Patates kızartması translate Russian
497 parallel translation
Arabanın döşemesinden eski bir patates kızartması yemiştim... Bir mecaz.
Я конечно, съела старую фри с пола своей машины, но...
Hamburger ve patates kızartması. Biftek ve patates kızartması.
Гамбургер с фритами, антрекот с фритами, филе на паровой бане...
Cintra'nın Snackbar'da biraz patates kızartmasına ne dersin?
Как насчёт картофеля фри в закусочной Центра?
Günde bir ya da iki kez - nadiren daha fazla -... bir parça ızgara biftek, patates kızartması ve bir kadeh kırmızı şaraptan oluşan hesaplanabilir ölçüde protein ve glukozit bileşimi yutuyorsun.
Ты поглощаешь, - один или два раза в день, редко чаще, - довольно точно подсчитываемое количество белков и углеводов в виде куска жареной говядины, ломтиков обжаренного в масле картофеля и стакана красного вина.
Yani, başka bir deyişle bonfile ama fileto olmadığı kesin kimsenin pomfrit demeyeceği patates kızartması ve menşeinin meçhul olduğundan kimsenin şüphe etmeyeceği bir kadeh kırmızı şarap.
Иными словами, - это стейк, но, определённо, не из филейной части, и чипсы, которые недостойны назваться настоящим французским картофелем фри ; ну, а происхождение красного вина в твоём стакане - неопределённо, если не сказать - сомнительно.
Etinin sertliğini, patatesinin yağlılığını şarabının sirkevari tadını, ilk başta aşevlerini çağrıştıran bu küçültücü sıfatların ve onlarla birlikte anımsanan üzüntü, sefalet, fukaralık, ihtiyaç utancın yavaş yavaş anlamlarını yitirmesi patates kızartmasına dönüşen yağın, ete dönüşen sert şeyin şaraba dönüşen bu sirkevariliğin seni etkilemeyi bırakması üzerindeki etkisini yitirmesi biraz zaman aldı.
чтобы все эти уничижительные прилагательные, напоминающие о дешёвых столовых, постепенно потеряли свой смысл и чтобы печаль, горе, бедность, нужда, стыд, которые неразделимо связаны с жирными чипсами, жёстким мясом, прокисшим вином, перестали задевать тебя, оставлять на тебе свою печать.
Patates kızartması ve keççap.
Жареная картошка и кетчуп.
Bir düzine fazla büyük olmayan ıstakoz, soğansız tartar ve sıcak patates kızartması.
Дюжину устриц, соус без лука подавать подогретым.
McDonald'ın patates kızartması daha güzel ama bunu Bay McDowell'e asla söylemem.
Мне нравится в МакДональдсе. Не говорите мистеру МакДауэлу.
En azından patates kızartması yapmayı öğrendik.
Ты научился жарить картошку.
Bir tür patates kızartması.
Вроде жареной картошки.
Kola ve biraz patates kızartması alabilir miyim?
Привет. Мне только колу и картошки.
Patates kızartması, kalmadı.
Картошку нельзя. Сендвич нельзя.
Ben gidiyorum ve ikimize buğday gevreği ile patates kızartması getiriyorum.
Я схожу за солодовым напитком и картошкой.
Eminim öyledir. Ama bana bir orta boy çizburger, kola ve patates kızartması.
Конечно, но я буду чизбургер, средний, кока-колу и жареную картошку.
- Oda servisi mi? Evet. Eee, dört büyük porsiyon patates kızartması iyice kızarmış olsun ve biraz kola.
Да, 4 порции картошки-фри, поподжаристей, "Коку"
Hepsi iyice kızarmış dört porsiyon patates kızartması ve büyük bir kola yapıyor.
Значит, 4 порции картошки-фри, сильно зажаренной, и большую "Коку".
- Bir bira, patates kızartması.
- Еще пива и чипсов.
- Harika, teşekkürler. - Patates kızartması. Hey, başka kart alabilir miyim?
Можно карту взять?
Biraz patates kızartması ister misin?
Чипсов хочешь?
Oak Room burger ve patates kızartması, 24 dolar.
Бургер и картошку-фри за 24 $.
Charenton Bridge'den bana patates kızartması alabilir misiniz?
Купите мне немного картошки-фри в Charenton Bridge?
Üç cheeseburger, 2 büyük patates kızartması 2 çikolatalı süt ve büyük bir Coca-Cola.
Три чизбургера, 2 большие порции картошки 2 шоколадных коктейля и 1 большая "Кола".
Patates kızartması için paramız var.
На чипсы хватит.
Kusura bakma, sadece patates kızartması alacak kadar paramız var.
- Извините, чипсы только на двоих.
Haydi bakalım. Bu patates kızartması fena değil.
Вот, держи.
- Ve patates kızartması!
- Это заказано специально...
Benim durumumda, zor olan oğlumun oyuncak arabalarının peşinden koşmak, patates kızartmasından başka şeyler de yemesini sağlamak...
В моем случае, самое тяжелое следить за его игрушками, убедиться что он съел что-нибудь кроме жареной картошки...
Patates kızartması ve biraz da ketçap!
Детскую порцию жареной картошки с кетчупом.
Ben hamburger ve patates kızartması isteyeceğim.
Я хочу гамбургер с картошкой фри.
Balık ve patates kızartması dene.
Пусть попробует рыбу и чипсы.
Hollanda'da patates kızartmasının üzerine ketçap yerine ne koyuyorlar biliyor musun?
- А знаешь, чем они поливают картошку фри? - Чем?
Patates kızartması dedim!
Я заказывал картофель фри!
Biz patates kızartması satıyor muyuz?
А мы продаем картофель фри?
- Ve patates kızartması.
Да, я хочу жареной картошки.
Ben patates kızartması istiyorum. Başlarım ayininize.
Вы забыли про картошку, тупые ведьмы со своим поганым ритуалом.
Patates kızartması nerede?
Где картошка фри?
- Oh, patates kızartması.
- Картошку фри.
Saat gecenin 3'ü, tişörtünde patates kızartması kırıntıları var. Bir gözün açık, tek ayağında çorap sallanıyor.
В 3 часа утра, картофельный чипс приклеился к вашей рубашке, один глаз открыт, носок свисает с ноги.
Şu daha gevrek ve daha lezzetli patates kızartmasının kendi fikri olduğunu iddia ediyor.
Предъявить иск против французской картошки было целиком ее идеей. Я дал официальное согласие.
Patates kızartması falan gibi...
- Жареная картошка и филейный бифштекс.
Ama haberin olsun, Baştan ayağa örtündüğü o çarşafla patates kızartması hazırlamak ona hiç de kolay gelmeyecektir.
Ей будет нелегко продавать рыбу и чипсы с утра до ночи, одетой в гребаную простыню.
Patates kızartması sattığın bir dükkanın var baba.
- У тебя есть магазин чипсов, папа.
- Patates kızartması? - Olur.
Картошку?
- İki patates kızartması.
Две картошки.
Ben patates kızartması istiyorum.
Хочу картофель фри по-французски.
Patates kızartması ister misin?
Картошки хочешь?
Gelin de biraz patates kızartması yiyin.
Иди, съешь чипсов.
Patates kızartması :
Чипсы.
Patates kızartması severim.
Мне нравиться хрустящий картофель.
Patates kızartması!
Здесь чипсы!