English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ U ] / Ucuyorum

Ucuyorum translate Russian

340 parallel translation
- Yarın evime uçuyorum. - Olamaz.
Я улетаю домой завтра.
Yeah, ben uçuyorum.
Летаю!
Havalara uçuyorum be.
Да у меня эйфория, на хуй!
Bu öğleden sonra Paris'e uçuyorum.
Это мой последний шанс на него полюбоваться.
batıya uçuyorum ve cömert kalbimde uçuşum dünyaya hükmeden kötülüğüne sahip oluyor.
Я лечу на Запад и мой полет поглощает в моем открытом сердце зло, правящее миром.
batıya uçuyorum ve geçişim basit bir tarlakuşu'nunki gibidir mayısın geleceğini ilan ederek.
Я лечу на Запад и мое путешествие словно полет обычной ласточки, который провозглашает, что Май без сомнения наступил.
Batıya uçuyorum, ve hayatım barışça göği işgal eden bir düşman gibidir.
Я лечу на Запад, и моя жизнь словно враг, мирно вторгающийся в небо.
Ama bilmeni isterim ki uzun zamandır uçuyorum ve bundan daha iyi kıyafetlerim oldu.
Но я летаю достаточно давно..... илетал за разныекомпании.
Kanat çırpıyor, süzülüyorum Çabucak kaçıyor, uçuyorum
Я лечу, плыву, взмываю ввысь, лечу.
11'de Paris'e uçuyorum. Fazla kala...
У меня в одиннадцать самолет в Париж.
Hemen uçuyorum!
- Абсолютно уверен. - Прекрасно.
Bu gecelik buradayım. Sabah Sydney'e uçuyorum.
Только что приехал лишь на ночь, утром лечу в Сидней.
Havalarda uçuyorum çünkü 16'sındasın sen.
Это так хорошо, когда тебе 16 лет.
Yakin'le birlikte Gagry'e uçuyorum.
С самим Якиным!
Havalarda uçuyorum
Однажды искал я здесь Донну, Девчонку 16-ти лет...
Adeta boşlukta uçuyorum
Блуждание, кувыркание,
Uçuyorum.
Полный улёт!
- Sanki havada uçuyorum.
- Как будто плыву по воздуху.
Ben adam gibi uçuyorum ya.
Я ocтopoжнo лeтaю.
Ben Bronco on dokuz. Ateş Üssü Alpha üzerinde uçuyorum.
Бронко 1-9 делаю облет базы Альфа
Yarın Kaliforniya'ya uçuyorum ve... beni bir daha görmeyeceksin.
Завтра я улетаю в Калифорнию... и ты больше никогда меня не увидишь.
- Ben uçuyorum!
- Да.
- Mutluluktan uçuyorum, dostum.
Я на седьмом небе, приятель.
Uçuyorum zaten.
Я опьянён жизнью.
Uçuyorum!
Летим!
- Uçuyorum.
- Полечу.
Uçuyorum.
Полечу.
Uçuyorum!
Я летаю!
- Uçuyorum.
Безумно.
Bugün uçuyorum!
Ceгoдня я тудa вылeтaю!
Sık uçuyorum.
Я много летаю.
Uçuyorum.
Я лечу.
Perşembe günü New York'a uçuyorum.
Я улетаю в Нью-Йорк в четверг.
Yarın sabah çok erken uçuyorum.
У меня завтра рано утром вылет.
Gökte mi yüzüyorum denizin dibinde mi uçuyorum belli değil.
И я не знаю То ли я плыву в небе... то ли я лечу у дна моря
Bu gece Tokyo'ya uçuyorum.
Сегодня вечером я лечу в Токио.
Yarın akşam uçuyorum.
Я улетаю завтра вечером.
Şimdi şuraya uçuyorum.
Я летаю сюда.
Kafamın iyiliği mahvoldu! Son kez uçuyorum ve bu o. çocukları bunu mahvediyorlar.
Я в последний раз принимал наркотики, и они испортили такое событие.
Tanrım. Ben de şu anda uçuyorum.
Я тоже схожу с ума.
Uçuyorum. Jack.
Я лечу, Джек!
Birinci sınıfta uçuyorum.
В первом классе я прямо отличник.
Beni Bakanlıktan aradığınızdan beri, sanki havalarda uçuyorum.
После вашего звонка в министерство я порхал как на крыльях.
Ben uçuyorum.
Я уже наполовину ошалел.
- Bu akşam Paris'e uçuyorum.
Никогда.
Ben bu öğleden sonra uçuyorum.
Я вылетаю днем.
Uçuyorum!
Я лeчу!
- Sarhoşum, uçuyorum. - Hadi Pat, hadi yukarı.
Давай, Пэт, вверх по ступенькам.
- Uçuyorum.
- Я лечу....
Bir anda uçuyorum. Bak, dinle...
Я отрываюсь на вираже.
Canaveral, burası Farscape Bir... Serbestim ve uçuyorum.
Канаверал, это Фарскейп-1, я в свободном полете.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]