не поняла, что случилось.
Tabi vagon oldukça karanlıktı ve bana arkasını dönmeye çalışıyordu.
Конечно, там было темно,.. ... и он всё время старался повернуться ко мне спиной,..
Karanlıktı ama sokak lambasının ışığı yeterliydi bu yüzden görebildim.
Ѕыло темно, но было достаточно света от уличного фонар €, чтобы увидеть это.
Öyle karanlıktı ki sırtınızdaki bir eli bile göremiyordunuz.
Такая темная, что за спиной ничего не видно.
Çok karanlıktı, o korktu.
Было очень темно, и она испугалась.
Bakın, bana arkadan saldırdı ve karanlıktı.
Нет, он напал на меня сзади.
Gece karanlıktı.
Ночь была темной.
Ağaçların arası karanlıktı ve bu dumanı gördüm.
В лесу было темно и тут я увидел этот дым.
Çok karanlıktı. Bir şey görünmüyordu.
Было темно, ничего не видно.
En zayıf noktası karanlıktır.
Его высшая точка слабости - это темнота.
Karanlıktı ve hepsi bufalo postlarının altındaydı.
Было темно и они прятались под шкурами бизонов.
Orası o kadar karanlıktı ki birbirimizi zar zor görüyorduk.
Там было так темно, что мы едва видели друг друга.
Beni kimse görmedi bile, sokak çok karanlıktı, Charles olduğumu sandılar.
Так что, даже если кто-нибудь увидел меня, улица была настолько темна, что они подумали бы, что это был Чарльз.
Başlangıçta her yer karanlıktı, cisimler yoktu, sadece boşluk vardı...
Тьма без формы и материи.
Bir tanesini hiç unutmam, verandada seni bekliyordu, öyle karanlıktı ki yüzünü göremedim.
Я помню одного из них на веранде. Он ожидал вас в такой темноте, что я не мог разглядеть его лица.
Dışarısı karanlıktı
А на улице темным-темно.
Karanlıktı!
Да темно там!
- Karanlıktı, nasıI olacak.
- Темно было. Не знаешь, что-ли?
Bir binaya girdik. İçerisi karanlıktı.
Завалились мы в этих пакгаузах.
Fakat deniz karanlıktır.
Однако, море - тёмное место.
- Karanlıktır.
А наверху крадется враг.
Çok karanlıktı, ellerimi bile göremedim!
Такая темень, что я даже рук своих не видел!
Her taraf karanlıktı ve toprak sanki buzdan bir ten kaplanlar boşaldığında zincirinden!
И было темно И иней на земле, Когда прорвались тигры.
Şey, karanlıktı ama evet, şişmandı.
Было темно, но все равно, по-моему, она полная.
Karanlıktı.
Я помню, что было темно.
Karanlıktı, ama eminim ki orada biri vardı... örtünün altında biri vardı.
Было темно, но я уверен, что там был кто-то еще. Прямо под одеялом.
Başlangıçta daima karanlıktır.
В начале всегда темно.
Rüyamda, bizim dünyamız vardı ve dünya karanlıktı çünkü hiç narbülbülü yoktu.
Во сне, был наш мир, и мир был темен, потому что в нем не было малиновок.
Oh, Çok karanlıktı onu görmedim.
Было темно. Я не мог видеть его.
Şafaktan öncesi hep karanlıktır.
- А тьма всегда бывает перед рассветом.
Hava karanlıktı ve yağmur yağıyordu.
Была тёмная дождливая ночь.
Fenerlerin olduğu yerler karanlıktır.
Где вспышки, там темно.
Karanlıktır. Orada tuhaf eşyalar vardır kokusu da tuhaftır. Bu gibi şeyler.
Там темно, куча хлама и неприятный запах.
Yeşil kıyafetler giyiyorlardı. Ve beni parçalamaya başladılar. Scotty, hava o kadar karanlıktı ki göz gözü görmüyordu.
Они были в зеленом и смогли справиться со мной, было так темно, Скотти, что рук не видать Понимаешь
Madem elini bile göremeyecek kadar karanlıktı yeşil giydiklerini nasıl gördün?
Как ты разглядел зеленый, если было так темно, что рук не видать
Çıktın ormandan Ve karanlıktan
Изумрудный Город кажется еще ближе!
Çok karanlıktı.
Темная как смоль.
Gölgede kalmış yarımın karanlığına birden vuran gözleri kör edici bir ışıktı sanki!
Это было похоже, как если бы яркий прожектор направили на что-то, что всегда было в полумраке.
Ve balina denizin derinliklerinin buz gibi karanlığından ışığa çıktı ve Yunus'u kuru topraklara kustu.
Иона был слаб и измучен.
Oda karanlıktı.
Света в каморке мало, а он все равно читал.
Karanlıktı!
Было темно!
Çok karanlıktı ve o da oradaydı.
Было темно, хоть выколи глаз, и вот он стоит, стройный, голубоглазый, длинный, довольно интересный.
Ruhları bezdiren, kalpleri hasta eden zavallı bir israf bu. Ve içinden çıktığı karanlığa geri gelmemek üzere dönmeli!
Это достойная сожаления экстравагантность... которая отвращает дух, ослабляет сердце, и которая должна всегда возвращаться... в темноту, из которой она пришла!
Adam sokağa indiğinde hava hâla karanlıktı.
Было темно, когда он вышел на улицу.
Oh, fincanım bir taşma oluğuna dönüşerek lekesiz halı boyunca bir sel gibi akıp... kapıdan taşarak Pierrepot caddesine doğru... alaca karanlıkta Brooklyn'in şehevi menziline doğru yola çıktı.
О, содержимое моей чаши выплеснулось на идеально чистый ковер и растеклось через порог дома на улице Пьерпонт по всем потайным интимным уголкам Бруклина.
Dionan, o ki karanlıktan ortaya çıktı.
О, Дионин, явившийся из тьмы.
Dionan, o ki karanlıktan ortaya çıktı.
Дионин, явившийся из тьмы.
Beni uyandırdı. Hala karanlıktı.
Разбудила меня, было ещё темно.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]