English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ V ] / Vermiş

Vermiş translate Russian

4,841 parallel translation
Belgelerin mühürlerinin kaldırılmasına karar vermiş.
Она решила открыть доступ к документам.
Evet, Los Angeles'ta yaşadığımız deprem San Francisco'nun tamamına büyük zarar vermiş gibi görünüyor.
Это землетрясение вызвало серьезные разрушения до самого Сан-Франциско.
Geçen gün şu herif öyle bir boşboğazlık yaptı ki birileri onu duymuş ve geleceğimizi haber vermiş olmalı.
Что один захлопал ГУМ так громко на днях наверное, кто-то слышал его и предупредил их нам предстоял.
Bu adam boş gününde kendini geyliğe vermiş.
Он провёл свой день отдыха очень по-гейски.
Tanrım, erken hüküm vermiş olmaktan nefret ediyorum ve sana...
Боже. Не могу передать, как меня бесит, что я поторопилась с выводами и...
Herkes Tanrı'ya eşit uzaklıkta olsun diye... rahipler öyle karar vermiş. Bu hoşuma gidiyor.
Так постановили старейшины, чтобы все были одинаково близки к Богу.
FN-2187 benim bölüğüme rapor vermiş, değerlendirilmiş ve yenilenmeye yollanmış.
ФН-2187 после подачи рапорта... был проверен и отправлен на восстановление.
Şu anda ülkemizin tüm onuru, şanı aynı çatısı altında toplandı! Keşke "Banquo" muz da varlığıyla onur vermiş olsaydı.
Сегодня все были бы в сборе присутствуй славный Банко,
Beulah Harridene sana yalan ifade vermiş.
Бьюла Хэрриден солгала вам в свидетельских показаниях.
Bu, size vermiş olduğum yüksek dozdaki yatıştırıcı yüzünden olacak.
И все из-за огромной дозы суксаметония, которую я вам вколю.
Vücut çalışma karşılığını vermiş.
Пилатес работает для вас.
Tek bir hatada, nükleer bombayı teröristlerin eline vermiş oluruz.
Ошибка, и у нас есть атомная бомба в руках террористов.
Ama tarafını seçtiğinde bir oyuna karar vermiş oldun.
Но вы решили сделать это игрой, когда поделили на стороны.
Bir Nabokov vermiş olabilirim.
Возможно, я дал ей Набокова.
Deri altından almaya karar vermiş olmalı.
Должно быть, он решил ввести это подкожно.
Çaresizliğinin sebebini açıkça dile getirerek niyeti olan şeyi yapmasına izin vermiş oldum.
Выявив причины ее отчаяние с такой ясностью, я дал ей карт-бланш на то, что она желала.
Görgü tanığı, 4. üyeyi öldüren üyenin robot resmini polise vermiş.
Свидетель дал полиции описание убийцы четвёртого грабителя.
Elbette senin adını vermiş.
Так проще. Ну он назвал тебя, разумеется.
Hanes onlara L'eggs adını vermiş.
Их называют Леггс.
- Strange bir haber vermiş Drawlight'a.
Стрендж передал с Дролайтом сообщение.
Düşmanınız bunu Leydi Pole'a götürmem için vermiş bana.
Ваш враг хочет, чтобы я доставил это леди Поул.
- O zaman kader, yaşlı babanla biraz daha yaşamak zorunda olduğuna karar vermiş demektir.
Значит такова судьба, что тебе суждено еще ненадолго остаться с твоим стариком.
Bu sebeple insanlar peşin hüküm vermiş olarak gelecekler bu da suçlu bulma yolunu yarılamış olmaları demek.
Таким образом, у людей складывается предвзятое отношение насчет его вины.
Cehennemin tam ortasında yaşayıp buna tek başına son vermiş birini görüyorum.
Ту, которая способна пройти через этот ад и остановить его.
- Ruslar ona sakinleştirici vermiş- - - Palavra.
Россияне накололи ее наркотиками. \ Брехня. \ Не перебивай
Biri bana ilaç vermiş gibi.
Будто я была под наркотой.
Sizce Kyle'a bir şekilde zarar vermiş olabilir mi?
Ты думаешь он мог сделать больно Кайлу?
Adalet Bakanlığı, Diaz'ın peşinde olan dikkatini kartellere vermiş danışmanlar istiyor.
Минъюсту нужны советники, специальность которых - картели, преследующие Диаза.
Jakobitler için toplanan parayı Colum'a vermiş ve ne bunun verdiğiymiş ne de Colum'un aldığıymış.
Отдал Колуму деньги, которые мы собирали для якобитов. Он не имел права их отдавать. А Колум не имел права их брать.
Sandringham Dükü bunu şu fahişe karısı Maura için ona bizzat vermiş.
Ему вручил кулон сам герцог Сандрингем, для Моры, его никчемной жены.
İntihar etmeye karar vermiş.
И планировал совершить самоубийство.
Kent çok meşhur bir mankenmiş ve fotoğrafçı olmaya karar vermiş.
Кент был одним из лучших моделей в мире и затем стал фотографом.
Kendine çeki düzen vermiş. Bir de göz kamaştırıcı.
И она так хороша!
Şehir acaba bize eski planlama bürosunu vermiş midir?
Не знаешь, может ли администрация отдать нам свои старые офисы?
Kayıp vermiş olsak da en azından düşmanı meşgul ettik.
Ну что ж, по крайней мере, мы занимаемся этим.
Görünüşe göre FBI, Bay Hardy'nin Joe Carroll'u yakalamak için kuralsız terör devrini kurmasına izin vermiş.
Похоже, ФБР позволило мистеру Харди развязать противозаконный кровавый террор, чтобы поймать Джо Кэрола.
- Daha önce bana ifade vermiş olabilir misiniz?
Может быть, вы давали показания?
Şu anda sana biraz olsun destek olabilirsem yaptıklarım için ufak da olsa bir kefaret vermiş olurum en azından.
Пожалуй если я помогу тебе сейчас, это будет небольшим искуплением за то что я сделал.
Mandy'le çıkarsam hem Leonard'a hem de Amy'ye bir ders vermiş oluruz.
Знаешь, если бы я встречался с Мэнди, это бы припадало урок и Эми и Леонарду.
Sana çok sağlam bir güvence vermiş değilim.
Я не давал никаких твердых гарантий.
Babam parti vermiş.
Папа устроил вечеринку.
Oh, evet. Evet vermiş.Hacim.
Да, объем увеличился.
Mürettebat kararı kendi vermiş.
Экипаж сам принял это решение.
Görünüşe göre karınla hükümet adına çıktığın gezintiler ve Lockheed Martin'e yaptığın yalakalıkların sonuç vermiş.
А мероприятие по гольфу, которое устраивал Локхид ты, похоже, посетил не зря.
Ama hayatlarında sadece telefonla oy vermiş anneler usually for other poor young moms who can't sing.
Но они голосуют только по телефону, и обычно за других бедных молодых мам, которые не умеют петь.
Ama sana senaryoyu vermiş.
Но он дал тебе сценарий?
Baksana, doğa bize en etkili ölüm makinelerini yetmiş beş milyon yıl önce vermiş.
Слушай, 75 миллионов лет назад природа породила совершенные машины убийства.
Emri kral vermiş!
Так приказал король!
Artık söz vermiş bulundum.
Я уже ему пообещала.
Tilly, Bayan A'ya uyuşturucu vermiş.
Тилли накачала наркотиками миссис А.
Görünüşe göre aldığı kadar iyisini vermiş.
Похоже, она получила по полной.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]