Mır translate Russian
249,942 parallel translation
İnsanlara yatırım yaptığınız şirket işte.
- Ну, венчурный фонд...
Hepsi bu kadardı sanırım.
Вот и все.
Sanırım, bu gece buluşacaklardı.
Кажется, у них сегодня встреча.
Ona karşı biraz sabırlı olmalısın, kendisi biraz geri zekalıdır. - Geri zekalı mı?
Вообще, с ним нужно проявить терпение, он слегка дебил.
Sipariş edeli epey oldu sanırım.
Кажется, мы уже давно заказали воду.
- Hazır olduğunuz zaman başlayalım.
Мы ждем вас.
Bu sabah, Bachman'la olan uzun süreli ilişkini de göz önüne aldık, ve sen de ikinci bir şansı hak eden yetenekli bir yatırım uzmanı olduğun için, bunlar onun sözleri, işe sen devam ediyorsun.
- А сегодня он предложил передать это дело тебе, поскольку у тебя богатый опыт работы с Бахманом и ты талантливый специалист, которому стоит дать второй шанс.
Sanırım öyle.
- Боюсь, что так.
Gerçekten hissetmek için incecik bir uyku tulumu ve delikli, iki kişilik bir çadırın uzaydaki eşdeğeri lazım.
Чтобы его прочувствовать, нужен космический эквивалент тоненького спальника и протекающей тесной палатки.
Çadırımızı tuvalet bloğunun yanına açarız.
Расставить палатку рядом с туалетом.
Evet, sanırım öyle yaptık.
Да, ты права.
Evet, birazcık korktum sadece sanırım. Çok hızlı nefes almamaya çalış.
Да, я просто... немного в шоке.
Sanırım bunlar ağa bağlı değil. Tamirat için gelmişler, bu yüzden emir alamazlar. - Ya yanılıyorsun?
Эти скафандры на ремонте и отключены от сети, а значит, и команд не получают.
Deneyiminizi sınıflandırır mısın... - Tamam, geminiz nerede?
Оцените ваши переживания...
Bazı yakın dostlarım da mavi sayılır.
У меня много синих друзей.
Bu işi çözdüğüm zaman ne kadar çekilmez bir tavır takınacağımı tahmin edebiliyor musun? - Yapma şöyle.
Представляешь, как я всех достану, когда получится найти выход?
Ardıştırıcı takılmış, yeniden başlatılması lazım.
Контроллер заело. Нужна перезагрузка.
Onlar hayatlarımızı alırsa biz de üslerini ve elde edecekleri her kuruşu onlardan alırız!
Они заберут у нас жизни, а мы заберём у них станцию и всю её будущую прибыль.
- Sanırım hayattayım.
- Да? Кажется, я жива.
Sanırım bunu ayarlayabiliriz.
Такое можно устроить.
Peki patlamış mısır ister misiniz?
Да. Не хотите попкорна?
- Sanırım onu kaybettik Doktor.
Думаю, мы её потеряли.
Daha sonras da Lusitania'yı anlatırım.
Про "Лузитанию" я расскажу потом.
Tamamdır, anladım.
Я понимаю.
- Biz yapabiliriz. Hazırım.
Мы сможем.
- Senin yanında savaşırım.
Сражаться плечом к плечу.
- Hayır ama bir planım var.
- Нет, но у меня на то план.
Sanırım Mars'tan nasıl dönebildiğimizi unutuyorsunuz.
Не забывай, как мы вернулись с Марса.
Hayır, artık ücretsiz TARDIS bakımı alıyor.
Нет, он теперь получает бесплатный ремонт ТАРДИС.
Yeniden dağıtırken, bir yatırım fırsatı oluşacak.
Пока ты перераспределяешь средства, появилась возможность для инвестирования.
Margot'u tanırım.
Я знавал Марго.
Sahte bir kumarhane anlaşmasına yatırım yapmak için Kuzey Dakota'da bir petrolcü var.
Я вынудила нефтянника из Северной Докоты вложиться в липовое казино.
Ben senin işini kurtarırım, benimkine çok yakından bakmazsın.
Я спасаю ваш бизнес, а вы не присматриваетесь к моему.
Bekleyeceğim, ancak bütün bunca yıldan sonra, anlaşmayı bitirdiğimde yine de uyanırım.
Я бы встал, но после стольких лет, меня завершение сделок всё ещё возбуждает.
Sasha, delik açmak için hazır mısın?
Саша, к захвату готовы?
Bugün Snyder Kurumu'nun bu rezil rıhtımı nihayet temizlemek için yaptığı cömert bağışı açıklamak ve...
Я пришла объявить о щёдром пожертвовании из Фонда Снайдера, чтобы наконец очистить этот порт, и дать вам...
Kızım, bu testler ırkçıdır, biliyorsun.
"Девчонка, ты же знаешь - эти тесты расистские!"
Kalp kırılması mı, böcek ısırması mı kötü?
Что хуже всего? Разбитое сердце или укус таракана?
Kırılmak mı, ısırılmak mı?
Разбитое сердце или укус таракана?
Hayır. Buraya canım.
Не-не-не, давай сюда, дорогая.
Ama yepyeni ve güzel bir rıhtım olacak. Ördekler de olacak. Yavruları olan ördekler.
Но у тебя будет наилучшая вода с уточками, а у уточек рождаются маленькие уточки.
Tatlım, sen şapşal değilsin. Ben ortalıktaki en cazgır fahişeyim.
О, дорогая, ты не дура, просто я - самая опасная сучка в игре.
Ne güzel oldu. Akşam yemeğine kalır mısınız?
О, парни, а можете остаться на ужин?
Ben kalırım ama Mikey'nin işi var.
Я смогу, Роджер, но Майки нужно быть в другом месте.
"Korkulu Şükrangünü" dediğiniz günü neden öyle adlandırdığınızı anlatır mısınız?
Опишите то, что вы назвали "Благодарением Ужаса".
Ben herkesi bırakırım.
Я всех завезу.
Margaret'in öldüğü günün sabahı küçücük kavgaları oldu sanırım.
Помнится, в утро дня смерти Маргарет, у них была крошечная ссора.
Sanırım vardık, Anne.
Вроде приехали, Энн.
Çok sakin bir babayımdır.. ama tek bir kuralım var bir kural.. Jessup Çiftliğine gitme.
Я очень добрый папа, но у меня есть одно правило... одно правило... не ходить на ферму Джессапов.
Çok rahat bir sanığımdır, ama tek bir kuralım vardır tek kural. Summer'ı sorgulama.
Я очень добрый подсудимый, но у меня есть одно правило... одно... не вести следствие по Саммер.
Sanırım hepimiz meninin nasıl ortaya çıktığını biliyoruz.
Думаю, все мы знаем, как сперма... оказывается в окружении.