Takıldım translate Russian
1,380 parallel translation
Dün gece Maudette'le takıldım ve seks yaptık.
Прошлым вечером я подцепил Мадетту, у нас был секс.
Bana bakma ortak ama kıçını kollamak için takıldım geldim bir de suratlarını görmek için.
Прости, напарник, но я следил за тобой, чтобы прикрыть твою задницу и посмотреть на их лица.
- Mike, iş için Raul'un peşine takıldım.
Майк, я проследил Рауля до его работы.
- Gece geç saatlere kadar Hayley ile takıldım.
- Я допоздна был с Хэйли.
Röportajlara takıldım.
- Задержался на допросах.
- Bir taşa takıldım.
- Споткнулся о тот камень.
Bense, bu süper askeri hapiste takıldım kaldım.
А я же просто застрял в супер-Гуантаномо!
Halen bir yerde takıldım.
Все еще в тот момент
Köprüde bozulmuş bir arabanın arkasında takıldım.
Застрял за припаркованной машиной.
Mahşerin Dört Atlısı, sesleniyordu yeniden dönüp baktım, ve Solgun At'ı dinledim meğerse, adı ölümden geliyormuş kahretsin ki, dayanamadım ve peşine takıldım.
И услышал я голос, исходивший из середины этих четырех животных. И посмотрел я и увидел, бледного коня. И имя ему было Смерть.
New York'da aynı ona benzeyen bir hatunla takıldım işte.
В Нью-Йорке я подцепил девицу, которая выглядела точь-в-точь, как она.
Çamaşır yıkıyordum, ve çarşaflardan birine takıldım... ve merdivenlerden aşağı yuvarlandım.
Я стирала, и взяла слишком много вещей, и упала вниз лицом с лестницы.
Hayır, orada birisiyle takıldım.
Я осталась с тем парнем.
- Yine de JP gibi takıldım.
Всё было взаправду, как с Патриком.
Gün boyunca kıçımdaki garip aletlere boş bakan daha kaba adamlarla takıldım.
На меня пялятся мужики похлеще тебя. Начиная деловым интересом и заканчивая смотром во все дырки ночи напролёт.
Okulda boş boş takıldım, başımı belâya soktum, uzaklaştırma aldım.
Я забил на школу. У меня появились проблемы. Меня исключили!
Hiç bir boka benzemeyen bir yede takıldım kaldım.
Теперь застрял в каком-то Мухосранске.
Bunu ATM kartımı aldığında, mezuniyetimde kefil olduğunda yada Rachel Nave ile takıldığında söylediğin birşey.
Ты это говорил, когда опустошил мою кредитку и когда мне пришлось вытаскивать тебя из кутузки на мой выпускной,... и когда увел Рейчел Нейв.
Ben bütün gün buraya kısıldım, Callie benim evimde kalıyor... -... ve Hahn'la takılıyor.
Я торчу здесь, а Келли живет в моей квартире, и водит дружбу с Хан.
A ) O senin akıl hocan değil çünkü sana bir pislik gibi davranıyor, B ) Eğer uyuz olmuş köpekler gibi hastanede kalmıyor olsaydın bir süredir arkadaş olarak takıldığımızı farkederdin.
Первое, она тебе не наставница, т.к. обращается с тобой, как с дерьмом. И второе, если бы ты не жила в больнице как шелудивая собачонка, ты бы заметила, что мы с Эрикой подруги уже давно.
Aile ambleminizdeki takım yıldızını Metropolis Gözlem Evi'ne kontrol ettirdim.
Я проверила в обсерватории Метрополиса, Насчёт группы звёзд в гербе вашей семьи.
Trilyonlarca yıldır kendi halime takılıp pul kolleksiyonu falan yaparken birden sonsuzluğun diğer ucuna baktım ve Big Bang'i gördüm ve dedim ki, kim var orada?
Миллиард лет я пребывал в одиночестве, довольствуясь своей работой и коллекционированием марок. Но потом я взглянул сквозь бездну измерений и увидел Большой Взрыв и я, типа, подумал : О..
Fas Milli Takımı da turnuvaya katıldığı için çok mutluyum.
Я рад, что Марокко в игре.
Trafiğe takıldım.
Наконец.
iki kere olimpiyat takımına katıldım. 1948 Londra, 1952 Helsinki.
Я дважды был в олимпийской команде 1948 Лондон 1952 Хельсинки
- Blair ve o kızların kim olduğunu biliyorum. Ama kendimi de biliyorum. Ve sırf onlarla takıldığım için bunu unutmayacağım.
- Я знаю, кто такая Блэр и остальные девчонки, но я так же знаю, кто я, и я не собираюсь забывать это только потому, что тусуюсь с ними.
Sadece 1 yıldır bir futbol takımına sahibim.
Я только имел команду год.
Smitty bana, anabolik steroidlerin Amerikan olimpiyat takımında ilk ne zaman kullanıldığıyla ilgili bir hikaye anlattı.
Смит рассказал мне историю, как стероиды были впервые представлены американской олимпийской команде
O zaman döngüsü tuzağına takıldığımız iki haftanın haricinde beş yıl beraberdik.
За исключением того, что эти две недели оказались во временной петле, так что, мы провели вместе пять лет.
Takımın diğer üyeleri bize katıldılar.
Другие члены команды присоединились к нам.
Beraber takıldığım homolar mıydı?
Были ли это гомики, с которыми я ошиваюсь?
- Takım elbise alışverişi nasıldı?
Как прошла примерка?
Eğer Smash gibi bir yıldızın varsa,... tabii ki takımı onun etrafına kuracaksın.
Если у тебя есть такая звезда, как Смэш, ты строишь команду вокруг него. Точка.
Bilemiyorum, onlarla takıldığım için bir nevi saygınlık hissediyordum.
Не знаю, я рад, что был знаком с ними.
Banyoda takıldığıma dair tek bir kelime edersen işi bırakırım.
Скажешь кому, что я ошиваюсь в туалетах, и я уволюсь.
Takımımdaki birinin çatışmada karnı açıldı.
Парню из моего взвода весь живот распороло в огневой схватке.
Birlikte takıldığın adamlara yalaka mı diyorsun?
"Наше задание ехать"
Ama kesinlikle, alayla takıldığımız seferki gibi götümüz tehlikede olacak.
И, к сожалению мы будем идти в составе полка, где мы можем затеряться в самой его заднице.
Bir RPG takımı ile çatışma yaşadık. Anlaşıldı mı?
Мы подавили огнём РПГ расчёт противника.
Takıldığı kişilerden tanıdığın var mı?
Вы не знали, с кем он общался, кто был его другом последнее время?
- Bir iki partiye katıldık. Sadece takıldınız mı?
Эй, что там с этим парнем Беном?
Zincir zırhım iç çamaşırıma takıldı.
У меня кольчуга зацепилась за трусы.
Bunca yıldır hep takım giyiyordum, meğerse soyunmalıymışım.
Все эти годы я старался получше приодеться, когда нужно было раздаеваться.
Takıldığım gerzek bir çocuk unutmuş.
Какой-то придурок с которым я переспала забыл ее здесь.
Onların meydana girmelerine müsaade ettim, kalabalığı karşımıza alacak şekilde hizaya geçtik,... süngüler takıldı, tüfekler dolduruldu.
Мы вышли на площадь и встали цепью лицом к толпе, штыки подняты, мушкеты заряжены.
Bence, daha çok basketbol takımının yıldız oyuncusunun ona özel muamele yapması çok hoşuna gidiyor.
Ну, мне кажется, ему нравится, что звезда баскетбольной команды с ним дружит.
İki yıldır bu tanrının unuttuğu adada takılı kaldım!
Я на этом острове уже два года торчу!
Lütfen, gün boyunca kıçımdaki tehlikeli aletlere boş boş bakan senden daha kaba saba adamlarla takıldığım çok oldu.
Брось, мужики похлеще тебя сутками напролёт смотрят во все мои дырки.
Tanıştığımız günden beri, her zaman birlikte takıldık.
Мама хотела играть в театре. Нагиса. что такое театр?
- Okulda dışlanmaya başladığımızı düşünüyorum İtibarımızı kaybediyoruz Yani, kiminle takıldığınıza bir bakın Scott Malkinson, Allah aşkına.
Мы теряем нашу популярность. В смысле, смотрите, с кем вы теперь тусуетесь Скотт Мелкинсон, страсть господня.
Sanırım boğazına takıldı.
Просто попало не в то горло.