English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ V ] / Verirsen

Verirsen translate Russian

3,137 parallel translation
Ve bana izin verirsen, annenin zamanında yaptığı gibi ümitsiz birine âşık olmak istemezsin.
И, если позволишь мне, то, может, избежишь ошибки своей матери и не влюбишься в безнадежного человека.
Eğer bana izin verirsen bunu sana kanıtlayabilirim.
Я докажу, если позволишь.
Yakalanırsan, beni ele verirsen, seni buraya yatırıp, bağlarım ve 3 doz Thorazine beynini kavururum.
Попадёшься — выдашь меня. Тогда я затащу тебя сюда, свяжу и поджарю твои мозги тройной дозой нейролептика.
Ne karar verirsen ver, senin yanında olacağım.
Что бы ты не решила делать, я буду здесь для тебя.
- Bana biraz zaman verirsen markasının izini sürebilirim.
- Дай мне немного времени, я могу отследить производителя.
- Konuşmama izin verirsen- -
– Да если бы ты позволил сказать...
Kalbini ona verirsen öleceksin.
Если ты отдашь ему свое сердце, это убьет тебя.
Onu kurtarmak için kalbini verirsen burada kalman gerektiğini biliyorlar.
Они знают, если ты отдашь свое сердце, чтобы спасти его, то тебе придется остаться.
Ona zarar verirsen içeri girerim.
Причинишь ей боль — и тогда я вхожу.
Eğer ölmesine izin verirsen, Tanrı yardımcın olsun.
Если ты позволишь ей умереть, тогда Бог тебе в помощь!
Sana ancak odadan çıkmama izin verirsen yardım edebilirim.
Я смогу помочь тебе только если ты выпустишь меня. Нет.
İzin verirsen?
Ты против?
Ve eğer izin verirsen, onu büyütmen için sana yardım etmek isterim.
И, если ты позволишь, я бы хотела помочь тебе взрастить его.
Ama bir daha geç kalmamak adına eğer Oliver Queen'in senin için uygun kişi olmadığına karar verirsen eğer başka biriyle çıkmak istediğin kararına varırsan o adamın zamanında geleceğini bilmen gerekir.
Но обещаю не опаздывать, если ты вдруг решишь, что Оливер Квин тебе не подходит ; если ты решишь, что хочешь встречаться с с кем-то ещё... Ты должна знать, что этот парень будет вовремя.
Anlıyorum. İzin verirsen, Barry'e iki soru soracağım.
Позвольте задать Барри пару вопросов.
Eğer sorulara doğru düzgün cevap verirsen, sana tatlı mı tatlı vampir kanımdan vereceğim ve seni hemencecik iyileştireceğiz.
Если ответишь правильно, я дам тебе немного моей вкуснейшей вампирской крови.
Eğer izin verirsen şimdi.
А теперь извините меня.
Sara, pişmanlık peşini bırakmaz eğer Daniel'a gitmesi için izin verirsen.
Сара, ты пожалеешь, если позволишь Дэниелу уйти.
Eğer kaçmaya karar verirsen.
В случае. если ты захочешь убежать. Я не буду.
Onun kılına zarar verirsen, seni cehennemin dibine gönderirim.
Если тронешь его, я пошлю тебя в ад.
Tamam, pekala, eğer izin verirsen onu sana ayarlayacağım.
Ладно, если ты разрешишь, я бы хотел организовать это для тебя.
Bununla poz verirsen eğer hızlıca bir resmini çekebilir miyim?
Ты не против попозировать с этим, чтобы я мог быстренько щелкнуть фотку?
Bu şekilde düşündüğünü ele verirsen ne diyeceğimi şaşırırım.
лишая дара речи.
Kızımın saçının teline zarar verirsen, Tanrı yardımcım olsun, seni bulururum.
Если хотя бы один волос упадет с головы моей дочери, да поможет мне господь, я найду тебя.
Onun sadece ikiniz için bir hindi pişirmesine izin verirsen, hayatının geri kalanını artanları yiyerek geçirirsin.
Позволишь раз приготовить индейку, придётся доедать остатки всю жизнь.
Şimdi izin verirsen bu rigatoni'ye binip gökyüzünün derinliklerine süzüleceğim.
Теперь, с твоего позволения, я поеду на этой ригатони в небо.
Nancy'yle yemeğe çıkıyorduk da, izin verirsen...
Да, Нэнси просто позвала меня на обед. так что если бы ты просто просто подвинулась
Kızının gitmesine izin verirsen, kimse zarar görmeyecek.
Никто не пострадает, если вы позволите дочери уйти.
Ama eğer Mary ile gitmeme izin verirsen, barış içinde oluruz..
но если ты дашь уйти мне с Марией будет мир
Ona zarar verirsen dünyada değer verdiğin tek şeyi yok ederim.
Только тронь его, и я уничтожу единственную вещь, которой ты так дорожишь.
Bana sevdiğimi verirsen belki ben de karşılığını veririm.
Верни мне человека, которого я люблю, и возможно я верну должок.
Cevap verirsen başka bir şey soramam.
я ничего не буду знать о тебе.
Jenny'nin gerçekten harika olması gibi, ve ona bir şans daha verirsen eğer onu tanıyıp ondan gerçekten hoşlanacağını düşünüyorum.
Дженни и правда удивительная, и я думаю, если ты попробуешь узнать ее поближе, она тебе обязательно понравится.
Girmesine izin verirsen, ona kim olduğunu söylerim.
кто ты.
Muhabirlere öyle davranırsan sıkıntı olur. Orada sana tavsiye veremedim ama onlara öyle direkt cevap verirsen -
у нас возникнут проблемы если ты дашь им прямой ответ
Bugünlerde herkese ülkenin aktörü ülkenin şarkıcısı diyorlar ama bu sıfatı öyle herkese verirsen olmaz.
Сейчас почти всех называют национальными артистами и артистками. Но нельзя же так разбрасываться званиями.
50 binin altında verirsen iyi görünümlü bir papaz ayarlayamazsın.
Вы не можете получить красивого священника меньше, чем за 50 кусков.
Onu bana verirsen yaşamana izin veririm.
Отдай его и я оставлю тебя в живых.
Ve onlara umut verirsen.
И если ты дашь им надежду.
Eğer işaret verirsen... Gençleşmek ve tanrılar tarafından korunmak...
Будь зорким, с новыми силами и под защитой богов
Bunun gibi insanlara senden birşey almalarına izin verirsen her zaman senden birşeyler koparmak isterler
Когда такие люди берут у тебя что-то, то продолжают возвращаться снова и снова.
Verirsen bana kalbini
Если откроешь сердце мне
Anne, eğer izin verirsen, lütfen.
Мам, убери руку. Пожалуйста.
Cüzdanı bana verirsen ödülü... alır getiririm.
Eсли ты oтдaшь мнe бyмaжник, я зaбepy вoзнaгpaждeниe.
Göstermeme izin verirsen anlayacaksın.
ты поймешь.
Ama burada çalışmamıza izin verirsen...
Но если вы позволите нам работать здесь...
Bize paramızı nasıl geri alacağımız konusunda biraz tavsiye verirsen bir sonraki şartlı tahliye duruşmasında biraz senden yana konuşabilirim. Ne dersin?
Поэтому, если ты дашь нам совет, как можно вернуть деньги, я буду паинькой на следующем заседании по досрочному освобождению.
Eğer bir kelime söylememe izin verirsen fikrini değiştirip,... bir şans daha verebilirsin.
Если бы я мог сказать одно слово тебе, чтобы ты изменила своё решение, ты дала бы мне этот шанс?
Ona zarar verirsen beni öldürmen gerekecek.
Тронешь ее - придется меня убить.
Beni koruyacağına söz verirsen ben de seni koruyacağıma söz veririm.
Обещаю защищать тебя, если ты пообещаешь защищать меня.
Kumandamı bana verirsen evime dönebilirim.
Просто верни мне пульт, и я отправлюсь домой.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]