English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ L ] / Lard

Lard translate Russian

706 parallel translation
Yoksa bandoyla karşılardım.
... иначе встретил бы тебя внизу.
Bilseydik sizi çiçeklerle karşılardık.
Знали бы, что встречаем даму, пришли бы с цветами.
10 dakika önce gelmiş olmalılardı.
Они должны были вернуться уже 10 минут назад.
Söylememi mazur görün ama partideki en iyi dansçılardınız.
Позвольте сказать, что вы были лучшими танцорами на кейли.
- Karının bunu görmesini nasıl karşılardın George?
Если бы твоя жена это прочитала, Джордж?
Evi ipotek ettirmek biraz sermaye sağlardı. Ama Cola'nın da dediği gibi, birbirleriyle dayanışma içinde olmalılardı.
Закладная за дом принесет небольшой капитал,..
Aynalar Ölüm'ün gelip gittiği kapılardır.
Зеркала это двери, через которые Смерть приходит и уходит.
- Seni istasyonda karşılardım.
Я бы тебя встретил.
En beyaz tenli kadınlar Yunanlılardır.
Вы знаете, у греческих женщин самая белая кожа на свете.
Sürekli aşk yapanlar sadece yalancılardır.
Единственные люди, которые все время занимаются любовью, это - лжецы.
İstasyona gelip seni karşılardım.
Я бы приехала на станцию встретить тебя.
Başka insanlar, herhangi bir engel olmaksızın diplomatik sınıfa girmekte daha şanslılardı.
Другие юноши оказались более удачливы, сделав карьеру дипломата без помех.
- Bull'lardı, öyle değil mi?
- Это были Боллы?
Diyorlar ki, Cefalus'lar açgözlü avcılardır açgözlü oburlardır... ve açgözlü... neyse, sadece açgözlü.
Известно, что Чифалу были заядлыми охотниками,.. ... заядлыми обжорами и вообще заядлыми.
Dün, Dr. Humbert... siz ve ben liseli delikanlılardık... ve liseli kızların kitaplarını taşıyorduk.
Вчера, доктор Гумберт, мы были учащимися средней школы и мы носили учебники за школьницей Джейн.
Bir çok şey radyoda farklılardır.
По радио многое различается.
Öteki yoldan başaramayacaklarını daha önce anlamalılardı.
Слава богу, поняли, что иначе не добраться.
- Gerçek anlamda, biz tanrılardık.
Мы были и в самом деле богами.
Çok dokunaklılardı.
Они были такими чуткими.
Onu doğduğu gün vurmalılardı.
Его надо было пристрелить в тот день, когда он родился.
Önceden haber verseydin seni tren istasyonunda karşılardım.
Если бы ты позвонил, я встретил бы тебя на вокзале.
Clerici, Roma'dan getireceğin en güzel hediye bu anılardı.
Лучшего подарка вы мне и не могли привезти из Рима.
Hasta isimlerini gizli tutarız. Ne yazık ki bu kurallarımıza aykırıdır. Eminim ki, babanız burada olsa, siz de bunu makul karşılardınız.
Мы никогда не раскрываем имена наших гостей. если бы ваш отец прибыл жить к нам.
Herhalde farklı yerlerden gelen yabancılardır.
Возможно, они иностранцы, и у них другие обычаи.
Özel ayakkabılardı, kahverengi. Her zaman pırıl pırıl tutardı onları.
Это были особые ботинки, коричневые, они всегда были начищены.
Kırkayaklardan daha hızlılardır ve vücutlarında daha az katman vardır. Hatta bacak sayıları da daha azdır, sadece üç çift.
Они двигаются быстрее чем многоножки, так как у них есть меньше сегментов тела и меньше ног - только три пары.
en iyi ihtimalle bulanık anılardır.
Наши воспоминания о рождении теряются в тумане.
Ana görevi şekilleri tanıma önseziler, duyular ve yaratıcı algılardır.
Оно отвечает за распознавание образов, интуицию, чувствительность, творческое озарение.
Dentrassiler aşçılardır.
Дентрасси — повара.
Senin gezegenin ve insanlar, Hayat, Evren ve Herşey hakkındaki en temel sorunun cevabını arayan on milyon yıllık bir araştırmayı yürüten organik bir bilgisayarın parçalarılardı.
Должен сказать, что Вы и Ваша планета образовывали массив органического компьютера для исследований, длившихся 10 миллионов лет по расчету главнейшего вопроса Жизни, Вселенной и Всего остального.
Saatler önce dönmüş olmalılardı.
Они должны были давно вернуться домой. Поспеши.
Bizi tuzağa düşürenler, o lanet karacılardı.
Только из-за тебя мы попали в эту ловушку.
- Bunu... yapan... Duke'lardı.
- Это... всё... дедки...
Güney Kahin'ini yıllılardır araştırırım.
Я изучаю Южного Оракула уже много лет.
Ağlayan Tanrılardır.
На самом деле боги оплакивают нас.
Hemen hemen aynılardır.
Полагаю, они все более-менее одинаковы.
-... gerçek davacılardır.
- Они настоящие участники суда.
Zee-lard...
Джилард? - Джилард.
Resmi olarak branşım İngilizce'ydi, ama aslında ilgilendiğim şey 60'lardı.
Официально моим основным предметом был Английский, но самом деле он был на последнем месте.
- Bu isyancılardı.
- Повстанцы.
- Muhtemelen isyancılardır.
- Скорее всего, это мятежники
Belki de hiç evde yaşamamalılardı.
Может, им вообще не следовало жить в доме.
Belki de haklılardır.
Возможно, они правы.
Onlar masamda ağırlık olarak tuttuğum başarılardır.
Это мои трофеи.
Çingeneler çok iyi savaşçılardı.
Цыгане хорошие бойцы.
O kadar dayanıklılardı ki, Naziler onları ele geçirip havaya uçurmaya çalıştıklarında başaramadılar!
Настолько прочные, что нацисты хотели их взорвать - и не смогли!
Molly ile nişanlılardı.
Они с Молли одно время собирались пожениться.
Diğer istasyonlarla bunu karşılardık.
В частичном нарушении нет ничего страшного.
Olağanüstü savaşçılardır, Sihler.
Они великолепные воины.
30 tane önce gelmiş olmalılardı.
Они должны были прийти уже 30 песчинок назад!
Müstakil bir evde yaşamalılardı.
Им следовало жить в настоящем доме.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]