Ların translate Russian
41,146 parallel translation
Sende o Ranger'ların çekmesini sağladın.
Поэтому ты пожертвовал теми рейнджерами.
O Ranger'ların bilgilerini ben sızdırmadım.
Я не сливала личности тех рейнджеров.
Saldırılarını hemen yapmalarını söyleyelim.
Пусть проводят теракт сейчас же.
Ranger'ların isimlerini teröristler o vermiş.
Что он сдал рейнджеров террористам.
John'a Jadalla Bin-Khalid'e Ranger'ların isimlerini senin verdiğini söylemişsin.
Ты сказал Джону, что сдал личности рейнджеров Джадалу бин Халиду.
Peki ben o Ranger'ların isimlerini nasıl almışım acaba?
И как бы я достал личности тех рейнджеров?
Sen o Ranger'ların idam fermanlarını imzaladın, anladın mı?
Ты подписал смертный приговор этим рейнджерам, ты понимаешь?
John'a dediğine göre o Ranger'ların isimlerini Jadalla Bin-Khalid'e sen vermişsin.
Ты сказал Джону, что сдал личности рейнджеров Джадалу бин Халиду.
O Ranger'ların ölüm fermanlarını imzaladın.
Ты подписал смертный приговор этим рейнджерам!
Klaus, mevcut akıntıların açısı kaç derece?
Клаус, под каким углом направлены преобладающие течения?
Mevcut akıntıların açısı...
Угол преобладающих течений...
Geriye gidip tam bu anda Baudelaireların geçmişini değiştirebilmeyi, yakında yaşayacakları büyük sıkıntıları, ıstırap ve çilenin pençesine düşmelerini önleyebilmeyi çok isterdim.
Конечно, мне бы хотелось вернуться и изменить историю Бодлеров именно в этот момент, приведшей к нищете, скорби и... ужасным затруднениям в ближайшем будущем.
Buyurun, girin ama ayakkabılarınızı paspasa silmeyi unutmayın, içeri çamur sokmayasınız.
Пожалуйста, проходите, и могли бы вы вытереть ноги о коврик. Так вы не занесёте грязи внутрь.
Onların iniş öncesinde limandan kaçtılar.
Они сбежали из гавани до высадки.
Güney ve batı kapılar tarafından yerleştirilen adamlarınız mı var?
На юге и западе людей поставили?
Bu kadar acı çeken birinin acılarını dindirmek mümkün müdür?
- Они понесли страшные потери – по-вашему, это можно исправить?
Değildir ama acılarının sorumlusunu ele geçirmek de bir şeydir.
- Нет. Но схватить того, кто в ответе за всё – неплохо для начала.
Bazılarının kabullenmesi bir şeyi değiştirmez.
- Неважно, сколькие согласятся.
Hatta bazılarının uzuvları henüz onlar diri iken parça parça kesilmiş.
Некоторых расчленили еще при жизни.
Davamız sağ çıkacaksa bu işten bazılarımız soğukkanlılığını koruyamayanların yerine de soğukkanlı hareket etmenin yolunu bulmalı.
Хотим, чтобы уцелело наше дело, хотя бы часть из нас должна сохранять ясность разума, пока другие не могут.
Evler anıların mimari formudur.
Дома – архитектурная форма памяти.
İmza sahipleri, sensoryumlara insan haklarını garanti ettiler ve askeri ihtiyaçlar için kullanılmaması konusunda anlaştılar.
Подписавшиеся гарантировали человеческие права сенсориумам и согласились не использовать их в военных целях.
O ilaçların bazıları hâlâ işe yarıyor.
Некоторые из лекарств вполне себе могут быть эффективными.
Bu silahlı saldırıların hiçbiri yoktu.
Не было никакой массовой стрельбы. Боже.
Tüm tweetlerini, gönderilerini, röportajlarını okudum ve internetin nasıI psycellium'a benzediğini düşünüyordum tıpkı ormanda Angelica ile yaşadıkların gibi anılar ve anlar bizim ötemizde var oluyor.
Начала читать его твиты, посты и интервью, и я подумала, что интернет похож на псицелиум, как то, что ты испытала в лесу с Анжеликой, где воспоминания и моменты нашей жизни существуют вне нас.
İzin ver de acılarını dindireyim.
Позволь избавить тебя от мучений.
Bazılarınız bu ilaçları alıyor.
Некоторые из вас их принимают.
Ateşkes yapıldıktan sonra Avrupalıların mekanlarına dönüp, şarap içtikleri gibi.
Как после перемирия европейцы снова стали ходить в кафе, пить вино.
Ama aldığımız duyumlara göre o gece vardiyanın sonuna doğru istasyondaki taşaklıların hepsi coplarıyla bara dönmüşler o bisikletli sik kafaların yere izlerini çıkarmışlar.
Но ходят слухи, когда в конце смены он всё это рассказал, все свободные копы поехали в тот бар с дубинками и отимели этих долбаных байкеров.
Türbanlılar, Hristiyanların düşmanıdır.
Хиджаб носят враги Христа.
Erkek, 30'larının başında, sağ üst bacağa kurşun yarası.
У нас мужчина тридцати лет, пулевое ранение в верхнюю часть бедра.
Ayakkabıların senin olsun.
- ( воз ) Оставь туфли себе.
Bazılarını almak için yalnız gitmem daha iyi olabilir.
Ладно, думаю, мне лучше сходить за ними одной.
Bu kişinin sevgilinle ilişkisi olduğunu, arıların ölmesinden endişelenen çıplak bir hırsız olmadığını varsayıyorum.
! Предположу, что это любовница твоего парня, а не обнажённая домушница, обеспокоенная вымиранием пчёл.
- Gerçekten bağlantıların var mı?
У тебя действительно есть связи?
Cihad savaşına katılmak için Amerikalıların izini sürmemize yardım ediyor.
Она помогает нам отслеживать американцев, которые решили вступить в джихад.
Bernie, ayakkabılarını suluyorsun.
Берни, ты льешь на ботинки.
Jadalla Bin-Khalid o saldırıları gerçekleştirdiğinde kaç kişi hayatını kaybeder tanrı bilir.
Бог знает, сколько человек погибнет, если Джадал бин Халид совершит те теракты.
Bazıları bu yaptığımın cesur bir hareket olduğunu düşünebilir.
Некоторые могут посчитать это храбрым поступком.
Babam, quesadilla'ları yakınca ne demişti, hatırladın mı?
Помнишь, что сказал Папа, когда сжег кесадильи?
Bu sömürgeyi ayağa kaldırmakta başarısız olursak karşımıza ne sorunlar çıkacağını anladılar.
Считают, что мы должны восстановить колонию, и неудача чревата гибелью.
Axe kapıları açın diyene kadar kimse kapıları açmayacak.
Никто не откроет двери, пока Акс не скажет открыть двери.
Dünyaya şunu bildirmeni istiyorum, hastanelerimiz, üniversitelerimiz, golf sahalarımız ve Tanrı bilir daha neler için ülkemize gelmek istiyorlarsa bir sopanın ucunda kafamı yakmaktan daha fazlasını yapmalılar.
Я хочу, чтобы вы знали мир Что, если они хотят продолжать В эту страну для наших больниц, Наши колледжи, наши поля для гольфа И Бог знает, что еще...
Zayıf yurt içi bağlantıları, yurt dışında ICO'ya sapkın bir hayranlığı var.
Все, что у нас есть, это некоторые Свободные внутренние соединения. Извращенная идолия ICO за рубежом.
Maddie teyzen bağlantılarını kullandı.
- Тётя Мэдди помогла.
Bir keresinde birkaçını okula götürdüm, sonra herkes bana Karakurbağası Tommy demeye başladı, oysa su kurbağasıydılar.
- ( Том ) Я как-то принёс лягушку в школу, и после этого меня все обзывали Томми-Жаба. Хотя это была вовсе не жаба.
Ayakkabıları çıkarmalısın.
- ( воз ) Тебе надо снять туфли.
Ayakkabıları da alın.
Забирайте туфли.
- Kızını kaçırdılar. - Şebeke kaçırdı.
Ваша дочь похищена картелем.
Omar'ın, Ogygia Hapishanesinde bağlantıları var.
У Омара есть связи в Огигийской тюрьме.
Çılgın Amerikalılar, nasılsınız?
Привет, как дела, чуваки? lt ; / igt ;