English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ V ] / Vermişti

Vermişti translate Russian

2,001 parallel translation
Bize düğün hediyesi olarak çim biçme makinesi vermişti.
Она подарила нам газонокосилку на свадьбу.
Bunu bana annem vermişti. Ve eğer Amelia burada olsaydı bunu sana verirdi.
Моя мама дала это мне, и если бы Амелия была здесь, она передала бы его тебе.
Ben çocukken Lenny, Saratoga Hipodromu'na giderken orada mola vermişti. Balinsky kardeşlerle kağıt oynuyorlardı.
When I was a kid, Lenny would stop there on the way to the Saratoga race track to hustle gin games off the Balinsky brothers.
Yalnız İntikam'ın Kılıcı. Ona vermişti kendini.
"Меч Одинокого Мстителя"
Küçük bir ekip kiraladım, hepsi de elinin hakkını vermişti.
Я нанял небольшую бригаду, им всем хорошо заплатили.
Bunu bana baban vermişti. Nyang, baban yaşıyor.
Вот это мне отдал твой отец твой отец жив
Parayı da denek olarak kullanılmak ve bunu gizli tutmak için birine vermişti.
- Ну... И он решил вложить свои деньги туда же, где находится его рот, используя себя в качестве подопытного.
Kılıcı Askeri İşler Bakanına vermişti.
Он отдал его министру обороны.
Ailesi bize tam destek vermişti.
Семья с нами полностью сотрудничала.
Ondan kiracı parası konusunda çok ısrarcı olmadığım için bir teşekkür olarak vermişti.
Он подарил мне это в благодарность за то, что я не охотился за ним для выбивания аренды
On altıncı yaş günüm için tüfek sözü vermişti bana.
Он обещал мне охотничье ружье на моё 16-летие.
White Mike vermişti.
Белый Майк дал мне его.
Ayrıca kimseye zarar gelmeyeceğine dair bana söz vermişti.
И он пообещал, что никто не пострадает.
Carver söz vermişti Jane güvende olacak diye.
Карвер пообещал Джейн, что она будет в безопасности.
Fikrini değiştirmek için yarım saat dil döktüm ama kararını vermişti.
Я потратил пол-часа, пытаясь переубедить ее. но она сделала свой выбор.
Bir köpek filmine ismini vermişti?
Его еще назвали в честь собаки из фильма.
Üç tane Kate Leman buldum. Benton'a aynı takma adı vermişti.
У нас три наводки на Кейт Леман - тот псевдоним, что она дала Бентону.
O melun yerden kaçmak için yaptığım planlar meyve vermişti.
Плод моих глубоко продуманных планов побега из той проклятой маточной Бастилии
Kocam beni buraya getireceğine söz vermişti.
Муж обещал привезти меня сюда.
Bu sefer temiz kalacağına söz vermişti.
Он обещал завязать.
Kardeşinin Angela'ya gönderdiği mektuba göre de,.. ... daha önce Kansas'a gitmeye karar vermişti.
Судя по письму, которое его брат отправил Энджеле, он собирался поступить в Канзас.
Millet, ailem kardeşimin terfisini kutlamak için bahçe partisi vermişti.
Я могу прямо сейчас... Упс. Когда я работал на складе, я был в лотерейном пуле.
Göreve gittiğimde babam vermişti onu bana.
Мой старик подарил их мне, когда я начал работать.
Bu güzel tesisin Rus sahibi, tüm bunlar gerçekleştiği sırada muhteşem bir zamanlamayla, sigara arası vermişti.
Русский владелец этого прекрасного заведения дважды вовремя устраивал себе перекур во время совершения убийства.
İlk yıl dönümümüzde bana imzalı bir fotoğrafını vermişti.
На нашу первую годовщину, он дал мне подписанную им свою же фотографию.
Millet, ailem kardeşimin terfisini kutlamak için bahçe partisi vermişti.
Ребят, моя семья устраивала огородную вечеринку, чтобы отметить повышение моего брата.
Babası, ona Müzik Meleğini göndereceğine söz vermişti
♪ Отец ей обещал, что пошлёт к ней Ангела Музыки
Babası ona söz vermişti
♪ Отец пообещал ей
Ben çocukken babam bana anatomi mankeni vermişti. Onun çok havalı olduğunu düşündüm.
Когда я был маленьким, отец дал мне визуальную модель человека.
Ama değişeceğine söz vermişti.
Но он же обещал, что изменится.
Babam vermişti.
Мой старик подарил мне его.
Size masasına kadar eşlik etmem için talimat vermişti.
Он попросил сопроводить вас к его столу.
Çünkü o bittiğine karar vermişti.
Потому что он так решил.
Joan bu izlenimi vermişti ama sorun değil.
То есть, после разговора с Джоан у меня сложилось такое впечатление, но и так нормально.
16. yaş günümde annem vermişti.
Моя мама подарила мне это на моё шестнадцатилетие.
Kararını çoktan vermişti.
Он уже принял решение.
Janio bana yardım edeceğine söz vermişti.
Джанио обещал помочь.
Hava serinlediği zaman yönetmenim onu bana kendisi vermişti.
Режиссер дал мне его, так как было прохладно.
Adam New York'un en iyisi ve paramızı üçe katlayacağının sözünü vermişti.
Он лучший инвестор в Нью-Йорке и обещал увеличить наш фонд втрое.
Vezirini kasıtlı olarak vermişti bu hamlesi o kadar şok edici ve şaşırtıcıydı ki Levitsky arkasında yatana anlayamadı.
Он намеренно пожертвовал ферзем, ход настолько шокирующий и неожиданный, что Левицкий так и не оправился.
Yedek reklamlar iyi sonuçlar vermişti.
Былa oднa идeя, кoтopaя пoнpaвилacь фoкуc-гpyппe.
Yıllarını vermişti ve hepsi gitti!
Годы его работы пошли насмарку!
Tanrı ona ikinci bir şans vermişti.
Джа дал ему еще один шанс.
Büyü için de bana bunu vermişti.
И он дал мне вот это.
Chamberlain'de sükunet sözü vermişti.
И Чемберлен обещал часть.
Zam sözü vermişti, almadım. Bu yüzden ödünç aldım işte.
Мне обещали прибавку, а потом не дали, вот я и одолжил его.
Parayı almak için benzin lazım dedim. 20 dolar vermişti.
И мне нужны деньги на бензин, она дала мне 20 баксов.
Çocukken bana vermişti ve bugün onu sana veriyorum.
Он передал его мне, когда я был мальчишкой теперь оно твоë.
- Büyükannem vermişti.
- Подаренное бабушкой. - Это дым.
Babam bizi terkettiği gün, bana doldurulmuş bir köpek yavrusu vermişti.
Дарили.
JC seçmem için dört isim vermişti.
Джей Си мне дал 4 имени на выбор.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]