English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Odan

Odan translate Russian

3,735 parallel translation
Tamam. Pekala, Jenny, senin yatak odan bu tarafta değil miydi?
Ладно, Дженни, не твоя ли там спальня?
O odanın bir hazine odası, sonu gelmeyen mucizelerle dolu bir saray olduğu hayalini saatlerce kurduğumu bilirim.
Я пытался ее открыть каждый раз, когда бывал там. Я провел несчетное количество часов, воображая, что эта комната - это хранилище сокровищ, дворец нескончаемых чудес.
Çıkmadan önce hastanı kontrol edecektim, ama belki Leah'ın odanın yanında olmadığına emin olmalısın.
Нужно проверить нашего пациента перед уходом, но наверно стоит убедиться, что Лии нет рядом с комнатой.
Oturma odanız neden kusmuk gibi kokuyor?
Why does your living room smell so much like puke?
Aklın da odan kadar pis!
У тебя мысли такие же грязные, как твоя квартира!
Odanızın hazır olduğunu söyleyene kadar şurada biraz oturun.
Вы присядьте здесь, а я вас позову как будет готова комната.
Evet, odanız hazır. 208. Birinci katta.
Ваша комната готова, номер 208.Первый этаж.
Evet, burası bir hostel. Bu yüzden odanızı başkalarıyla paylaşacaksınız.
Да, это хостел.Так что вам придется делить комнату с другими людьми.
Evet, odanın anlayışını sezdim ve bu anlayış birisini işe almak istediğimiz yönündeydi.
Да, но я уловил согласие, и все были согласны с тем, что мы должны нанять кого-нибудь.
Dur biraz, bu "odanın anlayışı" saçmalığı ne?
Подожди, что это за ерунда с каким-то "согласием"?
Odanı düzenlediğin zaman bunun üstüne kitap koyabilirsin.
Знаешь, когда ты устроишься в своей новой комнате, ты можешь поставить на нее книги.
Odanın döşemesini de üstünde kayılacak hâle getirir.
И где пол в спальне превращается в залитый последом каток.
- Burası... Burası en iyi odanız mı?
Это ваш лучший номер?
Brooke, bize küçük odanın neden daha güzel olduğunu anlatma fırsatı verdiğin için teşekkürler.
Брук, спасибо за эту возможность объяснить тебе, почему маленькая комната лучше.
Odadaki köşeleri çözmek için geometriyi kullandım. Odanın genel kapasitesini böylece anladım. Sonra da oda alanının en verimli kullanılacağı şekilde odayı yeniden düzenledim.
Итак, как вы видите, я использовал геометрию для вычисления вершин... в комнате, тем самым узнал общую площадь, и потом реорганизовал все чтобы... наиболее эффективно использовать пространство
Ağaç odanın içinde mi diyorsun?
Разве в этой комнате есть ёлки?
Mona Lisa gibidirler odanın neresinde olursan ol göz temasını kurarlar.
Они как Мона Лиза, смотрят тебе в глаза, где бы ты не стоял.
Gideceğimiz yerde kendi odanız olacak.
На новом месте, которое нашла бабушка, у каждого будет своя комната.
"Odanızdan ayrılmayın, sonra geri döneceğim." yazdı.
Она сказала : "Оставайся в своей комнате Вернусь позже."
"Sonra döneceğim, odanızdan ayrılmayın." yazdı ve de konuşmadın demek.
Оставайтесь в своих комнатах. Ничего больше.
Odanın bu tarafı senin olsa olur mu?
Тебе эта сторона подходит?
Bay Cherevin odanızdan memnun kalmanızı umuyor.
Мистер Черевин надеется, что номер в отеле вам понравится.
Odan şimdiye kadar temizlenmiştir.
Номер приводят в порядок.
Odanın karşısında yetişiyorlar.
Разлетелись по всей комнате.
Senin boş odan çok, lütfen uyumaya git.
А у тебя места полно. Ложитесь спать!
Odan şu tarafta!
Твой номер здесь!
Hayır, Annie, senin odan.
Нет, Энни, это твоя комната.
Odan babamin önemli esyalariyla dolu.
В твоей комнате все папины важные вещи.
Bayan, sizden odanıza gitmenizi istiyorum.
Мэм, надо, чтобы вы пошли в свою комнату.
Eğer hazırsanız, sizi yeni odanıza alalım.
Теперь, если вы готовы, мы отвезем вас в новую палату.
- Senin odan bizimkinden küçükmüş.
Твоя комната меньше, чем наши.
Odanın dikkatine emrediyordum.
Я управлял аудиторией.
- Odanı hazırladım.
Я подготовила тебе комнату. - Да ну?
Sonra aklıma bu odanın yalanlarla ve sırlarla dolu olduğu geldi.
А потом я подумала, что вся комната битком набита его враньем и тайнами.
Brian Drew odanızı dağıttı.
Брайан Дрю только что разнес твой офис.
Ya da "Acaba bu odada veya bu odanın dışında umurunda olduğum birileri var mıdır?" diye düşünürüm.
Или, там, " есть ли какому моему знакомому дело до того, выйду я из комнаты или нет? !
Odanızda bir erkekle yalnız kaldığınızı öğrenirlerse ne olur?
Что если они узнают, что вы были наедине с молодым человеком в своей спальне?
Burası sizin odanız Doktor Quirke.
Это ваша, доктор Квирк.
Gordon, odanın boyatılması ile ilgili bir şey mi dedin?
Гордон, там было что-то про покрашенное помещение?
Odan senin olsun.
У вас своя комната.
Benim tam karşımdaki odanın hangisi olduğunu öğrenmek istiyorum.
- Корт! - А какой номер напротив?
Bay Mallard. Odanızda her şey tatminkâr mı?
Мистер Маллард, ваша комната вас устраивает?
Şuradan bir şeyler alayım da size yeni odanızı göstereyim.
Давайте кое-что захватим, и я покажу вам ваш кабинет.
Bir odanın içinde sadece ikiniz.
Вы вдвоём в кабинете.
Burası sizin odanız.
Комната сидеся.
Senin odan benimkine çok uzak.
Твоя комната слишком далеко.
Eğer bu odanın manevi değeri varsa odaları değiştirmek benim için sorun olmaz.
Я не против поменяться... раз эта комната так важна для вас.
Iıı, boş bir odanız var, değil mi?
Здесь есть другая комната?
- Sizin odanızdayım öyle mi?
- Я в вашем номере?
Odanın anahtarı.
Вот ключ от номера.
Odanın için havalı mallarla dolu.
У него их полно.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]