Vermiştim translate Russian
2,028 parallel translation
Onu koruyacağıma dair söz vermiştim.
Я обещала защитить его.
Gençliğimde bazı kötü kararlar vermiştim.
Когда я был молод, то принял несколько неверных решений.
- Onu sana ben vermiştim.
- Я тебе его подарил.
Sizi bırakacağıma söz vermiştim.
Я обещал, что отпущу вас.
Seni daha ilk görüşümde notumu vermiştim.
У меня был твой телефон с момента, как я положил на тебя глаз.
Ben'le ilişkimi kimseye söylemesin diye ona bir keresinde rüşvet vermiştim.
Я как-то подкупила его, чтобы он молчал о наших с Беном отношениях.
Ona çok fazla üstünlük vermiştim.
Я вознес ее на пьедестал.
Devlet okulunda ders vermiştim. Sosyal hizmet olarak.
Я работала в государственной школе - обществоведение.
Cheeseburger siparişi vermiştim.
Я заказал чизбургер.
Sihir ile ilgili bir CD vermiştim, bana şimdi lazım oldu.
Я хотела забрать свой диск о магии.
Anne! Gerçekten bunu yapmayı istedim! Ben gerçekten bunu yapmaya karar vermiştim ancak bu şanssızlık oldu ve yakalandım.
ты такая недалекая а когда нет пошли на работу пораньше?
Bu yüzden sana vermiştim.
Чха Дон Чжу!
Ona vermiştim, Josh.
Я ему всё отдал, Джош.
Birkaç ay önce ona her şeyimi, bütün birikimimi vermiştim.
Пару месяцев назад я отдал ему все свои сбережения.
Bakın, buraya ayrılacağımı söyleme geldim çünkü size söz vermiştim daha önce, ve sözümü tutmak istiyorum.
Я... Я хочу уволиться, потому что как-то дал вам слово, что уйду. И я должен сдержать его.
Bir arkadaşım burada DJ'lik yapıyor, geleceğime söz vermiştim. Bu adam senin erkek arkadaşın falan mı?
Я обещала другу ди-джею, что приду.
Sana bu konuda çoktan tavsiye vermiştim zaten.
Я уже дал тебе свой совет.
Ona kalbimi ve ruhumu vermiştim.
Я вложил свое сердце и душу в него
Affedersiniz, ağlamayacağıma söz vermiştim ama...
Простите, я так надеялась, что не расплачусь, но я...
Sana bir yılan vermiştim!
Я тебе змею подарил! Да!
Babana bunu birlikte bulacağımıza dair söz vermiştim.
Я обещал твоему отцу, что найдем его.
Evet, sana söz vermiştim.
Да, и я сдержу обещание.
... bir balık gibi içini açarak, kanını içmeye bir son vermiştim.
Вспорю кому-то сейчас брюхо и напьюсь его крови.
- Dostum olduğunu sanıyordum- -... sorduğunda sana ne cevap vermiştim hatırlıyor musun?
Что я тебе ответил?
İkinci bir şans vermiştim, değil mi?
Предоставить тебе второй шанс.
Bana bir yuva vermiştim.
Ты дала мне кров.
Sonra bir anda dışına çıkıvermiştim.
" вот как-то так, € из него вышел.
İlk başta yedi kilo vermiştim.
Сначала я сбросил семь килограммов.
- Sana 500 vermiştim.
Я дал те пять сотен!
Bu korumayı yalnızca senin elindeki kanın açığa çıkmaması için vermiştim.
Только для того, чтобы скрыть кровь, что на твоих руках.
- Ben de Verdi konserleri vermiştim.
Ну, я ставил кое-что из Верди, да.
Şey, Shiela'ya şimdi şu İA toplantısına gideceğime söz vermiştim.
Я обещала Шейле пойти на встречу Анонимных Алкоголиков.
Bilerek yapmadım, onu kollayacağıma söz vermiştim.
Я не хотел налажать. Я обещал, что позабочусь о нём.
Ama hey, gerçek anlamda ölene kadar bu programda, kendimden bahsetmeyeceğime söz vermiştim.
Но, эй, я обещал не говорить о себе в "Кончине", пока я не умру на самом деле.
Hatta çizgi romanımda bir karaktere sizin adınızı vermiştim.
Я даже одного персонажа в моем комиксе назвал в вашу честь.
Belediye meclisi üyeliği için size oy vermiştim.
Я голосовала за вас на выборах городского советника.
Sana numaramı vermiştim ama hiç aramadın işte bu yüzden şehirde olduğunu duyunca gelip seni yakalayayım ve karşılıklı konuşalım diye düşündüm özellikle bir yerlerden fırlayıp kaçma alışkanlığın yüzünden.
Я давала тебе свой номер, но ты так и не позвонила. Поэтому, когда я узнала, что ты снова в городе, я подумала, дай зайду и увижусь с тобой лично, особенно учитывая твою привычку быстро отовсюду сбегать.
Bunun olmayacağına dair kendime söz vermiştim.
Я сказал себе, что не буду этого делать
Bu sene üç ya da dörtten fazla satmayacağım diye söz vermiştim.
Я ей обещал, что в этом году не буду продавать больше трёх или четырех кустов.
Babamız piç evladınla ilgileniyor olmasa bu küçük domuz yavrusunu doğar doğmaz Tiber'e atıvermiştim.
Если бы не привязанность нашего отца к твоему ублюдку, я бы бросил поросенка в Тибр еще при рождении.
Sana özgürlüğünü vermiştim.
Я дал тебе свободу.
Ben sana oy vermiştim.
Ну, я голосовал за тебя.
Programı tekrar canlandıracağıma söz vermiştim.
Я обещал им, что я переделаю программу. Я буду унижен.
Birçok kişi farkında değil ama o gösteri sırasında 5 kilo vermiştim.
Многие люди не понимают, что я за то выступление скинул 4 кило. Вы, ребята, отлично выступите сегодня.
Ağlamayacağıma söz vermiştim.
Я обещала, что не буду плакать.
Aslında, onlara isim vermiştim.
Ка. Та. Па.
Biz küçükken sana ben vermiştim.
Да.
Bunu bile hatırlıyorsun. Öylesine ağzımdan atıvermiştim halbuki.
Я здесь.
- SANA CIFTLIK ISLERI VERMISTIM EVLAT. - BITIRDIM, BABA.
У тебя дела по хозяйству.
taktigin bileklik onu sana ben vermistim.
Браслет, который ты носишь, я подарил тебе
Cücelerin parasını önden vermiştim.
я внесла предоплату за карликов.