Ogretmen translate Russian
2,611 parallel translation
- Bugün öğretmen zenginleştirme günü.
- Неа, у учителей день самообразования.
- Öğretmen için de öyle demiştiniz.
То же самое вы говорили про учителя.
Moruk, hâlâ öğretmen demek. İnanamıyorum.
что эта карга еще преподает.
İyi haber, öğretmen yaşayacak.
это хорошие новости.
Büyük Hata, Öğretmen- -
Большая ошибка, учительница
Hey, Öğretmen- -
Эй учитель
Eğer bu koridorlarda peşinde dolandığım her yedek öğretmen için bir şarkı yazsaydım şimdiye Aretha Franklin olmuştum.
Если бы у меня была песня для каждого учителя на замену, которого мне приходится искать в этих коридорах, я бы была Аретой Франклин.
Bence Neal'dan iyi bir öğretmen olurdu.
Спорим, из Нила бы вышел классный учитель.
Aslında ben öğretmen değilim.
На самом деле, я не учитель
Yalan söylemiyorum. Hadi durma, blöfümü gör. Bırak öğretmen beni öldürsün.
я не вру. ну давай, проверь блефую ли я позволь учителю убить меня.
Öğretmen olmak, öğrenciler için geleceğe bir kapı açmak demektir ve ben rezil ettim.
Быть учителем, значит предлагать студентам дорогу в будущее, а я все испортил.
Öğretmen olmanın en güzel tarafı budur.
Ты знаешь, это и прекрасно в работе учителя.
Bu okulda nasıl araba kullanılır ve denklemler gibi önemli şeyleri öğrencilere öğreten bir sürü harika öğretmen var ama siz öğrencilerinize hayal etmeyi öğrettiniz.
В этой школе много отличных учителей, которые учат своих учеников многим важным вещам, подобно тому, как управлять и дробям... но вы учите своих учеников мечтать.
Genç ve istekli öğrencisine bilgeliğini sunan nazik öğretmen.
Великодушный учитель дарует мудрость юной и страстной ученице.
Bazen kokteyl barmeni, bazen öğretmen olmam gerekiyor.
Иногда нужно быть барменом. Иногда - учителем.
Avukat kızın takım elbiseler giyip çok fazla çalıştığı anlamına geldiğini biliyorum ve sen... bir şeyler pişirip tüm renkli etekleri giyen eğlenceli öğretmen kızsın.
Я знаю, что я "злая адвокатша" которая носит костюмы и много работает а ты... ты такая весёлая учительница с разноцветными юбочками и печешь пирожные.
Ve "biri" ni kastederken polis gözlüklü bir öğretmen, iş adamı, Kızılderili şefi olabilir.
Это может быть и коп, учитель в очках, бизнесмен, индейский вождь.
Aday yoklaması için çalışmak yerine veli-öğretmen konferansında zaman harcamak biraz riskli değil mi?
Принимая во внимание данные по праймериз со времени родительской конференции - это немного рискованно?
Öğrenci / öğretmen ilişkisini dengede tutmanın bazen ne kadar zor olduğunu biliyorum
Я знаю, насколько сложным и ненадежным может быть держать под контролем отношения ученицы с преподавателем и я сделал несколько неправильный выбор
Söylediğim sadece, kuralları unutmanın zamanının geldiği ve ona doğruyla yanlış arasındaki farkı öğretmen gerketiği.
Я лишь говорю, что пора забыть о правилах и научить её отличать плохое от хорошего.
Birkaç saate öğretmen mümkün mü?
А за пару часов можешь?
Bundan hiç kimseye bahsettin mi? Öğretmen, aile, herhangi biri?
Учителю, родителю, кому угодно?
Çünkü tarih gece yazılır bu yüzden kitapları kapat, ışıkları kapat ve dinle... Kalbimin öğretmen olmasına izin ver.
Потому что история сделана ночью так близко, книги, выключить свет и слушай дай моему сердцу научить
Kalbimin öğretmen olmasına izin ver. Kimse reddetmek için burada değil bizim dersleri tekrar ettiğimiz gibi.. ... sen de kaçırıyorsun.
потому что история вершится ночью книги так близко, выключи свет и слушай дай моему сердцу научить никто здесь не разочаруется что мы учимся вы пропали без вести
Öğretmen mi?
Учитель.
Ya bu olacaktı ya da öğretmen olacaktım.
Либо копом, либо учителем для бедных.
Rehber öğretmenim olarak bunu takdir etmelisiniz. Bu bok çukurunda rehber öğretmen olmanın nasıl bir şey olduğundan haberin var mı?
должны ценить подобное. каково это быть наставником в этой сраной дыре.
Başlamışken neden birinci sınıflara da öğretmen yapmıyoruz?
Может, ещё первоклашек учить доверим?
Öğretmen kalın çerçevene A vermedi mi?
Учительница не поставила тебе пять за то, что ты одела очки в роговой оправе?
Uzaylılarla konuştuğuna inanan bir öğretmen mi beni ilgilendirmez?
Учитель, который верит, что говорит с пришельцами, меня не касается?
Nasıl bir rehber öğretmen, zorbalık karşıtı bir kampanyayı reddeder?
Заткнись! Какой ты после этого психолог, если ты не поддерживаешь кампанию против насилия в школе?
Yalnızca açık öğretim mezunu olabilirsiniz ama neden cahil bir gerizekalı gibi davranmayı kesip, rehber öğretmen gibi davranmıyorsunuz?
Ну, я, это... Когда ты уже начнешь вести себя как настоящий школьный психолог, а не какой-нибудь неосведомленный, отсталый пидарас?
- Birinin rehber öğretmen getirdiğini duydum.
Я слышала, что кто-то вызвал специалиста по борьбе с насилием в школе.
Eğer bu şehirde bir lisede veya üniversitede öğretmen olamayacaksam geriye ne kaldı ki?
Если я не могу преподавать в школе этого города или колледже, что остается?
öğretmen ya da fırıncı olsun ne istiyorsa onu olsun isterim.
Быть может, она будет медсестрой, учителем или пекарем. Я хочу, чтобы она занималась тем, что ей нравится.
Sence öğretmen de orada olacak mı?
Как думаешь, эта училка будет сегодня на слушании?
Bana bak oymak başı burada öğretmen biziz, sen değil.
Да, мы знаем. Послушай, мистер Бойскаут, это ты сегодня у нас учишься, а не наоборот.
Ben bir öğretmen çağıracağım.
А я поищу учителя.
Hala öğretmen misiniz?
Всё преподаёте?
Tek ihtiyacın olan bir çalışma arkadaşı, bir öğretmen.
Тебе просто нужна помощь. Репетитор. Погоди!
Bir öğretmen açığı var, onun için başvuruyorum.
Подаю заявление на должность учителя.
Demek istediğim... okul durumuna bile bakacak olursak onun ortaokulu bitirebilmesi için kaç tane özel öğretmen tutmak zorunda kalmıştın.
Я просто хочу сказать... Хорошо, возьмем школу, сколько репетиторов вам пришлось нанять, чтобы она перешла из младшей школы в старшую?
Bana işimi nasıl yapacağımı öğretmen nereden çıktı?
Когда ты начала указывать мне, как делать мою работу?
Kötü çocuğumuz, öğretmen.
Учитель - вот наш злодей.
"Öğretmen" diyenler de var. Çünkü sanrıdayken kendine kafandaki soruları soruyorsun ve cevaplar kendi beyninden geliyor.
Они называют его "Учитель", потому что, пока ты кайфуешь, ты должен задавать себе эти вопросы и всю херню, и ответы идут прямо изнутри твоего мозга, чувак.
Ayrıca P.E.T.A.'lıları deli ediyor ve eğer P.E.T.A. seni seviyor ya da nefret etmiyorsa, bir hiçsin demektir, aynı bir asker ya da öğretmen gibi.
Кроме того, это дико бесит P.E.T.A., ( организация, ведущая борьбу за права животных ) а если P.E.T.A. не любит или не ненавидит тебя, ты никто, словно какой-то учитель или солдат.
Öğretmen konuşmaya başladı mı?
Учительница уже начала говорить?
Öğretmen konuşmaya başladı, ben de seni iyi duyabilmek için koridora çıktım.
Учительница начала говорить, так я вышел в коридор, чтобы слышать тебя лучше.
Georgetown'da öğretmen.
Преподаёт в Джорджтауне.
- Jess, artık gerçek bir öğretmen oldun.
Я люблю это! Джесс, теперь ты настоящий учитель.
"Bu öğretmen çok ateşli."
"Эта учительница очень горячая".